ESMA CANER”SEZSİZLERİN ÇARESİZLERİN SESİ OLACAĞIM”

14 Ekim 2012 tarihinde yapılacak Belçika yerel seçimlerinde aday olan Türk kökenli adayları “YeniVatan Belçika” olarak tanıtmaya devam ediyoruz.

Charleroi Türk Kadınlar Derneği başkanı olarak başarılı çalışmalarıyla dikkatleri üzerinde toplayan Esma Caner “30 yıldır halkıma gönüllü olarak hizmet ettim.

Charleroi’nin negatif imajı yurt dışını aşmış durumda, bu imajın değişmesi için elimden geleni yapacağım”diyerek hizmete talip olduğunu belirtti.

“YeniVatan Belçika” Gazetesi olarak 14 Ekim 2012 seçimlerine maksimum olumlu katkıyı yapmak adına yakından tanıdığımız başarılı siyasetçileri hiç bir ayırım yapmadan internet sitemizde ve Gazetemiz aracılığı ile kamuoyuna tanıtıyoruz.

Bu doğrultuda siyasetçilerimizle yaptığımız roportajlarla siz değerli okurlarımıza farklı yönleri ile tanıtmaya devam edeceğiz.

Esma Caner Kimdir?Bize kendinizden bahseder misiniz?

E.C: 1961 Kayseri Ömerhacılı köyü doğumlu olup, 16/8/1968 tarihinde, maden isçisi olan babamın daveti üzere annem ve kardeşim Mustafa ile Charleroi’ya geldik. Başta ilkokul olmak üzere, aşağıda özetlediğim eğitimimi Belçikada tamamladım. Şimdiki electrabel olan zamanında Intercom olarak geçen elektrik gaz kurumu başta olmak üzere farklı alanlarda çalışma hayatımla birlikte, okumaya susamışcasına her alanda eğitim hayatımı 1994 yılına kadar devam ettirdim ve oğlumun dünyaya gelişi nedeniyle’de eğitimime son verdim. Bu süreç içindede, Belçika kökenli, yabancılar konusunda faaliyet yapan dernek ve kuruluşlarda senelerce gönüllü sosyal danışman olarak çalısmalar yaptım. Gönüllü çalışmalarım esnasında, ekim 1978 tarihinde bölgemizin ilk türk kökenli yeminli tercümanı görevine basvuruda bulundum ve o tarihten beride aralıksız bu göreve fransız bölgesinde devam etmekteyim. Tercümanlık ve Sosyal danişmanlık görevim bana hayatın gerçeklerini, toplumumuzun sıkıntılarını ögretti ve bu eğitimimi, birikim ve tecrübelerimi kendim için veya maddiyat için değil halkımızın hızmetine sunmama en büyük etken oldu…Haklar verilmez alınır prensibinden yola çıkarak, toplumumuza daha fazla faydalı olabilmek amacıyla dernekleşmeye karar vererek 2000 yılında “Aimée” Charleroi Türk Kadınlar Derneğini kurdum.
Derneğimizin kuruluş hedefi kendi toplumumuz olmasına rağmen, verdiğimiz hizmetler şimdi sınırları aştı ve 15 ayrı milletten özelliklede islam dünyasından ve Belçika genelinden gelen insanlara hızmet veriyoruz. Hayattaki başarım bana büyük acılara mal olsada, pes etmedim ve Milli ve Dini değerlerimi kayıp etmeden, yaşadığımız ikinci vatanımız olan Belçikaya her alanda uyum sağladığımı ve bu değerlerimle kendimi kabul ettirdiğimi düşünüyorum.”

Eğitim düzeyiniz nedir?

E.C: “Hukuk Eğitimi, Muhasebeci, Maali müşavir, Sosyal Güvenlik Uzmanlığı, Sosyal Danışmanlık, Felsefe vs, Yeminli Tercüman olarak 1978 ‘den bu güne bölgemizin ilk türk kökenli Yeminli tercümanı olarak Adliyeler, cezaevleri, Polis teşkilatları, Ceza evlerinde görevli Neuropsychologlar, sosyal danışmanlar vs..  tercüman olarak çalıştım. Hainaut il Valiliği görevlisi olarak, Sosyal işler Genel müdürlüğü servisinde Sosyal Danışmanlık yaptım. Fes edilen, Yurt Dışında Yaşayan Vatandaşlar Kurulu faaliyet yapmadıysada, üyesi olarak Belçika Türkleri (Brüksel ve Walon Bölgesi) temsilcisi görevine getirilmiştim.”

Neden Siyaset?

