Şükrü Sağlam’la birlikte 8 Nisan 2012 tarihinde resmi olarak yayın hayatına soktuğumuz Yenivatan haber portali, o günlerden bugünlere kadar geldi. Bu sayede, büyük emeklerle uğraş vererek ayakta kalmasını sağladığımız Yenivatan’ın hala dimdik ayakta kalabilmiş olmasının gururunu yaşıyoruz. Tabi, bu kolay olmadı. Zaman içerisinde, Yenivatan’ın kurulmasında benim kadar emeği olan Şükrü Sağlam’la yollarımız dostça ayrıldı. Fakat her şeye rağmen Yenivatan ayakta kalmasını bildi.
Haber portali deyip geçmemek lazım. Belçika gibi bir yerde, haber sitesini herkes kurar. Neticede paraya kıyan siteyi kurar. Fakat iş kurmakla bitmiyor. Önemli olan o siteyi portale çevirebilmek, onu haberle besleyebimek ve en önemlisi onu hayatta tutabilmek.
Bazen görüyoruz. Gaza gelip, saz çalmayı bilmediği halde sazı eline alanlar gibi, paraya kıyarak site kuranları görüyoruz. Oradan buradan çaldıkları haberlerle siteyi besliyorlar, sonra ne mal oldukları piyasaya çıkınca balon gibi patlıyorlar. Bu işler gazla yürümez. Kabiliyetle ve samimi niyetle yürür. Hele hele, kar amaçla kurulursa hiç yürümez.
***
Bunun örneklerine arada sırada rastlarız. En bariz örneğini yenilerde gördük. Başkonsoloslukta düzenlenen bir programda, adamın biri yeni kurduğu siteyi Saint-Josse Belediye Başkanı Emir Kır’a tanıtıyor. Buraya kadar her şey güzel ve hoş. Lakin tanıtımdan sonra sorduğu ilk soru şu oldu; “Efendim biz nasıl sübzit alabiliriz?” Açıkcası bu soru karşısında Emir Kır’ın yüz ifadesi doğal olarak bir hayli bozulmuştu. Bir ara sessizlik oldu. Fakat işin en acı yanı, bunu soran vatandaşın, hiç utanıp sıkılmadan pişkin pişkin gülmesi oldu. Şimdi adama sormazlar mı; “Sen bunu sübzit almak için mi yapıyorsun?” diye.
İşte böyle bir piyasada kendine yer edinen ve kendini kanıtlayarak topluma kabul ettiren Yenivatan, bütün olumsuz koşullara rağmen ayakta kalmasını bildi. Ancak kurulduğu günden bu yana Belçikalı Türklerin gözü, kulağı ve sesi olan Yenivatan’ın artık bir imaj değişimine ihtiyacı olduğunu hissetmiştik. Tabi, bu konuyu gündeme almak basit ancak kararlaştırmak ve çalışmaları başlatmak pek kolay olmadı. Zira işin birinci kısmında maddiyat var. Ayrıca, alacağı vakit. Bir de işin içinde “Acaba maya tutar mı, tutmaz mı?” meselesi de olunca… Çünkü imaj değişimi öyle basit bir iş değil. Şayet okur kitlesi yeni imajı beğenmezse, hem harcayacağınız çaba boşa gitmiş hem de bir çuval inciri berbat etmiş olursunuz. Ki, o vakitten itibaren belki her şeyi durdurmayı bile göze alabilirsiniz.
***
Uzun uzun ölçtük, hesapladık ve sonunda uzun süren bir çalışmadan ardından, elde ettiğimiz bütün malzemelerle Yenivatan’ı yeni imajına kavuşturduk. Tabi, burada bunun için emeği geçen arkadaşları unutmamak lazım. Bunlardan birisi logonun tasarımını yapan Hasan Tetik. Diğer yandan teknik konularda yardımcı olan Didan Çelik. Ve son olarak gecesini gündüzüne katarak Yenivatan’ın başarılı bir şekilde yenilenmesini sağlayan Suat Bezeng. Değerli Suat Bezeng’in bu konuda hakkı ödenmez.
***
Çalışmaların ardından Yenivatan’ı yeni imajıyla okur kitlesine büyük bir heyecanla sunduk. Server’inden logosuna kadar her şeyi yenilenen Yenivatan okur kitlesi tarafından çok beğenildi. Beğenilmeliydi çünkü bunun için en ufak detaylar bile hesaplanmıştı. Bu konuda hesaplarımız doğru çıktı. Bu sayede önemli bir başarıya imza attık diyebilirim.
Devamlı güncellenen ve yayımladığı haberlerle, taraflı tarafsız, herkesin beğenisini kazanan Yenivatan, yeni imajı sayesinde, Belçikalı Türklerin tamamına hitap etmeye ve hizmet vermeye devam edecek. Her zaman olduğu gibi, yayın politikasını belli bir seviyede tutan Yenivatan ekibine gönüllü yazarlar da katıldı. Katılanlar arasında Tarihçi ve Yazar Ahmet Urfalı gibi önemli bir isim yer alıyor.
Ayrıca Belçika Devleti’ne saygıda hiçbir zaman kusur etmeyen Yenivatan, çalışmalarını kısa adı EPİ olan European Press İnstitude derneği adı altında yürütecek. Kurulduğu günlerde “Yenivatan Yeni Heyecan” başlıklı yazıda yazdığım önemli bir cümleyi bu yazıda tekrar ederek yazıyı sonlandırıyorum; “YeniVatan ile yepyeni bir heyecanın yaşanmasını dileyerek, Belçika’da yaşayan Türk toplumuna hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim.”
Cafer Yıldırımer
Kaliteli yayınlara destek vermek herkesin asıl görevlerinden biridir. Allah yolunuzu açık etsin.
Yeni Vatan’ı kutluyor ve tebrik ediyorum, Belçıka’daki Türk toplumuna hizmet vermek çok güzel dediğin gibi Saz çalmasını bilen kişi sazı tutmasından belli olur ve saz çalmasını bilmeyen sağa sola çarpar eee sazda kırılır. Saygılar kolay gelsin.