Özellikle son aylarda adından sıkça söz ettiren “Good Move” projesi hakkında çok sayıda vatandaş hala derin bir bilgiye sahip değil ne yazık ki. Özellikle bizim toplumun insanları. Şimdi elimize bir mikrofon alıp Türk mahallesine insek ve sokakta her gördüğümüze “Good Move” nedir diye sorsak, birçoğu muhtemelen ağzını bükerek bilmiyorum hareketi yapacaktır. Evet birçoğu ne yazık ki, bilmiyor ve bilenler ise kısa bir süre önce ne olduğunu az buçuk, yalan yanlış şekilde öğrenmiş oldular. Öğrenenler arasında bizim PS’li kahramanların bilgilerine başvuranlar olduysa olay tamamdır zaten. Hatta tastamamdır.
Neyse olayı daha fazla sulandırmadan konuyu ciddi bir şekilde, kafa her ne kadar PS’li kahramanlara ve yanlarındaki yalakaya takılmış olsa da (screenshot’lar sırada) irdelemeye çalışalım. Şimdi efendim nedir bu Good Move? Ya da “Ula hırbo Good Move nedir lo?”
İki kelimeden oluşan bu proje ismi, Türkçe’de “İyi Hareket” manasına gelip, Brüksel Bölge Hükümeti tarafından uygulamaya sokulan bir bölgesel hareketlilik planıdır. Brüksel’de yaşayan vatandaşların yaşam kalitesini sözde artıracak proje 2019 yılında, Brüksel Bölge Hükümeti tarafından onaylandı ve resmi olarak 2020 yılında, birinci pandemi döneminden 2 hafta önce faaliyete sokuldu. 2030 yılında ise tamamlanması bekleniyor.
1998 yılında uygulamaya sokulan Iris 1 ile 2010 yılında uygulamaya sokulan Iris 2 gibi projelerden istenilen verimlerin elde edilemediğini düşünen Brüksel Bölge Hükümeti, AB’nin de dayatmasıyla Good Move adındaki projeyle başta Belçika olmak üzere dünyayı kurtarmayı hedefliyor.
2016 yılında Brüksel bölgesini düşük emisyon bölgesi ilan eden Parlamento hemen ardından 2017 yılında Good Move projesinin temelini attı ve uzun çalışmalar sonrası proje 2019 yılında kabul gördü. Ardından ise 2020 yılında düğmeye basıldı. Hemen unutmadan 1 Ocak 2021 tarihinde Brüksel’in büyük bölümünde hız sınırının 30 kilometreye düşürüldüğünü belirtelim.
Sanki pandeminin geleceğini biliyorlarmış gibi, özellikle ofis memurlarının evden çalıştıkları bir dönemde Brüksel’in büyük sokaklarında ciddi değişiklikler yapıldı. Sokaklar daraltıldı, 3 bantlı caddeler 2 banta düşürüldü. 2 bantlı caddeler 1 banta düşürüldü. Bunlar yetmiyormuş gibi E40 otoyolunun 2 bantı koskocaman bisiklet sürücülerine ayrıldı. Sanki bisiklet sürücüleri otoyoldan gideceklerdi gidecekeleri yerlere. Oradan ne zaman geçsem ya bir bisiklet sürücüsü var ya da hiç yok. Ana caddelerde bile. Zannedersiniz bisikletlilerle dolup taşıyor. Havası yağmurlu olan bir ülkede yağmur yağınca kaç kişi bisiklet sürebiliyor ki?
Her neyse işte, bütün bu değişiklikler yapıldı. Pandemi döneminde özellikle memurlar evden çalıştıkları için sokaklarda trafik akıcıydı çünkü işe giden insan sayısı çok azdı. Ancak pandemi bitip de herkes iş yerine aracıyla gitmeye başlayınca işin rengi değişti ve insanlar bu değişikliklerden rahatsız olduklarını dile getirmeye başladılar.
Bu arada Good Move projesinin az buçuk ne olduğunu anlatmaya çalıştık. Sokak daraltmalar, bisiklet yolu açmalar, otopark sayısını azaltmak ve araç sayısını düşürmek vs gibi. Ancak net bilgi edinmek isteyen varsa https://mobilite-mobiliteit.brussels/fr/good-move sitesine girip daha geniş bilgi sahibi olabilir.
