İlmihâl öğrenmek her Müslümana farzdır

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Rahmân ve Rahîm olan Yüce ALLAH’in (c.c.) adıyla…

Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH (c.c.) içindir. Salât ve Selâm Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)’in âli’nin ve ashâbinin üzerine olsun inşaallah. Amin.

Muhterem Müslümanlar,

İlmihal, Müslümanların inanç ve ibâdetle ilgili öğrenmeleri icabeden ilimleri bildiren ilimdir.

Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurdular: “İlim öğrenmek her Müslüman erkek ve kadın üzerine farzdır.”

Kâinâtın efendisinin bu mübarek sözleriyle Müslümanlara farz olduğunu açıkladığı ilim, muhakkak ki, onların dünya ve âhiret saadetini kazanmalarına yarayacak olan “İlmhali”‘dır. İşte bunun içindir ki, her Müslüman erkek ve kadının inanç ve ibâdet bakımından kendisine lâzım olan meseleleri öğrenmesi farzdır. “Zarûrât-ı Diniyye” denilen bu mühim mevzuları öğrenip inanmadıkça insan tam ve kâmil bir Müslüman olamaz.

Ehl-i sünnet mezhebini (Ehl-i Sünnet ve’l cemaat, Peygamber efendimizin (sav) ve Ashâb-ı Kirâm efendilerimizin takip ettiği yol demektir) ve îtikâdını (inancını), ehlinden öğrenip inandıktan sonra, kötü huy ve ahlâklardan sakınacak, güzel ahlâk ile ahlâklanacak kadar ilim sâhibi olmak, erkek, kadın bütün Müslümanlara lazımdır.

Her Müslüman, çoluk çocuğuna ve eşine ilmihâlini öğretip, onları Din-i İslâm’a uymayan şeylerden korumalıdır. Emri altında bulunanlara da ilmihâllerini öğretip, onları korumalıdır. Önce Ehl-i Sünnet îtikâdını, sonra amel bilgilerini, sonra ahlâk ilmini, daha sonra da alışveriş vb. muâmelât bilgilerini öğretmelidir. Bu bilgilere “İlmihâl” denir. Bunları bilmek, herkese farz-ı ayındır.

Yeterli din tahsiline sahip olmayan kimselerin, Kur’ân-ı Kerîm meâlinden, tefsirden veya hadîs-i şerîflerden Din-i İslâmı öğrenmesi mümkün değildir. Müslümanları, İslâmiyeti öğrenmek için Kur’ân-ı Kerîm meallerine ve tefsirlerine yönlendirmek doğru değildir. İşin başı Kur’ân tercümesi edinmek, okumak değildir. Çünkü Kur’ân tefsiri bilmek, Müslümana farz-ı ayın değildir. Bu iş, âlimlerin sahasına girer.

Din âlimi olmayan Müslümana ilk önce lazım olan şey, Ehl-i Sünnet âlimlerinin yazdığı akâid, fıkıh ve ahlâk kitaplarını okuyarak ilmihâlini öğrenmektir.

İlmihâl öğrenmek her Müslümana farzdır. Meselâ, abdest nasıl alınır, namaz nasıl kılınır, zekâtı kim verir vs. gibi.

İslâm âlimleri yıllarca çalışarak, Kur’ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîflerden çıkardıkları hükümleri, kitaplara yazmışlardır. Bir Müslüman, hangi mezhepten ise (Hanefî, Şâfiî, Mâlikî, Hanbelî), mezhebine âit kitapları (fıkıh kitapları veya ilmihâli) okur, dinini öğrenir. Zaten her Müslümanın, bir ilmihâl kitabı okuyarak dinine âit lüzûmlu bütün bilgileri öğrenmesi mümkündür.

İlmi ile amel eden âlimlerin meclisinde bulunmalıdır.

Ebû Hüreyre (r.a.) buyurdu ki: “Bir saat ilim meclisinde bulunup, dinimde lâzım olanları öğrenmem, bana Kadir Gecesi’ni ihyâ etmekten daha sevimlidir.”

TUZ İKİ FARZI BİLİP İNANMAK FARZ-I AYINDIR

Otuz iki farzı ve dînin zarûrî meselelerini bilip inanmak herkese farz-ı ayındır. Dînin zarûrî meselelerinin en büyük rüknü, îmânın şartlarıdır. Bunlarda şüphe câiz değildir. Zîrâ şüphe olan yerde îmân bulunmaz.

Çocukluğundan itibaren dünya işleri ile meşgul olup dînine âit îmân ve amel bilgilerini öğrenmeye ve amel etmeye vakit ayıramayanlar -Allah muhâfaza- bu cehâletle âhirete giderlerse cehenneme müstehak olabilirler.

Bu sebeple bütün mükellef erkek ve kadınlar otuz iki farzı, evvela îmânın şartlarını öğrenip evladlarına ve emri altındakilere de öğretmelidir. Zîrâ îmân olmayınca amelin faydası olmaz.

Îmânın şartları: 1- Allâh’ın varlığına ve birliğine 2- Meleklerine 3- Kitaplarına 4- Peygamberlerine 5- Âhiret gününe 6- Kadere; hayır ve şerrin Allâhü Teâlâ’nın takdiri ile olduğuna inanmak.

Kelime-i Şehâdetin manası: “Ben şehâdet ederim ki Allah’tan (c.c.) başka ilah yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi ve Sellem Allah’ın (c.c.) kulu ve rasuludur.”

İslâm’ın şartları: 1-Kelime-i şehâdet getirmek 2-Namaz kılmak, 3- Oruç tutmak 4- Zekât vermek 5-Haccetmek.

Guslün farzları: 1- Ağza su vermek 2- Burna su vermek 3- (Hiç kuru yer kalmayacak şekilde) bütün bedeni yıkamak.

Abdestin farzları: 1- Yüzünü yıkamak 2- Kollarını (dirsekleriyle beraber) yıkamak 3- Başının dörtte birini meshetmek 4- Ayaklarını (topuklarıyla beraber) yıkamak.

Teyemmümün farzları: 1- Niyet etmek 2- Ellerini toprağa vurup yüzünü meshettikten sonra tekrar toprağa vurup kollarını meshetmek.

Namazın farzları: Namazın dışında olanlar: 1- Hadesten tahâret (Abdesti yoksa abdest almak, cünüp ise gusletmek) 2- Necâsetten tahâret (Vücudunu, elbisesini ve namaz kıldığı yeri necâsetten temizlemek) 3- Setr-i avret (Namaz kılarken vücudunda örtmesi icap eden yerleri örtmek) 4- İstikbâl-i Kıble (Kâ’be’ye dönmek) 5- Vakit 6- Niyet. Namazın içinde olanlar: 1- İftitah tekbîri (Namaza ‘Allâhü ekber’ ile başlamak) 2- Kıyâm (ayakta durmak) 3- Kırâat (Kur’ân-ı Kerîm okumak) 4- Rükû 5- Secde 6- Kâde-i ahîre (Son oturuş).

Mübarek Cuma günümüz hayırlara vesile olsun ve mübârek olsun insaallah. Hayırlı ve bereketli Cumalar dilerim. Vesselâm.

Nihat Gülal
Imam-hatib – Vâiz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.