Avrupa güzeli Bahar Kolkıran’ın oynadığı, “Merdiven” isimli kısa filmin çekimleri tamamlandı. Montaj ve müzik çalışmaları devam eden film, insan hayatına psiko-dramatik bir yaklaşımla bakıyor. Filmin yönetmeni, oyuncusu ve görüntü yönetmeni film hakkında düşüncelerini dile getirdiler. Hayatın inişli çıkışlı bir merdiven olduğunu düşünen film ekibi filmden elde edilecek geliri Türkiye’de engellilerle ilgili bir vakfa bağışlamaya karar verdiklerini açıkladı.
Mustafa Özcan (Yönetmen&senarist): Bir dilbilimci olarak, dilbilimin sinema ve tiyatro ile akraba alanlar olduğunu düşünüyorum. Bazen kelimelerle anlatılamayan şeyler, sinema ya da tiyatroyla daha etkileyici biçimde anlatılabiliyor. Sinema benim için “yeni bir alfabe” ve konuşma dili oldu. Öğrencilik yıllarımda gösterime giren, hemen hemen, bütün filmlerin ve tiyatro oyunlarının ilk izleyicilerinden birisi olurdum. O zamanlar bir izleyici olarak yeni keşiflere sürüklerdi beni. Şimdilerde ise söyleyecek şeyleri olan bir anlatıcıyım. İlk Olarak 2005 yılında bir çocuk oyununu yöneterek tiyatroya başladım. Daha sonra başka çocuk oyunları ve televizyon projeleri takip etti. Bahar’ın önerisiyle “Merdiven” filminin senaryosunu yazdım ve yönettim. Film, üç farklı kadının aynı evde geçen hikâyelerini anlatıyor. « Merdiven » tek ortak ve kesişme noktaları. Beni heyecanlandıran bir proje oldu. Alain’in görüntüleri ve Bahar’ın oyunculuğu filmin kalitesini arttırarak etkileyici hale getirdi. Film insan hayatının inişli çıkışlı bir merdiven olduğunu vurgulayarak bazı hayati konuların altını çiziyor.
Bahar Kolkıran (Oyuncu): Hep oyuncu olmak isterdim. Ablam beni 2008 yılında düzenlenen Miss Brüksel’e yazdırmış. Bu yarışmada halk güzeli seçildim. Kıbrıs’ta düzenlenen, 110 ülkenin katıldığı Miss Globe International güzellik yarışmasında Avrupa güzeli olarak tescillendim. Daha sonra kariyerime model ve oyuncu olarak devam ettim. Birkaç markanın yüzü oldum. Televizyon ve radyo programlarına katıldım. Fakat hep oyuncu olmak istiyordum bu nedenle oyunculuk dersleri aldım. “Merdiven” filmi projesi ortaya çıkınca ekibimize çok güvendim. Rolüme hazırlanmaya karakterlerin özelliklerini araştırarak başladım. Karakterle ilgili benzer filmler izledim. En küçük detaylara bile dikkat ederek rolüme çalıştım. Bu projeden çok şey öğrendim, benim için okul oldu. İlk oyunculuk tecrübem olmasına rağmen olumlu tepkiler aldım buda beni oyunculuk yolunda cesaretlendirdi.
Alain Jongen (Görüntü yönetmeni): Daha önce 3 defa Türk filmlerinde görüntü yönetmenliği yaptım, dil sorunu yüzünden bazı şeyleri anlamakta güçlük çektim. Üç dil kullanmak zorunda kaldık. Dekor çok güzeldi “ev” burada dördüncü hikâye olarak ortaya cıktı. Aktrisin ilk oyunculuk denemesi olmasına rağmen başarılı olduğunu düşünüyorum. Özellikle şizofren rolünde çok başarılıydı. Işık yönünden şansımız vardı; çok fazla problem yaşamadık. Ekip olarak eğlenceli bir atmosferde çalıştık.
Kısa görüntülerden etkileyici bir yapıt olduğu izlenimi veriyor.Filmin ismi de çok hoş.Devamını görmek için sabırsızlanıyorum.