1873-1956 yılları arasında yaşayan Posoflu Âşık Zülali, İstanbul’da medrese tahsili gördü. Türkçe ve din bilgisi öğretmenliği yaptı. Hayatı boyunca Türkçü ve Turancı düşüncelerin savunucusu oldu.
Posof ilçesinin Âşıkzülali (Suskap) köyünde doğan Ozan Zülali, Eskişehir –Çifteler’de Hakk’ın rahmetine kavuştu. Mezarı Çifteler ilçesindedir.
1911’de ailesiyle birlikte âşıklık geleneğinin temel öğelerinden olan “gurbete çıkmak” olgusuna uygun olarak memleketinden ayrılarak yollara düştü. Bunu şiirlerinde de ifade etti:
“Der Zülali çünkü vaciptir hicret
Takdir-i Hüdâ’ya olunmaz minnet
Yarân yoldaş olun Hakk’a emanet
Bizler gider olduk vatanımızdan”
Posoflu Âşık Zülali, Afyon’a gelmeyi bir zorunluluk olarak gördü:
“Ayrı düştüm gülşenimden gülümden
Söğüdün dalında ötmeliyim ben
Allah’ı sevenler etmen yolumdan
Tezden Afyon’a gitmeliyim ben”
Ozan’ın memleketinden ayrılması “feryâde, figâne düşmesine” sebep oldu:
“Ayrılık bâdesi kâr etti cana
Serseri gezdirir peymâne bizi
Esti kısmet yeli, attı bir yana
Düşürdü feryâde, figâne bizi”
Posoflu Âşık Zülali, Emirdağ Ziraat Memuru olan oğlu Osman Kökten tarafından yörede “Millet Bahçesi” denilen fidanlığa koruma görevlisi yapılır. Bu görev, 1939-1940 yıllarında devam eder.
Âşık Zülali, 11 dörtlükten oluşan Emirdağ Fidanlığı şiirinde adı geçen yerin bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı bozulan durumuna üzülerek Emirdağ Ziraat Memuru oğlu Osman Kökten ile hasbihal eder. Şiirin son dörtlüğü şöyle bitmektedir:
“Der Zülali gel bu bağı görelim
Kitabın aç, oku fenne girelim
Fidanlığa taze hayat verelim
Gülünç olmayalım ağyara oğul”
Emirdağ yöresinde “Millet Bahçesi” olarak adlandırılan fidanlık türkülere de konu edilmiştir. Nuri Demir (Seyrekbasan) şöyle der:
“Millet bahçesi de ne aman bağlık
Yâr bana islemiş bergüzar yağlık
Eğer Allah bana verirse sağlık
Ben seni kötüye yâr mi ederim”
Türk Halk Edebiyatının güçlü ozanı Zülali’nin kısa bir sürede Emirdağ’da yaşaması ve Emirdağ üzerine şiir yazması, bizce önemli bir edebi olaydır. Allah rahmet eylesin.
Hakk’a Yalvar
Namert kapısında bent etme özün
Semayı direksiz kurana yalvar
Anın katresinden olur bin rahmet
Cana ceset-i ruh verene yalvar
Bülbül isen bahçesinde güle düş
Geçme namert kapısından sele düş
İnsan isen bir hakikat yola düş
Marifet kervanın sürene yalvar
Yarab bizi muhtaç etme namerde
Mabeyline çekmiş yetmiş bin perde
Yedi kat semada yedi kat yerde
Her ne ki var biri görene yalvar
Zülali`nin derdine derman ilişmez
Zerrece bir fenden imkân gelişmez
Kuldan kula lütfu ihsan erişmez
Dembedem şeritsiz durana yalvar
Gerçekten hayran olduğum bir ozan allah rahmet eylesin nur içinde yatsın.