E.C: “Her ne kadar siyaset bana göre değil dediysemde, gerek yeminli tercüman, gerek sosyal danışmanlık görevlerimle toplam 30 seneyi aşkın bir süredir halka hizmet verme sonucu, halkımızın yaşadığı sorunları sanırım benden daha iyi bilen olamaz. O dereceki, avukatların beceremediği konularda bile üstün başarılara imza attık. Ortalarda görünmediğim günlerde insanlar “abla nerelerdeydin, sensiz öksüz gibiyiz” diyecek duruma geldiler. Senelerce halkımızdan baskı vardı yaklaşmadım ama son sene ve aylar baskıların artması nedeniyle, Hak yolundan ayrılmadan, menfaat beklemeden, tüm insanlığa, din, dil, ırk ayrımı yapmadan, Belçika yasaları çerçevesinde, hızmet aşkı ile senelerce gönüllü yaptığım hızmeti daha iyi yapabilmek ve toplumumuzun daha iyi temsil edilebilmesi açısından bu seneki belediye seçimlerine aday oldum.”

Neden MR?

E.C: “Tahmin edeceğiniz gibi, 30 senedir halka hızmet ediyorsanız, ister istemez mutlaka siyasetçilerlede iç içe oluyorsunuz. özelliklede Charleroi bölgesinde 44 senedir yaşayan biri olarak, her şeyi, her siyasetçiyi ve her partiyi ve Charleroi gerçeklerini yakından takip ettim. Cok acı gerçekleri bizzat gördüm,yaşadım ve belgeledim. Belçikadaki türk toplumu ve Türkiye sorularının cevaplarını bire bir aldım. MR partisi sanıldığı gibi zenginlerin partisi değil, halkın refahını düsünen, emeğe saygısı olan ve gerek serbest çalışan olsun gerek işçi, memur statüsünde çalışanlar olsun, vergilerle cezalandırılmaları değil, mükafatlandırılmalarını istiyor. Diğerlerinin söylediğinin aksine isçiler için demokratik program hazırlayan tek parti. Programı iyice okunduğunda, Belçikada yaşayan halkların, huzur ve refah içinde yaşamasını sağlıyacak, Gerçekci, açık sözlü ve oldukları gibi göründükleri için MR (Mouvement Réformateur) partisini seçtim.”

MR in Türk’lere Bakış açısını siz nasıl değerlendirirsiniz?

E.C: “Ne yazık ki, diğer partilere nazaran, MR partisi, halkımız tarafından pek iyi tanınmıyor. Halkımız seçim zamanı oy dilenmeye giden ama seçim sonrası halkı unutan siyasetçileri tanıyor.
MR parisi Türk halkına ve Türkiye’ye Sempati ile bakıyor ve Türkiyenin AB üyeliğine girmesini seneler önce istediğini belirten (Louis Michel ve Richard Miller) ilk partidir. Belçikaya gelen ilk kuşak başta olmak üzere Türklerin Belçika ekonomisine yaptıkları katkıları saygı ile anıyor. Charleroi bölgesinde yoğun olarak yaşayan Türkleri temsilende seçim listelerinde bu sene 2 Türk adaya yer verdiler. MR Seçimlerde yabancıların oy kullanmasına en çok sıcak bakan bir parti. Ne yazıkki halkımız Belçika vatandaşı olmasada oy kullanma hakkına sahip çıkmamasınıda üzüntü ile karşılıyor.”

Siyaset’te Hedefiniz Nelerdir?

E.C: “Charleroi’nin negatif imajı yurt dışını aşmış durumda, bu imajın değişmesi için elimden geleni yapacağım. Her alanda, Ayrımcılık sorunları ile mücadele, eşit haklar. Charleroi’nın emniyetli bir şehir haline gelmesi. Okullardaki eğitim eşitsizliği (özelliklede türklerin yoğun yaşadığı bölgelerde). Çevre temizliği ve doğası ile yaşanır bir Şehir haline gelmesi. Gençlerin işsizlik sorunları.   Uyuşturucu çetelerinin kamp kurdukları bölgelerden uzaklaştırılması. Okul çevrelerinde çocuklarımızın emniyeti. Sosyal ve kültürel faaliyetleri destekleyerek, halkların yakınlaşması. Halkımızı en iyi şekilde temsil etmek ve menfaatlerini savunmak. Sessizlerin, çaresizlerin sesi olmak, seslerini duyurmak. 30 senedir yaptığım gibi, 24 saat beni arayanların hizmetinde olmak ve yasaların bana vereceği yetkiye dayanarak, sorunlarına çare bulmak.”

Bir siyasetçi olarak seçmenlerinize nasıl bir mesaj verirsiniz?

E.C: “Lütfen partilerin programlarına göre hareket etsinler. Kimsenin aklı ile hareket etmesinler. Belediyelerde yapılan hızmetlere baksınlar. Seçim zamanı değil, seçim sonrasıda halkın içinde olabilecek adaylar. Seçim sonrası, Aradıkları zaman ulaşabileceklerinden emin oldukları adaylara oy versinler. Oy kullanırken, protesto için boş, karalanmış veya her değişik partiden ayrı ayrı adaylara oy vermesinler yoksa oylar boşa gider. Partilerden daha çok, tercih oyu yani qdqy kişinin adına oy kullansınlar. Aynı partiden, birden fazla kişiye tercih oyu kullana bilirler.”

Esma Hanım sorularımıza verdiğiniz samimi,içten cevaplar için teşekkür eder,Seçimlerde size başarılar dileriz.

Şükrü Sağlam