Paris’in 18. Bölgesi’ndeki Vaclav Havel kütüphanesi bahçesine kurulan derme çatma kampta kalan sığınmacılar, zor şartlarda yaşamaya çalışıyor.
Eritre, Sudan ve Afganistan’dan gelen sığınmacılar, Paris’ten, Fransa’nın Manş Denizi kıyısındaki Calais şehrine ve oradan da İngiltere’ye gitmenin yolunu arıyor.
Aralarında kadın ve çocukların da olduğu 200 kadar sığınmacı, son haftalarda başkentte etkili olan sağanak yağışa rağmen kütüphanenin bahçesinde kalmaya devam ediyor.
Çadıların arasında “Sığınmacılar tehlikeli değil, tehlikedeler”, “İnsan hakları nerede, bize yardım edin” gibi afiş ve pankartlara rastlanılan kampta, sığınmacılar karınlarını gönüllülerin dağıttığı yemeklerle doyuruyor.
Paris’te 2015’den beri 18. Bölge ve etrafında kurulan kamplar 24 kez tahliye edilmiş ancak her tahliye sonrasında sığınmacılar başka bir kamp kurmuştu.
18. Bölge’de Jardin d’Eole Parkı’ndaki kamp geçen hafta boşaltılmış ve yaklaşık bin sığınmacı tahliye edilmişti.
Tehlikeli yolculuk
İlk hedefi Calais’ye gidebilmek olan sığınmacılar buradan da İngiltere’deki yakınlarının yanına geçmek istiyor. Ancak onları tehlikeli bir yolculuk bekliyor.
Calais’deki sığınmacılar, hava kararınca kilometrelerce yürüyerek polisin olmadığı bir noktada otoyollara çıkıyor. Otoyoldan İngiltere tarafına giden kamyon ve tırlara tutunmaya çalışan sığınmacılar, bir şekilde İngiliz topraklarına geçebilmenin yolunu arıyor. Ancak otoyollara çıkan sığınmacılardan bazıları araçların ve kamyonların altında can veriyor.
Paris yönetimi, ülkede sığınmacılar için kalıcı bir merkez inşa etmemekle eleştiriliyor.
İnsan hakları ve sığınmacı dernekleri, Fransa’nın bir an önce çözüm bulmasını istiyor.