UĞUR ÇALIŞKAN RÖPORTAJI 2.BÖLÜM

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BRÜKSEL DÜNYA BAŞKENTİ
Biz Hepimiz aynı gemideyiz. Bu Geminin Adı “Brüksel”. Sanki başka toplumlar çevremizde yokmuş gibi yaşıyoruz. Brüksel şu anda çok büyük bir değişim içinde ve önümüzdeki 10 yıl içinde tanınmaz hale gelecek. Brüksel çok farklı kültürlerden insanların yaşadığı bir yer ve bu alanda da genişliyor.Brüksel çok büyük bir başken değil ama;kurumlarıyla dünya Başkenti. Bize göre dünya da 3 önemli başkent var.
Newyork, Brüksel ve İstanbul. Newyork içinde çok farklı kültürleri taşıyan ve birlikte yaşama kültürünün ön planda olduğu bir kent. Brüksel AB, Nato gibi kurumları ile AB’nin Başkenti. İstanbul da kültürel olarak çok önemli bir kent. Türkler Brüksel gibi Avrupa’nın başkentinde Araplardan sonra en büyük topluluk ama bakıyorsunuz 40 yıl önceki reflekslerini veriyorlar hala.
Burada kimlik çok önemli ama acı olan şey Türk gençleri diğerlerinden daha çok kimlik sorunu yaşıyor. Bu çok acı. ?
Biz Eyad’ı Metin Bey’in ilk döneminde aldığımızda Yüksel Kırer,Şevket Temiz,Ramazan Koyuncu,Piere Segeers olsun bizim 4 tane gerçeğimiz vardı.
-Vatandaşlık,Sorumlu,Aktif ve Katılımcı.Biz önce buranın vatandaşıyız,ondan sonra aktifiz,sorumluyuz en önemliside katılımcı vatandaşlık.Biz buradaki faliyetlere malasef toplum olarak katılmıyoruz.
Türkler ekonomik ve emlak alanlarında çok başarılı ama sosyal ve kültürel alanda başarısız!!Mahalleye baktığımızda Türkler olarak sanki dünyanın merkeziymiş gibi yaşıyor.
Mahallemizde oturan, kapımızın önünden geçen kişilerle, dükkanımızdan alışveriş yapan farklı kökenli kişilerle hiç ilgilenmiyoruz. Onlar öteki ve onlarla hiç iletişim kurmuyoruz.
Şunu kabul etmek gerekir: Türkler olarak 2 alanda çok başarılıyız ama bir alanda başarı sağlayamadık. Ekonomik alanda ve emlak alanında başarı sağladık ama sosyal kültürel alanda başarı sağlayamadık. Ekonomik olarak şu anda 3 işverenden birisi Türk.
Emlak alanında da aynı şekilde. Araplar bizden 3 kat daha fazla nüfusa sahip ama Türkler Araplardan 3 kat daha fazla emlağa sahip.
Bunlar korkunç büyük rakamlar ve çok güzel. Ama bu iki önemli ayakta ekonomik ve yer edinme ayaklarında başarılı olan Türkler 3. ayakda yani sosyal ve kültürel alanda başarılı olmadı maalesef.

KİMLİĞİNİZLE ORTAYA ÇIKIN
Benim gördüğüm karadıyla biz hala eski reflekslerimizde ısrar ediyoruz.Hala O Türkiye’deki protokol aşkımız geçmemiş.Belçikalılar bazan geldikleri Türk Gecelerinde gördükleri protokol uygulamasına çok gülüyorlar.
Yeni açılan düğün salonlarında bir sürü dernekler geceler yapıyorlar,Türkiye’deki siyasi partilerin kongre salonları gibi masalar dizilmiş,protole ayrılmış,rahat olun,kimliğinizle ortaya çıkın.
Katılımcı Vatandaşlık özellikle kültürel ve sosyal alanda  çok çok önemli.Biz geçmişte Yunanlılarla gece yaptık;O gecede ben şunu öğrendim.Yunanlılar Dünya’ya ve avrupa’ya kültürünü en iyi pazarlayan milletlerin başında geliyor.
