TERÖRE KESİN ÇÖZÜM

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ülkemizde yıllardır çözüme kavuşmayı bekleyen en büyük sorunlardan biri hiç kuşkusuz Terör sorunu. Yıllardır bu soruna çözüm bulmak adına uygulanan hiçbir yöntem fayda sağlamadı.Bu soruna çözüm bulmak için sayısız televizyon programı yapıldı, yüzlerce  akademisyen, yazar, gazeteci bu konuda saatlerce konuşup tartıştılar, sivil toplum kuruluşları bildiriler yayınladı, halkımız binlerce kişinin katıldığı “Terörü Lanetleme” mitingleri düzenledi, onlarca siyasetçimiz kınama mesajları yayınladı, gazeteler terörü lanetleyen manşetler attılar ancak bu yapılan çalışmaların hiçbiri teröre engel olamadı.

Elbette teröre karşı ortak açıklamalar yapmak, birlik ve beraberliğimizi vurgulayan mitingler düzenlemek,terörün yanlışlığını her fırsatta anlatmak çok önemli.Ancak bütün bu yapılanlara rağmen çözüme uzak olunmasının çok önemli bir sebebi var. Teröre sebep olan inancın görmezden gelinmesi. Nasıl ki bir hastalık doğru teşhis edilmediğinde, hastalığın sebepleri doğru anlaşılmadığında tedavi de mümkün olmuyor; terörün oluşmasını sağlayan en önemli unsur olan terörün fikri yapısı anlamazdan gelindiğinde de çözüme ulaşmak imkansız hale geliyor. Birçok gencimiz yalnızca evlenmek, daha iyi imkanlara sahip olmak, gününü olabilecek en iyi şekilde geçirmek için yaşıyor.

Oysa PKK’nın dağlarda fikri eğitim altına aldığı gençler ideolojileri uğruna ölümü göze alıyorlar, tek amaçları bu yanlış fikirlerine uygun yaşamak oluyor. Profesörlerin, gazetecilerin, televizyonlarda yorum yapan aydınların, ünlü Sanatçıların PKK’ya verdiği destek teröristleri yalnızca “kandırılmış cahil gençler” olarak adlandırmanın ne kadar eksik ve yanlış bir tanım olduğunu ispatlıyor.

Bir üniversite hocasının da, PKK için tüm kişisel amaçlarından vazgeçen bir gencin de bu kadar kararlı bir şekilde teröre destek vermelerinin sebebi inançlarıdır. Bu inancın ne olduğu iyi teşhis edilirse ve bu inancın yanlışlığı bilimsel olarak ispat edilip anlatılırsa ortada inancı uğruna ölümü göze alacak terörist de, terör örgütü de kalmayacaktır. İnandığı yanlış davanın geçersiz olduğunu anlayan bir insan ne kadar direnmek istesede tüm heyecanını ve mücadele azmini kaybedecektir. Dilerseniz bizzat bölücü örgüt lideri Öcalan’ın kendi ifadeleri ile PKK’nın nasıl bir inanca sahip olduğunu anlayalım.

PKK KOMÜNİSTTİR

Kürdistanda Halk Kahramanlığı” isimli Kitabın 78. sayfasında bölücü örgüt lideri Öcalan PKK’nın fikri yapısını şöyle açıklıyor “PKK Marxizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir.”(Abdullah Öcalan)

PKK DARWİNİST YANİ EVRİMCİDİR

Bebek katili Öcalan’ın aşağıda yer alan sözleri örgütün Evrime olan inancını anlamaya yeterlidir, “Diyalektiğin bu kuralında olan, tez ve antitezin sentezde varlıklarını daha zengin bir oluşum içinde sürdürdüğü biçimindedir. TÜM EVRİM BU KURALI DOĞRULAMAKTADIR.” (Bölücü örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın 2004 yılında yayınlanan, “Bir Halkı Savunmak” isimli kitabının “Doğal Toplum” bölümünden alıntı)