Good Move projesinin yanı sıra bir de Schaerbeek belediyesi gibi işin cacığını çıkaranlar oldu. Nasıl ki, bölgede PS, Ecolo’nun oyuncağı olduysa, Schaerbeek belediyesinde de Defi, Ecolo’nun oyuncağı olmuş durumda. Ne hikmetse bütün yönetimlerde mobilite sorumluluğu hep Ecolo’ya verilmiş. Bu nasıl mümkün oluyor, cidden beynim almıyor.
2018 yılında Brüksel bölgesinde yüzde 30 hız sınırı uygulamasına geçerek büyük bir ilke imza atan Schaerbeek belediyesi önemli caddeleri vs tek yön yaparak vatandaşların öfkesini çekmişti. Son olarak Schaerbeek’i dört bölgeye ayırarak 4 ayrı otopark bölgesi yapmak ve otopark aboneliklerini 100 euro’ya çıkarmak istemesi vatandaşın bardağını taşıran son damla oldu. Tam da kovid ve Ukrayna savaşı yüzünden ekonomik krizin hissedildiği bir dönemde. Halkın seçtiği insanlar halkın yanında ya.
Schaerbeek’te ikamet eden yaklaşık 200 kadar vatandaş geçtiğimiz Çarşamba günü belediye meclisine katılarak öfkesini dile getirdi ve belediyenin almak istediği kararların 2024 yılına ertelenmesine neden oldu. 2024 yılından sonra ne olur orasını bilemiyoruz.
Ayrıca Schaerbeek’te yapılan ve yapılmak istenen bütün değişiklikler hep ne hikmetse yabancıların çok sayıda oldukları mahallelerde yaşanıyor. “Bobo” dediğimiz zenginlerin mahallelerinde böyle saçma sapan uygulamaları dayatamıyorlar. Çünkü bobolar Schaerbeek’i bıraktıp Waterloo gibi yerlere giderlerse Schaerbeek belediyesi zararlı çıkar. Zengin belediye sakini demek para demek. Vergilendirme sistemi sayesinde.
Bu arada meclis koltuklarında yer alan PS’lilerin rüzgarı kendilerine çevirme girişiminin başarısız olması ise ayrı bir güzel oldu. Bu projenin altında imzasını bulunduran bir partinin utanmadan bu işten ekmek çıkarmak istemesi anlaşılır gibi değil. Zannedersiniz ki, hepsi zihinlerini kaybetmiş. Konuyu daha iyi anlamak isteyen varsa şu linke tıklayıp videoyu izlesin ve görsün: https://youtu.be/WJ5X7GqD0kU
Ama iyi oldu, ucuz kahraman olmak isterlerken öfkeli vatandaşların hışmına uğradılar. Parlamentoda oy atıp sonra suçu Ecolo partisine atması değil. Neymiş efendim başta PS iyi proje sunmuş da sonra Ecolo gelmiş bozmuş da. Ya bırakın bu işleri. Vatandaş o kadar da aptal değil. Yıllarca kandırdınız ama artık kandıramazsınız. Bu işler ebediyen böyle süremezdi.
Bu arada, siyasete atıldığında hiçbir basın mensubu yüzüne bakmazken desteğimizle oralara gelen arkadaşın selam vermekten kaçması ise anlaşılır gibi değildi. Hala inanmakta güçlük çekiyorum. Ama olsun. Devran bir gün döner nasıl olsa.
Good Move projesinin Türkler tarafından 2 senedir neden iyi algılanmadığına gelecek olursak, bunun en büyük sorumlusu Türk kökenli Sosyalist Partili vekillerdir. Vatandaşa yalan söyleye söyleye bugünlere geldiler. İyi geldiler de artık vatandaş neyin ne olduğundan farkında. Önümüzdeki seçimlerde ne olacak belli değil?
Son olarak, Good Move projesini Saint-Josse belediyesinde uygulatmayan ve bu konuda direnen Belediye Başkanı Emir Kır’ı cani gönülden kutlarım. Zamanında eleştirmiş olsak da yiğitin hakkı neyse veririz.
Cafer Yıldırımer
Bu yazılanlara katılıyorum tebrikler