GENT ÜNİVERSİTESİNDE MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ KONUŞULDU

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“EMİSCO” (Sosyal Uyum İçin Avrupalı Müslümanlar Girişimi) öncülüğünde ve  Gent Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi desteğiyle, Flux, Thinkout, TTD ve AYİD’in desteğiyle düzenlenen “Yeni Avrupa Bilinci ve Akademik sorumluluklar” konulu konferans ilgi gördü.

Gent Üniversitesi’nde düzenlenen konferansın açılış konuşması Flux Öğrenci derneği Başkanı Eda Öztürk tarafından yapıldı ve konun önemi vurgulanarak bu ilk toplantının Gent’te yapılmasından son derece onurlandıklarını ifade etti.

Konferensın düzenleyicisi olan EMISCO’nun Genel Sekreteri Bashy Quraishy,  kurumun çalışmaları hakkında genel bilgiler sundu ve yeni Avrupa gündeminde olan maddeleri sıralayarak kamu bilincini oluşturma kampanyası, proaktif yaklaşım, kamusal alanlarda Müslümanların daha aktif yer almasını teşvik etmek ve etkinliklere katılarak diğer topluluklarla etkileşim sağlamanın önemine vurgu yaptı. Projenin sonraki aşamalarının Fransa ve Almanya’daki üniversitelerde yer alacığı bilgisini veren Quraishy, Gent toplantısının Paris’teki terör saldırısı sonrasında zor koşullarda gerçekleştiğini, bazı akademisyenlerin katılımlarını iptal ettiklerini ancak yönetim olarak cesur davranılması gerektiğine inanarak tam da böyle bu dönemde bu konferansı gerçekleştirmek gerektiğine inandıklarını ifade etti.

Quraishy, Avrupa’daki mevcut azınlıklar krizini ve islamofobik dışlamayı engellemek için tüm grupların Avrupanın demokratik süreçlerine dahil edilmesini gerektiği firki barış seven Avrupalılar tarafından benimsenmektedir dedi ve devam etti: “Bu dahil edilme işlemi yeni ve sonuç vermediği kanıtlanmış yapay uyum politikalariyla vakit kaybedilemeyecek kadar önemli ve zaruridir. Avrupa hükümetleri cesur ve denenmemiş katılımcı programlar oluşturmalıdırlar. Bunun için de derin bir değişimi başlatmak zorunluluğu vardır. Bize göre bu ihtiyaca cevap vermek bir « Yeni Avrupa Anlaşması » oluşturularak mümkündür. Bu anlaşma demokrasiler için şu anlama gelecektir: – Avrupa degerlerini kapsayıcı bir yaklaşımla yeniden tanımlayip Hıristiyan-Yahudi değerlerle Müslüman değerlerini harmanlayarak daha bütünlükcü bir Avrupa tanımına doğru yol almak. Bu tanımlama krizleri çözer ve Avrupa demokrasilerinin dünyada yeniden prestij kazanmasını sağlar. – Tanımlanan bu ”Yeni Avrupa” kendi dini ve etnik azınlıklarıyla oluşturulacak yeni bir toplumsal sözleşmeyle yürürlüğe girecektir. Müslüman Toplulukların eşit vatandaşlar olarak kabul görüldüğü “Yeni Avrupa” konusunda bir düşünce ortamı tasarlama çalışmaları 3 yıl önce hükümetlerarası kuruluşlar nezdinde başlatılmıştır. Bu inisiyatif mevcut Avrupa demokrasilerini sağlamlaştırma girişimi olarak tasarlanmıştır. Bu düşünce gelecek kuşakları ve farklı kültürleri temsil eden siyasi aktörler için bir yol haritası ve ajanda haline gelmelidir. Bu çalışma aynı zamanda Müslüman Toplulukları pasif durumdan proaktif ve yapıcı konuma geçiş sağlatmayı amaçlamaktadır. Düşüncenin Akademiya içinde tartışılmasına yol açmak ve öğrencilerin Master ve Doktora çalışmalarında bu bağlamdaki konulara ilgi duymaları için Avrupa’nın çeşitli üniversitelerinde Yeni Avrupa Konferansları planlamış bulunuyoruz. Sonuç olarak bu çalışmaya destek verecek üniversitelerle birlikte “Yeni Avrupa Üniversiteler Network’u” oluşturmak gibi bir hayalimiz de mevcut.

Gent Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Jozefien De Bock ise, 50 sene önce Belçika’ya gelen Türklerin sosyal,kültürel ve uyumda büyük aşamalar  kaydettiğini söyleyerek, çok farklı bir konumda olduklarına değindi. Kendisi gibi düşünmeyenlerin de çoğunlukta olduğunu söyleyen De Bock, her toplumun inançlarına saygı duyulması  gerekir diye konuştu.

Gent Üniversitesi tarih bölümü görevlisi ve Türkiye Araştırmalar Merkezi Koordinatörü Dr. Hilmi Kaçar, Uluslar arası genç demokratlar Derneği  üyesi Murathan Turhan, ve Thinkout düşünce kuruluşu yönetim kurulu üyesi Betul Demirkoparan, yaptıkları konuşmalarında  Avrupa’daki islam algısı, yeni avrupa kimliğinin oluşumu, ötekileştirme ve  dışlama, sosyo ekonomik sorunların çözümü, hızla artan İslamofobi hakkındaki düşüncelerini salonda bulunan davetlilerle paylaştılar.

Semposyuma damgasını vuran olay ise, EMISCO Genel Sekreteri Bashy Quraishy’e sorulan soru ve cevap oldu. Bashy Quraishy yaptığı konuşmanın içeriğinde,  Belçika basınının ve siyasetçilerin insanları yanlış yönlendirdiklerini söylerek, sorumluluklarını yerine getirmediklerini vurguladı. Bunun üzerine davetliler arasında yer alan Gent Üniversitesinde görevli  Profesör Ludovic Peferden, söz alarak, “15 sene içinde Belçika basını ve siyasetçileri düşünce olarak çok değişime uğradılar, artık eskisi kadar kolay ırkçı yaklaşımlar göremezsiniz, bu konularda bilinçler de gelişme oldu, özellikle Belçikalı siyasetçilere haksızlık yapmıyormusunuz?” şeklinde bir soru yönelti.

EMISCO Genel Sekreteri Bashy Quraishy’den , Prof. Ludovic  Peferden’e tokat gibi cevap geldi. “Eğer siyaset dünyası ve ona destek veren basın değişmiş olsaydı, baş örtüsünden dolayı Belçika’da yıllarca siyaset yapmış bir Milletvekili inançlarından dolayı siyasetin dışına itilmemiş olurdu. Bu durum farklı kültürlerin ve inançların halen Belçika siyasetinde saygın bir yer bulmadığının kanıtıdır” dedi. Brüksel Milletvekili Mahinur Özdemir’in son aylarda yaşadığı süreci ima eden Quraishy’nin cevabı sonrasında Prof. Ludovic  Peferden’in yüz ifadesi  değişti.

Konferansa T.C. Büyükelçiliği adına katılan T.C. Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz, Gent üniversitesinde  düzenlenen konferans hakkındaki düşüncelerini Belemtürk’e anlattı.

Gent Üniversitesinde düzenlenen Konferansa Thinkout Başkanı Bekir Güneş ve Belçika’nın ilk Senato üyesi ve Yurtdışı Vatandaşlar Kurulu temsilcisi Meryem Kaçar katılarak salondaki yerlerini aldılar.

Saat 18.00’ de başlayan konferans, davetlilere teşekkür konuşmasıyla saat 21.00’de verilen resepsiyonla sona erdi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.