“Aletler ve ateş keşifleri geliştikçe ürünleri daha da artacak, arttıkça tür olarak daha hızlı gelişecek ve PRİMATLARLA aradaki mesafe açılacaktır. EVRİMİN DOĞAL KURALLARI gelişmeyi belirlemektedir.” (Abdullah Öcalan,”Bir Halkı Savunmak” isimli kitabın “Doğal Toplum” bölümünden alıntı)

PKK DİNSİZDİR

Bebek katili Öcalan’ın din hakkındaki çarpık bakış açısı aşağıda yer vereceğimiz sözlerinden açıkca anlaşılmaktadır. Bu çirkin ifadelerden Yüce Rabbimizi ve Dinimizi tenzih ederiz “Allah bir nevi Ortaçağ’ın feodal manifestosudur, temel yasası ve bildirgesidir”(Abdullah Öcalan, Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 313)

“Tek Tanrılı din ideolojileri, baştan sona siyaset ideolojileridir. Dini söylem, ALLAH, peygamber ve melek gibi kavramlar dönemin siyasi literatürüdür.” (Abdullah Öcalan, Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 204)

Yine Öcalan bir başka sözünde nasıl bir ruh haline ve inanca sahip olduğunu şöyle belirtmiştir. Yüce Rabbimizi tenzih ederiz  “Lise dönemlerinde büyük felsefik bunalımı yaşadım. Tanrı ile savaşı verdim, bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı oldum.” (Abdullah Öcalan, Özgür Yaşamla Diyaloglar, Ekim 2002, s. 257)

PKK SİLAH BIRAKMAZ,HER KOMÜNİST ÖRGÜT GİBİ TEMELİNİ SİLAHLI MÜCADELEYE DAYANDIRIR

Öcalan’ın silahlı mücadeleye olan inancı,diğer tüm komünist liderler ve örgütler gibi aynıdır. Öcalan mücadelelerinin ana unsurunun SİLAHLI MÜCADELE olduğunu bakın nasıl anlatıyor “…SİLAHLI MÜCADELE, HALK AYAKLANMASI VE ÖRGÜTLENME SON DERECE İÇ İÇE GELİŞEN, BİRBİRLERİNİ ZORUNLU KILAN ÖZELLİĞE SAHİPTİRLER…” (Abdullah Öcalan, Seçme Yazılar, 1. cilt, s. 195)

“…Biz ulusal kurtuluş mücadelesini böyle gelişmiş savaş düzeyine ulaştırmak için ise SİLAHLI PROPAGANDA İLE BAŞLANMASI GEREKTİĞİNİ, ajitasyon, propaganda ve örgütlenme görevlerinin başarılmasının temel aracının SİLAHLI PROPAGANDA OLACAĞINI, devrimci yapının yaratılmasında temel iskele görevini SİLAHLI PROPAGANDANIN GÖRECEĞİNİ BELİRTİYORUZ…” (Abdullah Öcalan, Seçme Yazılar, 1. cilt, s. 213)

PKK DEVLETE VE AİLEYE DÜŞMANDIR

Her Komünist yapılanma gibi PKK da devlete ve aileye karşıdır. Öcalan’ın aileye karşı olduğunu anlattığı konuşmalarından birkaçı şöyledir  Bebek Katili Öcalan’ın “Kürdistanda Kadın ve Aile” isimli kitabından “Bizde bir kargaşa olan aile, düşüncenin gömüldüğü, iradenin yapboz tahtasına çevrildiği, insanımızın paramparça edildiği, dağıtıldığı bir şeytan üçgenidir. Onun için devrimcileştirilmesi gereken kurumların başında aileyi ele alıyoruz.

