Gazetecilik, toplumun ihtiyaç duyduğu bağımsız, güvenilir ve doğru bilgiyi üretebilmektir. Gazetecinin görevi ise toplumu ilgilendiren olay ve olguları gerçeğe en yakın şekilde kurgulayarak “başka kişilere” yani “okuyucuya / seyirciye” aktarmaktır. Basın, yazılı ve görsel olarak olayların topluma iletilmesi açısından birinci derece önemlidir. Bu yerel basın açısından da, ister yazılı, ister görsel olsun daha da önem kazanmaktadır. Bu açıdan bakacak olursak gazetecinin büyüğü,küçüğü olmaz. Gazeteci ulusal basında görev yapsada gazetecidir. Yerel basında görev yapsada gazetecidir.
Yerel basında görevli gazeteci arkadaşlarımız bu görevlerini yaparken,çoğu zaman alın teri,göz nuru ile bir haberi okuyucusuna ulaştırmak için yazın kavurucu sıcağında, kışın dondurucu soğugunda terlemeyide, titremeyide yaşayarak doğru bilgiyi ilk vermenin heyecanı ve haberin kutsallığı adına bu görevi yapıyorlar.
Birde gazeteciliğe heveslenenler mi diyelim, fırsatçılar mı diyelim. Bu arkadaşlar, Gazeteci sıfatını kendisine yakıştırarak, davranışları ve yaptıkları işleri ellerine yüzlerine bulaştırmaları sonucu Gazetecilik kimliğine büyük zararlar veriyorlar.
*** *** *** ***
Önümüzdeki günlerde çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından bir birinden farklı tarzdaki etkinliklerle kutlanacak Belçika’ya Türk Göçünün ellinci yılında hemen hemen aklınıza gelebilecek her meslek grubunun kurduğu bir dernek, platform faaliyetlerde bulunurken; Bu kadar zor şartlarda görev yapan yerel ve ulusal medya çalışanlarından oluşan bir ‘Gazeteciler Platformu’nun olmayışını çok büyük bir eksiklik olarak görüyorum.
İsterdim ki; geçtiğimiz günlerde kutladığımız 10 Ocak Dünya çalışan Gazeteciler gününde Belçika’da görev yapan Gazeteciler bir cemiyet çatısı altında birlik, beraberlik içerisinde, daha yaratıcı,daha demokratik şartlar altında mücadelelerini sürdürsünler.
‘Belçika Gazeteciler Platformu’ kurulması hususunda bugüne kadar bazı dirsek temasları, istişareler yapılmasına rağmen henüz ciddi bir atım atılmayışı, atılamayaşı akıllarda soru işaretleri bırakıyor.
Belçika’daki Gazetecilerin bir araya gelerek ortak akılda buluşup seslerini daha güçlü şekilde duyuracağı bir platformu en kısa sürede hayata geçirmesini temenni ederken;
Sayısız sevinci, mutluluğu, başarıyı, üzüntüyü, acıyı yaşadığımız bir yılı daha geride bıraktığımız, yeni umutlarla yeni bir yıla girdiğimiz şu günlerde YeniVatan Belçika Gazetesi nin bu sayfalarından hepinize yeni yılda sağlık,mutluluk, başarı dileklerimle..
HAZIR-CEVAPLAR
İKİYÜZLÜYE CEVAP
Adamın biri Hazret-i Ali’yi gıyâbında, yani ardından kötülediği halde yüzüne karşı övmeye başlayınca, ondan şu karşılığı almıştır:
“-Söylediklerinden daha aşağı, fakat içinden geçirdiklerinden daha üstünüm.”
BİTMEYEN SALTANAT
Selçuklu Sultanlarından biri, Mevlânâ’yı ziyaret ederek saltanatları arasındaki farkı sorduğunda, o yüce zâttan şu cevabı almıştır:
“-Senin saltanatın, gözlerin açık kaldığı müddetçe bâkidir. Benim ki ise, gözlerimi kapadığımda başlar.”