Buradaki gençliğin en büyük sorunlarından bir tanesi çok kültürlü kimlik yapılarının altında kendilerini gizlemesi.Ne Emirdağlı olduğu belli,Ne Türk olduğu belli,Ne Belçikalı olduğu belli.
Gençlerimizde ibri bir kültür var;yani çok şeyin birarada bulunması,Bu ibri kültürü aşarak gençlerimizin kendilerine güveninin gelmesi lazım.Brüksel’deyaşayan gençliğin 2 tane ana dili bir tanesi Türkçe,birtanesi Fransızca bu iki anadil bir handikap değil;bir zenginliktir.

EMİRDAĞ GURBETÇİ FESTİVALİ ULUSLAR ARASI OLMALI
Türkiye’de olağanüstü bir ekenomik gelişme var,buradaki gençler kendilerini geliştirirlerse Türkiye’ye ve kendilerine korkunç derecede katkı sağlayabilirler.
Burada size somut bir proje öneriyorum.Buradan izine giden gençlerimizin Emirdağ’da canları sıkılıyor.Üzücü ama bu bir realite,artık bunlara bir son vermenin zamanı gelmiştir.Herşey güllük gülastanlık değil.
çok ciddi olarak hazırlanacak bir değişim proğramı projesi ile buradaki gençler Emirdağ’da eski Askeriye’nin olduğu yere AKÜ ye Bağlı Meslek Yüksek Okulu’ndaki kampüste hızlandırılmış bir Türkçe dil eğitiminden geçirilebilir.
Buna immersion diyoruz,yani bir dilin içerisine dalmak denilebilir.Türkçe gelecekte çok önemli dillerden birtanesi olacak.Bu uygulanabilir bir projedir,1 haftalık,15 günlük hızlandırılmış bir eğitimle gençler hem yörenin tarihi ve doğal
zenginliklerini yapılacak gezilerle daha yakından tanıma fırsatı yakalayabilirler.Bu projede senin,benim,velilerin sorumlulukları var.Oradaki Belediye Başkanın,Kaymakamın,AKÜ Rektörünün,Meslek Yüksel Okulu Müdürünün sorumlulukları var.
Emirdağ’a 2.proje teklifim,Hersene Emirdağ Gurbetçi Festivalleri düzenleniyor.Bu festivaller bir yere kadar hoş,güzel şeyler.Belçika’da yaşayan Emirdağ’lı ile Emirdağ’da yaşayan Emirdağlı mental açıdan aynı değil.
Avrupa’nın Başkentin’de neredeyse 40bine yakın Emirdağlı yaşıyor,Bir de Afyonkarahisara bağlı Emirdağ var.İkisi arasındaa sosyal,kültürel ve ekenomik açıdan çok büyük dengesizlikler var.
Bu dengesizliklerin ortadan kaldırılması için;Kültürlerin kaynaşması için Belçika’daki çok önemli yerel sanatçılar ile, Belçikalı sanatçılar bu şenlikte yer almasın? Neden Türk ve Belçikalı sanatçılar ortak program yapmasın? Kimse yapmadı bunu.Bizim “Edeler” dediğimiz bir “Ibıdık” Kültürümüz var.Neden onlar bu festivallerde yer almazlar?Yani demek istediğim artık farklı bakmak lazım.Bu Emirdağ Gurbetçi Festivalinin Uluslararası bir Festival halnie gelmesi lazım.
Bunu yapmazsanız hersene kendiniz çalar,kendiniz oynarsınız,birkaç zaman sonra halkta bıkkınlık meydana gelir.
Bizim Sivil Toplum örğütünü oluşturan derneklerimiz enerjilerini anlamsız yerlerde harcıyorlar.Beraber birleşip ortak projeler üzerinde çalışacağımız yerde birbirlerimize çelme takma peşinde koşuyoruz.