Bir devrimci bu konuda görevini özenle ele almak durumundadır. Elle tutulur yanı olmayan bu gerici – aile ilişkisini basit bir gurur sorunu olarak ele alamayız. Bu ilişkinin sorumlusu değiliz, ama bunu devrimcileştirme sorumluluğumuz vardır.” (syf. 52-53)  “Bizim aileden akıl öğrenecek durumumuz yok, aileden siyaset öğrenilemez. Oyuna getirilmiş bir kurumun şefi durumundaki babalarımız birer zavallıdır; anaların durumu ise daha da vahimdir.” (syf. 75) “(Aile) Müthiş köleleştirici, insanı kendi başına yok oluşa götürecek bir ilişkidir… Bugün Kürdistan’ın her köyünde ve kentindeki kokuşmuş aile ilişkilerini kabul etmiyor ve bunlardan ürküyoruz.” (syf. 47)

KOMÜNİZM DARWİNİN EVRİM TEORİSİNE DAYANIR

Komünizmin en temel dayanak noktası hiç kuşkusuz Evrim teorisidir. Komünizmin fikri temellerini atan Karl Marx ünlü kitabı Das Kapital’in Darwine gönderilmek için hazırlanan nüshasına “Ateşli bir hayranından Charles Darwine” diye not düşmüştür. Tek başına bu örnek bile Komünizmin Evrim teorisi ile olan ilişkisini açıklamaya yeterlidir.

Yine Karl Marx 19 Aralık 1860 tarihinde Engels’e yazdığı mektubunda Darwin’in Türlerin Kökeni adlı kitabı için şöyle diyordu: “Bizim görüşlerimizin doğal tarih temelini içeren kitap, işte budur.”(75- Marx ve Engels, Mektuplar, s. 426)  Karl Marx Komünizmin dayandığı sözde bilimsel fikirin Evrim teorisi olduğunu ise şu şekilde heyecanla belirtiyordu “Darwin’in yapıtı büyük bir yapıttır.

Tarihteki sınıf mücadelesinin doğa bilimleri açısından temelini oluşturuyor.”(Marks Engels, Mektuplar, cilt 2, s.126)  Engels ise Darwinin buluşunun Dinlerin dünya hakkındaki görüşlerini (sözde) çürüttüğünü şöyle idda ediyordu “Darwin, bütün organik varlıkların, bitkilerin, hayvanların ve insanın kendisinin, milyonlarca yıldır olagelen bir evrim sürecinin ürünleri olduğunu kanıtlayarak metafizik doğa görüşüne en ağır darbeyi indirdi.”(Marx-Engels, Seçme Yapıtlar 3, Sol Yayınları, s. 156)

KOMÜNİZM DİNE DÜŞMANDIR

Lenin’in 1909 yılında Rus Sosyal Demokrat Partisi’nin (sonraki Komünist Parti) lideri olarak yazdığı ve Proleterya dergisinde yayınlanan “Proleterya Partisinin Din Konusundaki Tutumu” başlıklı makalede şunlar yazılıdır: “Din halkı uyutmak için kullanılan afyondur.”Marx’ın bu sözü din konusundaki Marxist görüşün temel taşıdır.” (Viladimir Iliç Lenin, Proleterya Partisinin Din Konusundaki Tutumu, Proleterya, Sayı: 45, 13 (28) Mayıs 1909)

Yine başka bir açıklamasında “Dini düşünceler, Tanrı inancı, hatta Tanrıyı soyut olarak düşünmek bile benlikte gizlenmiş bir alçaklıktır.” diyen Komünist lider Lenin’in “Dine karşı gerçekçi bir ideolojik mücadele başlatmak görevimiz olmalıdır.”(Pravda gazetesi,1958) sözü Komünizmin dine ve aileye bakışının nasıl olduğunu,aksi idda edilemeyecek şekilde ispatlıyor.Karl Marx da dine karşı olan düşmanlığını birçok sözünde açık şekilde ifade etmiştir “Komünizm baki gerçekleri lağveder, tüm dinleri ve ahlaki kuralları ortadan kaldırır.” Marx’ın bu cümlesiyle hayalini kurduğu dinsiz dünya milyonlarca insanın ölümüne yol açmıştır.

