“Müslüman Avı Uygulanıyor”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Belçika Diyanet Vakfı Müdürü ve Belçika İslam Koordinasyon Kurulu sözcüsü Coşkun Beyazgül, son günlerde bazı camilere yönelik yapılan baskılardan sonra basına bir bildiri gönderdi.

Belçika İslam Koordinasyon Kurulu adına yapılan ve Mehmet Üstün, Coşkun Beyazgül ile Tahar Chahbi imzalarını taşıyan bildiride şu ifadeler yer aldı:

İstihbarat raporlarının basına sızmasıyla dehşete düşen Belçika Müslümanlarının kurum ve kuruluşları uygulanan Müslüman avını kınıyor.

Gizli belgeler olarak kalması ve bunlara erişim yetkisine sahip olanlarla onları koruma sorumluluğunu taşıyan kişiler tarafından dikkatle ele alınması gereken istihbarat raporlarının basına sızdırıldığını görmek büyük bir skandaldır.

O halde, Müslümanlar ve onların kurumları söz konusu olduğunda bu raporların sistematik bir şekilde sızdırılması nasıl açıklanmalı? Hukuk devletinde kabul edilemez olan bu uygulamayla ilgili derin endişelerimizi gizleyemediğimizi ifade etmeliyiz. Bunlar ancak, dini azınlıkların zulme uğradığı totaliter rejimlerde görebildiğimiz türden şeylerdir. Bu uygulamalar, gittikçe Müslüman avına dönüşerek bizlere talihsizce Avrupa tarihinin karanlık dönemlerini hatırlatıyor. Bu kesinlikle bir skandaldır. Bu durumun daha da ileri gitmemesi ve demokrasimizde telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açmaması için ülkemizdeki parlamenterlere bu raporların yönetiminin kontrol altına alınması için gerekli önlemleri almaları konusunda açık çağrıda bulunuyoruz.

Siyasi olarak yorumlanan ve medyaya tamamen manipüle edilerek servis edilen bu istihbarat raporlarını kasıtlı olarak ifşa edenler açıkça Müslümanları ve kurumlarını aşağılamak istiyorlar. Üstelik bu raporlarda adı geçen kişi ve kurumların savunma hakkı bile yokken, medyada mutlak gerçekler veya yargı kararlarıymış gibi gösterilmeleri de asla kabul edilemez. Ülkemizin İslami kurumlarının bir süredir günlük olarak müşahede ettikleri ışığında, her şey, bu istihbarat raporlarının Müslümanların kurum ve kuruluşlarının işleyişine ve organizasyonuna daha iyi müdahale etmek için bazı politikacılar tarafından bir bahane uydurma arzusu ile bu kurumların bağımsız ve özerk bir şekilde çalışmalarını engellemek için kasıtlı olarak bir baskı ve yıldırma aracı olarak kullanıldığını açık bir biçimde göstermektedir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir