Son birkaç gündür Türkiye ve Avrupalı Türklerin gündemini, herkesin bildiği üzere önemli bir konu meşgul etmektedir. Şu bizim meşhur sözde Ermeni soykırım tasarısı meselesi. İki de bir tavşanın şapkadan çıktığı gibi, şapkadan çıkan mesele. Ne zaman Türkiye bir konuda önemli bir adım atsa, sözde soykırımı duymamak hemen hemen imkansız bir hal aldı. Geçtiğimiz yıl, Belçika Federal Meclisi’nde konu olan, oylanan ve kabul edilen soykırım iddiaları bu sene Almanya Federal Meclisi olan Bundestag’ta konu oldu, oylandı ve kabul edildi.
Her seferinde aynı tip iddialar ortaya atılıyor, bir takım siyasetçiler bu konuda önemli bir rol oynuyor, büyük tartışmalar yaşanıyor, Türk toplumu tepki gösteriyor ama sonuç olarak mecliste kabul ediliyor. Ancak bu sefer olayın rengi biraz farklıydı. Çünkü Ermeni tasarısını hazırlayanın Türk kökenli, daha doğrusu sözde Türk kökenli Cem Özdemir adında bir milletvekilinin olmasıydı. Başrolde Türk kökenli birisinin olması, Türk toplumunda büyük bir hayal kırıklığı meydana getirirken, tepki ve öfkenin diğer zamanlardan daha ağır olmasına sebep oldu. Üstelik Alman Meclisi’nde Türk kökenli vekillerin bir çoğunun ‘Evet’ oyu kullanması, Türk toplumunu deyim yerindeyse çileden çıkarttı.
TÜRK KÖKENLİ VEKİLLERDEN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa bir süre önce Almanya Cumhurbaşkanı Angela Merkel’in karizmasını üstelik birkaç kez çizmesinin ardıkdan alel acele 631 üyeden oluşan mecliste oylamaya sunulan Ermeni soykırımı tasarısına katılan yaklaşık 400 milletvekilinin hemen hemen tamamı ‘Evet’ oyu kullanırken, sadece 1 milletvekili ‘Hayır’, bir milletvekili ise ‘Çekimser’ oy kullandı. Tek ret oyunu Almanya Başbakanı Angela Merkel’in liderliğini yaptığı Hıristiyan Demokratik Birlik (CDU) partisinden Betina Kudla verdi. Çekimser oy ise bir diğer CDU milletvekili Oliver Wittke’den geldi.
Diğer yandan, oturuma Başbakan Angela Merkel, Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel ve Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier gibi isimler katılmazken, 11 Türkiye kökenli milletvekilinden SPD’li milletvekilleri Gülistan Yüksel ve Mahmut Özdemir oylamaya katılmadı.
Katılan diğer milletvekillerinin ‘Evet’ oyu kullanması ise Türk toplumunda büyük tepki ve öfkelere neden olurken, diğer yandan büyük bir hayal kırıklığına sebep oldu.
CEM ÖZDEMİR’E MADALYA TAKILSIN
Ermeni soykırımı tasarısını hazırlayan ve kabul edilmesi için adeta yırtınan Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir’e madalya takılsın. Hatta göğsüne Ermeni soykırımını simgeleyen rozeti taktığı için bir de plaket de verilsin. Türk toplumunu derinden yaraladığı için başka hediyeler de olabilir. Belki adı bir sokağa verilebilir. Ancak bana kalırsa, adını değiştirsin ve kendine ya bir Alman ya da bir Ermeni ismi taksın. Bu şekilde ne olduğu belli olur. Gerçi, biz ne söylersek söyleyelim, güvendiği bir dal vardır ve muhtemelen bu adımı güvendiği dala dayanarak atmıştır. Bir daha Türk toplumundan oy alabilir mi diye merak ediyorum. Büyük bir ihtimalle evet. Çünkü bu konu yakında kapanır, yaşanan ve söylenenler birkaç ay sonra unutulur, ortalık yatışınca, Cem Özdemir piyasaya çıkar ve neden böyle bir şey yaptığına dair bir kılıf uydurur. Hatta propaganda bile yapar. Genel olarak kısa bir hafizaya sahip olan Türk toplumu, her şeyi unutur ve yine eskiden olduğu gibi Cem Özdemir’i desteklemeye devam eder.
ALMANYA’DA GERÇEKTEN 3 MİLYON TÜRK VAR MI?
Yıllardır hep Almanya’da 3 milyondan fazla Türk var diye övünürüz. Ancak gelin görün ki, 1 milyondan fazla Türk’ün yaşadığı Berlin’de bile sadece on bin Türk toplanabiliyorsa, kendi kendime “Almanya’da gerçekten 3 milyon Türk var mı?” diye sormadan edemedim. Normal şartlarda, o mitinge en az yüz bin veya iki yüz bin kişi katılması gerekirdi. İyi ki, Belçika ve diğer ülkelerden o mitinge katılanlar olmuş. Aksi takdirde o on bin kişi toplanamazdı.
Kimse kimseyi “Ak Parti, insanları böldü” gibi basit nedenlerle kandırmaya çalışmasın. Bu mesele sadece AK Parti’nin meselesi değildir. Bu mesele “Türküm” diyen herkesin meselesidir. Ancak bu başarısızlıkta hem kendi menfaatini güden STK’ların hem de okey kültüründen bir türlü kurtulamayan toplumun büyük suçu vardır. Şimdi bu başarısızlık Almanya’daki Türk toplumuna pahalıya mal olacaktır. Zira bunu gören Alman yetkililer mutlaka kendi kendilerine “Türklerin gücü bu kadarmış” diyecek ve istediklerini yapmaya devam edeceklerdir.
KÜFÜR TEK MİLLETTİR
İş güç dolayısıyla Berlin’e gidemedim. Zaten Almanya’da 3 milyondan fazla Türk’ün olduğunu düşünerek, “Gitmeye ne gerek var” diye söylendim. Fakat, mitingle ilgili görüntüleri merak edip inceledim. Bir ara gözüm, Ermeni tasarısını destekleyen gruba ilişti. Farklı etnik kökenleren mensup insanların oluşturduğu grubun içerisinde dalgalanan bayraklara baktım. Hadi Ermeni bayrağını anladık. Ermeni bayrağının yanında Yunan, Kürt, Süryani, YPG ve HDP bayrakları da vardı. Evet yanlış okumadınız, HDP bayrağı bile vardı. Güya Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden bir parti. İşte bu partinin kimler tarafından yönetildiğine siz karar verin. Bu partiyi yönetenleri şöyle bir kenara bırakalım da Türkiye’ye düşmanlık yapan güçlere bakınca aklıma güzel bir cümle geliyor. “Küfür tek millettir…”
Cafer Yıldırımer