ÜNLÜ KOMÜNİST LİDERLERİN EVRİM HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
VİLADEMİR İLİÇ LENİN

Lenin de diğer komünist liderler gibi Darwin’in teorisinin, savunduğu diyalektik materyalist felsefenin temel dayanağı olduğunu sık sık vurguluyordu. Bir sözünde Darwinizm’e bakış açısını şöyle ifade etmişti:

Darwin, hayvan ve bitki türlerinin birbirleriyle ilgisi olmadığı, onları Allah’ın yarattığı ve bu yüzden değişmez oldukları inancına son vermiştir. LEON TROTSKY Bolşevik devriminin Lenin’den sonraki en büyük mimarı sayılan Trotsky de yine Darwinizm’e büyük önem veriyordu. Darwin’e olan hayranlığını şu sözlerle ifade etmişti:

Darwin’in buluşu, tüm organik madde alanında diyalektiğin en büyük zaferi oldu.(Alan Woods, Ted Grant, Marxism and Darwinism, London:1993)

20 MİLYON İNSANIN KATİLİ STALİN

Stalin henüz hayatteyken yayınlanan Landmarks in the Life of Stalin (Stalin’in Hayatındaki Dönüm Noktaları) isimli kitapta, Stalin’in nasıl ateist olduğu yakın bir çocukluk arkadaşı tarafından şöyle anlatılıyordu:

“Çok erken yaşlarda, henüz Hıristiyan kilisesinde bir öğrenci iken yoldaş Stalin eleştirel bir mantık ve devrimci bir duygu geliştirdi. Darwin’i okumaya başladı ve bir ateist oldu.”(E. Yaroslavsky, Landmarks in the Life of Stalin, Moscow: Foreign Languages Publishing house, 1940, s. 8.; Paul G. Humber, Stalin’s Brutal Faith, Vital articles on Science/Creation ekim 1987, İmpact No. 172)

KİTLELERİ KATLEDEN KOMÜNİST LİDER MAO

Mao, kendisine büyük destek veren müttefiki Stalin gibi, baskıcı ve kanlı bir rejim oluşturdu. Çin, sayısız politik idama sahne oldu. İlerleyen yıllarda ise Mao’nun “Kızıl Muhafızlar” adını verdiği genç militanlar, ülkeyi tam bir terör ortamına sürükleyecekti.

Mao, kurduğu bu düzenin felsefi dayanağını ise, “Çin sosyalizminin temeli, Darwin’e ve Evrim Teorisi’ne dayanmaktadır” diyerek açıkça belirtmişti.(K. Mehnert, Kampf um Mao’s Erbe, Deutsche Verlags-Anstalt, 1977)

KOMÜNİZM TERÖRÜ ŞART KOŞAR

Ünlü Komünist Lider Lenin’in terör hakkındaki görüşü şöyledir “Biz politik öldürmelere kesinlikle karşı değiliz… Sadece geniş halk kitleleriyle doğrudan bağlantılı olan bireysel terörist hareketler değer taşırlar.”(V. İ. Lenin, Collected Works, Moscow, cilt 35, s. 238)   “HİÇ Mİ VİCDANINIZ YOK,BU YAPTIĞINIZ ZULÜM DEĞİL Mİ” DİYENLERE KOMÜNİZM NASIL BAKIYOR? Lenin kendilerini zalimlikle suçlayanlara şu ibretlik cevabı veriyor  “Bazı kimseler BİZİ ZALİMLİĞİMİZ SEBEBİYLE AYIPLADIKLARI ZAMAN, bu kişilerin en basit Marksist prensipleri dahi nasıl unutabildiklerine hayret etmekteyiz.” (Pravda Gazetesi, 29 Ekim 1918)

Rusya’daki Ekim Devrimi’nin en önemli liderlerinden biri olan Trotsky ise Lenin’in ifadelerini pekiştirecek şekilde şöyle söyler:

“Fakat ihtilal, ihtilalci sınıftan emrindeki bütün yöntemlerle gayesine varmasını talep eder; eğer gerekirse silahlı bir ayaklanma ile, eğer mecbur olursa terörizmle.”(Ann Arbor, Leon Troçki, Terörizm ve Komünizm, University of Michigan, 1963, s. 58)  New York Times’tan Harrison E. Salisbury, Sovyet sistemi terör ve esir kampları ile ilgili olarak şu yorumu yapıyordu:

