Halis Kökten: “Nasrettin Hoca heykeli bulunduğu yerden taşınmalı”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Belçika’da uzun yıllar siyaset yapan ancak birkaç yıldır siyasetin dışında kalan Halis Kökten, Schaerbeek belediyesinin “Küçük Anadolu” olarak bilinen Türk mahallesinde bulunan Nasrettin Hoca heykelini gündeme getirdi.

Yenivatan’a verdiği özel röportajda, heykelin yer olarak kötü bir yerde bulunduğuna dikkat çeken Halis Kökten, hemen yakınına bırakılan çöpler yüzünden heykelin değersizleştiğini ve bu sebepler daha cazibeli bir yere taşınması gerektiğini vurguladı.

Duyarlı bir vatandaş olan Talip Sarıgöz’le birlikte heykelin bulunduğu alanı inceleyen Halis Kökten, belediye yönetimini bu konuda göreve davet ederken, Türk toplumunun ileri gelenlerine de çağrıda bulundu.

“Bunu yapmak bir kültür meselesiydi”

H.K. “Bundan yaklaşık on sene önce Nasrettin hoca ile alakalı bir proje gündeme gelmişti. O günlerde hedef neydi? 11 Eylül patlamaları sonrası kamuoyunda Müslümanlarla ilgili oluşan imajın geri düzeltilmesiydi. O dönemde Müslümanların hal ve hareketleri tepki çekiyordu. İslamofobinin çığır aştığı bir noktadaydık. Bu imajı da kırmak için Nasrettin Hoca’yı hem dış görünümüyle, hem empatik tavrıyla hem de İslami imajıyla Avrupa’nın göbeğinde insanlara model olarak sunmak gerekiyordu. Bunu yapmak bir kültür meselesiydi. Artı Brüksel sosyolojisindeki Türk toplumu varlığının bir gerçeği var. Schaerbeek belediyesinde kendine has kültür ile bizim kültürümüzün arasında bir kaynaşım projesi kapsamında, ayrıca Schaerbeek belediyesinin yaklaşık iki yüz yıldır eşekler diyarı olarak anılması, bu projenin kabul edilmesini sağlamıştı.”

“İlk heykel rezil edildi”

H.K. “Sonra heykel Schaerbeek’e gelmişti ama maalesef, belediye yönetimi tarafından işin ciddiyeti anlaşılmadığı için heykel rezil edildi. Heykel, Place Liedts tarafında tam içkicilerin toplandıkları yere dikildi. Hatta heykel orada defalarca tacize uğradı. Kaç kez yakmaya falan kalktılar. Ayrıca heykelin kalitesi de tartışma konusuydu çünkü bakelitten yapılmıştı ve o yüzden çürümeye mahkum olmuştu. Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin Kültür Ateşesinin el atmasıyla Türkiye’den daha kaliteli bir heykel gönderildi. Fakat bu heykel de gelince, kimseye danışılmadan Türk mahallesinin göbeğine yerleştirelim dediler. Ben o günlerde bu yeni yerine karşı gelmiştim. Çünkü mahallenin zaten adı Türk. Bir de sen gelip bunu Türk mahallesine yerleştirdiğin zaman biz iyice Türkleşiyoruz ve iyice içimize kapanıyoruz.”

“Heykelin imajı iyice kötüleşti”

H.K. “Bu heykelin daha cazibeli bir yere yerleştirilmesi gerekiyordu. Schaerbeek belediyesi, arazi bakımından Brüksel’in ikinci büyük belediyesi. Bu belediyenin çok önemli cadelleri ve meydanları var. O meydanların değerlendirilmeleri gerekiyordu. Bu heykel yerleştirilmeden önce halkın da nabzı yoklanmalıydı. Bunlar yapılmadan, olduyla bittiyle hemen Türk mahallesinde, Rue de l’Olivier ile Chaussée de Haecht’ın köşesine yerleştirdiler. Sonra ne oldu? Heykel günden güne değersizleşti. Burada iki tane önemli etkeni analiz etmemiz lazım. Birincisi, heykele Türklerin ne kadar sahip çıktıklarına bakmak. İkincisi ise, belediyenin bu araziyi vererek bu topluma verdiği değer. Burada görüyoruz ki, Nasrettin Hoca’nın hiçbir değeri yok. İlk etapta haklımızı analiz etsek. Evet heykel, tam Türk mahallesinin göbeğinde ve oraya gözümüz gibi bakacağımıza, tam tersi oldu. Her gün, çöp depoları heykelin iki adım ilerisine bırakılıyor. Heykele ise, boya vs sürülüyor. Heykelin etrafındaki düzenleme vs hepsi berbat bir durumda. Dolaylı yönden, heykelin imajı iyice kötüleşti.”

“Lobicilik yapabilirsek, bu sorunu çözeriz”

“Ayrıca bu mahelledeki esnafın sorumluluklarını da yadırgıyorum. Çünkü bana göre, buradan ilk sorumlu onlar. Üstelik buraya atılan çöpler yabandan gelmiyor. Bu çöpler, bu civardaki insanların çöpleri. Burada iyi niyetli esnafın olduğunu da biliyoruz. Kamera konulmasını isteyenler var. Ama bunlar geçici çözümler. Bunun çözümü nedir? Acil olarak bu heykelin bulunduğu köşeden alınması. Çünkü, karanlık çöktüğü vakit, bu heykel burada karanlık oluyor ve heykele tacizde bulunmak daha da kolaylaşıyor. O yüzden heykel daha açık ve görkemli bir yere yerleştirilmeli. Zamanında Sait Köse’yle birlikte, heykelin Place de la Reine’deki meydana yerleştirilmesini önermiştik. Ama o zaman, teklif ettiğimiz yerin yanından tramvay geçtiği için biraz dardi. Bu yüzden kabul görmemişti. Ancak şimdi orası düzenlendi ve daha güzel oldu. Şu anda istenilse, heykel oraya rahat bir şekilde yerleştirilir. Bu heykeli buradan alıp oraya yerleştirmek, sanırım fazla masraflı olmaz. Bu olay sadece belediyenin inisyatifine kalmış. Ancak biz Türk toplumu olarak bu konuda lobicilik yapabilirsek, bu sorunu çözeriz. O yüzden Türk toplumunda ağırlığı olan insanları bu işe hep beraber el atmamız için çağrıda bulunuyorum.”

Cafer Yıldırımer

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.