3 ANA PROJEM VAR
Şimdi benim Başkanlığımda gerçekleştirmek istediğim 3 ana proje var.
1- Uluslararası programlarda yer almak, buradaki projeleri hayata geçirebilmek.
2- 50. yıl kutlamalarını en iyi ve geniş katılımlı şekilde hayata geçirmek. Burada Fedacio’daki kardeşlerimize küçük bir sitemim olacak.Eyad 1999’da Türk toplumun ortak olarak desteklediği bir siyasi aday göstererek, toplumda siyasi bilinci yaratan ilk dernektir. O zaman Ramazan Koyuncu’yu siyasi aday olarak çıkartmıştık.
O dönemde biz Betiad’la birlikte çalıştık, beyin fırtınası yaptık. Şimdi Fedactio’nun içinde olan çoğu arkadaşlar o dönemden tanıdığımız arkadaşlar.
Şimdi bu kadar önemli olan 50.yıl kutlamalarında hiç bizimle görüşmediler. Ya da sadece bizle değil daha geniş bir platformla görüşüp yapabilirlerdi ama onlar biraz yangından mal kaçırır gibi yaptılar.
Yani sadece biz değiliz burda etrafımızda başka insanlar da var diye açabilirlerdi bu 50. yıl kutlamalarını.Biz Eyad olarak 2014’te çok katılımlı bir platformla etkinlikler planlıyoruz. Örneğin Türkler buraya ilk geldiklerinde Kömür Ocaklarında çalıştı.
Yerin Binlerce metre aşağısındaki insanların renkleri hep aynıydı;orada bir ekmeği bölüşüp,bir kaderi paylaşan inasanları da içeren bir kutlama düşünüyoruz,Bu kutlamaların bir maden işçisinin oğlu olup Bugün Cocof’tan sorumlu Kültür Bakanı olan Emir Kır tarafından itici bir güç olarak desteklenmesi gerektiğinin altını çizmek isterim.
3.Hedef ise çok önemli çünkü sosyal barışı ilgilendiriyor. Brüksel’in en önemli 3 sorunu beraber yaşam, kaliteli eğitim ve işsizlik. İşsizlik Brüksel’de bazı mahallelerde hatta bazı mahallelerinin mahallerinde, sokaklarında %50’ye ulaşıyor.
Nüfus artışı çok önemli bir sorun Brüksel’de: Brüksel bu artışa yeterince hazırlıklı gözükmüyor. Özellikle yeni ş sahası alanında hazır değil.
İşsizlik en çok yabancı kökenli gençleri vuruyor. Çünkü sağlam eğitimleri yok ve Brüksel’de artık 2 dil yetmiyor 3-4 dil gerekiyor. Ben daha önce bir tv programında söylemiştim. Brükseldeki Türk gençlernin geleceği Faslı arkadaşlarında,Afrikalı arkadaşlarında yatıyor. Brükselin geleceği burda. Bu alanda bizim bir projemiz var.
Faslı, Türk ve Afrikalı üniversite eğitimini tamamlamış gençlerle bir iş çevresi oluşturma projesi. Bu gençler yüksek eğitimli.
Üniveriste eğitimini başarmış bir çocuk iş ararken ayrımcılığa uğruyorsa burda bir sorun var demektir. Biz bunu çözmek üzere bu gençler ve Brüksel Odalar ve Borsalar birliği ile ortak bir çalışma içindeyiz. Bu proje ile bu gençlerle bu iş çevrelerini biraraya getirip sonunda bir iş kontratı imzalamalarını sağlamak.
5 yıl içinde 2500 gencin işe girmesini sağlamayı hedefliyoruz.Bunun tüm çalışmaları yapıldı.Bu projeyi Çalışma Bakanı Benoit Cerex onayladı. Brüksel Ticaret ve Borsalar Birliği ise Formasyondan sorumlu Bakan Emir Kır ile görüşme halinde.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.