“Bir kıtaya hakim olan terör… Yüzbinlerce kişi idam edildi. Sovyet teröründe milyonlarca kişi öldü, bunların yanında Çar bile daha masum kaldı. Yılda 3-4 milyon kadın ve erkek tutuklanıp sürgüne yollanıyordu ve suçlarının ne olduğunu bile bilmiyorlardı. Düşünmenin bile ürküttüğü, sistemli ve aralıksız devam eden şeytani bir uygulama hüküm sürüyordu.”(Harrison E. Salisbury, “Reading The Gulag Archipelago is like no other reading experience of our day,” Book-of-the-Month Club NEWS, Midsummer, 1974, ss. 4,5.)

EVRİM TEORİSİ ŞİDDETİN KÖKENİDİR

P. J. Darlington, bir evrimci olarak, Evolution For Naturalists (Natüralistler İçin Evrim) isimli kitabında vahşetin, evrim teorisinin doğal bir sonucu olduğuna ve hatta bunun meşru bir davranış olduğuna dair inancını şöyle itiraf eder:

“Birinci nokta bencillik ve vahşet içimizdeki doğal bir şeydir, en uzak atamızdan bize miras kalmıştır… O zaman vahşilik insanlar için normaldir; evrimin bir ürünüdür.” (P.J. Darlington, Evolution for Naturalists, 1980, s. 243-244)

SONUÇ

Yukarıda çok az bir kısmını verdiğimiz örnekler şu açık gerçeği gözler önüne sermektedir. PKK bizzat Bölücü başı Öcalan’ın kendi sözlerinden açıkca anlaşılacağı gibi Komünist, Leninist, Evrimci bir örgüttür. PKK tüm sisteminin temelini ateizme, maddeciliğe ve SİLAHLI MÜCADELEYE dayandıran bir terör örgütüdür. PKK’nın inancı olan Komünizm ise Darwinin Evrim teorisine dayanmaktadır.

Yukarda yer alan  Komünist lider ve filozofların konuşmalarından az bir bölüm dahi bu gerçeği ispat etmeye yeterlidir. Ünlü Komünist liderlerin de itiraf ettiği gibi Komünizm ve dayanağı Evrim teorisi insanı yok olup gidecek, ruhu olmayan yarı gelişmiş bir hayvan türü olarak görmektedir. Çatışmayı ve hatta Terörizmi doğanın bir kuralı, doğal bir sonucu olarak gören bu köhne felsefe PKK’nın tüm yapılanmasının temelini oluşturmaktadır. Öcalan, Stalin, Lenin, Trotsky, Che, Mao, Marx, Engels ve isimlerini saymadığımız birçok ünlü Komünist lider ve filozof inançlarının temelinin Evrim teorisi olduğunu söylemişlerdir.

Günümüzde bazı çevreler tarafından dine aykırı olmadığı savunulmaya çalışılsa da, Evrim teorisi Ateizmin tek sözde bilimsel dayanağıdır. Dünyaca ünlü Evrimci Bilim Adamı Richard Dawkins “Darwin, entellektüel anlamda tatmin olmuş bir ateist olmayı mümkün kılmıştır.” (The Blind Watchmaker s. 6) diyerek Evrimin ateizmin temeli olduğunu ifade etmiştir.

İnsanların ve bütün canlıların tesadüfi müdahaleler sonucunda kendi kendine var olduğunu, her canlının birbirinden türeyip geliştiğini idda eden Evrim teorisi bir Yaratıcının olmadığını idda eden, “Din, ahlak, ahiret, sevgi, aile” gibi kavramların insanların uydurduğu ve zaman içinde geliştirdiği soyut kavramlar olduğunu savunan ateist bir teoridir. Kısaca tekrar etmek gerekirse PKK KOMÜNİSTTİR, KOMÜNİZMEVRİM TEORİSİNE DAYANIR, EVRİM TEORİSİ ÇATIŞMAYI VE ZULMÜ DOĞANIN BİR GEREĞİ OLARAK GÖRÜR. DOLAYISIYLA BİR KOMÜNİST PKK MİLİTANI KENDİSİNİ YARI GELİŞMİŞ BİR HAYVAN TÜRÜ OLARAK GÖRÜR, HER KOMÜNİST GİBİ AHİRETTE HESABA ÇEKİLMEYECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜNDEN KENDİSİNİ BİR YARATICIYA KARŞI SORUMLU HİSSETMEZ. ATEİZMİN DOĞAL BİR SONUCU OLARAK EVRENSEL BİR AHLAK YASASINI REDDEDER.YANİ BİR PKK MİLİTANINI AHLAKSIZLIKLA SUÇLAMAK,VİCDANLI OLMAYA ÇAĞIRMAK, YAPTIĞININ YANLIŞ OLDUĞUNU SÖYLEMEK, AYIPLAMAK ÇÖZÜM DEĞİLDİR.

Peki ama çözüm nedir?  ÇÖZÜM Çözüm Ulu Önder Atatürk’ün gizli meclis konuşmasında da belirttiği gibi Komünizmin fikrine fikirle karşılık vermektir. Atatürk “Fikir sistemlerine karşı yalnızca zorlayıcı tedbirler almanın o fikri daha da geliştireceğini” söyleyerek çok önemli bir bilgi vermiş ve yöntemin ne olması gerektiğini anlatmıştır. Elbette Askerlerimizin halkımızın güvenliğini sağlayacak tedbirler almaları, meşru müdafa haklarını kullanmaları zaruridir.

Ancak tek başına silahlı mücadelenin hiçbir fayda sağlayamadığı 30 küsür senedir çözülemeyen terör sorunuyla ortadadır. Hatta hatırlamak dahi istemediğimiz Çözüm Süreci, fikrine cevap verilmeyen Komünist PKK terörünün devletle masaya oturacak kadar güç kazandığını bizlere göstermişti.

Yapılması gereken ise aslında çok kolaydır. Devletimiz tüm okullarında tek yanlı ve bilimsel bir gerçekmiş gibi okuttuğu Evrim teorisinin bilimsel olarak geçersiz olduğunu ilkokullarda, liselerde, üniversitelerde bilimsel temelli tüm derslerde anlatmalıdır. Tüm televizyon kanalları PKK’nın fikri yapısını deşifre eden ve bu fikre cevap veren programlar yapmalıdır. Özellikle güneydoğudaki gençlerimizi bilinçlendirecek konferanslar devlet desteği ile her ilde çok sayıda düzenlenmelidir.

Eğer terörün oluşmasını sağlayan inanç bilimsel olarak çürütülürse, terörün felsefesinin geçersiz olduğu her yerde anlatılırsa ortada terör de terörist de kalmayacaktır. Uğruna ölümü göze aldığı inancın bir aldatmaca olduğunu anlayan PKK’lılar, tüm mücadele güçlerini ve motivasyonlarını kaybedecektir. Bölücü örgüt gençleri ikna ederek terörist yapamayacak, terör tüm gücünü ve desteğini kaybedecektir.

Devletimiz acilen terörün zeminini oluşturan Evrim teorisine bilimsel cevap verecek yayınlar hazırlamalı,terör örgütünün tüm fikri yapısını deşifre ederek, heryerde anlattırarak terörün fikrine cevap vermelidir. Susmak yenilgiyi kabul etmek anlamına gelir. Bu apaçık gerçek anlamazdan gelindikçe terör artarak devam edecektir.

Tek kesin ve gerçek çözüm Komünizmin ve dayanağı Evrim teorisinin geçersizliğinin anlatılmasıdır. Tüm milletimiz ve Devletimiz çok yakın bir zaman sonra bu gerçeğin farkına varacak, PKK terörü bir daha dirilmemek üzere toprağa gömülecektir. Barış ve huzurun geleceği günler elbetteki çok yakındır.

“Allah, yazmıştır: “Andolsun, ben galip geleceğim ve elçilerim de.” Gerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir, güçlü ve üstün olandır.”(Mücadele Suresi 21)

Oğuzhan Karki

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.