Emirdağ, Türkiye genelinde bulunan 900 ilçeden herhangi biri değildir. Bu sözle idari ve adli yönetimi kastetmiyorum. Bütün ilçeler yönetim bakımından birbirine benzer. İlçelerin kaymakamlığı, belediyesi, okulları, sivil kuruluşları, mahkemeleri. büyüklük durumuna göre bulunmaktadır. Her ilçenin durağan bir sosyal hayatı vardır. İlçelerde zaman yavaş akar, gün, erken doğar, geç batar. Çoğunlukla herkes birbirini tanır.
Ama Emirdağ başta söylediğim gibi herhangi bir ilçe değildir. Kuruluşundan bu yana tarih içinde kısa sayılabilecek 300 sene gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen onu farklı kılan nedir? Taşı, toprağı mı, dağları ovaları mı, havası suyu mu? Elbette bir yerin yaşanabilir olmasını saydığımız unsurlar da sağlayabilir.
Çok gururlanarak söylediğimiz türkülerimiz mi yoksa bizi farklı kılan? Desenlerinin ve renklerinin anlamını çoktan unuttuğumuz Türkmen kilimleri mi ayrıcalığımız? Folklorik zenginliklerimi mi? Listeyi uzatmak mümkün.
Bana göre Emirdağ’ın farklı ve ayrıcalıklı olmasındaki ana etken insanımızdır. Zira her şey insanla güzelleşiyor, insanla devam ediyor.
Genel Emirdağlı nüfusun 1 kişiye karşılık 8’i ilçe dışında yaşıyor. Bu dışarda yaşayan insanlar aşk derecesinde atalarının yaşadıkları topraklara bağlılar. Göç edip gittikleri memleketlerde Emirdağ sevdasıyla yanıp tutuşuyorlar. Şimdi geniş zamanlı düşünelim biz 300 sene önce yoğun olarak başka topraklardan gelip Emirdağ’a yerleştik. Kaç kişi nereden ve niçin buralara geldiğimizi biliyor? Biz gereken tedbirleri almazsak göçün kaçıncı yılında hafıza kaybına uğrayacağız?
Evet Emirdağ, bizim sandığımızın ve tahminlerimizin ötesinde her yönden büyüktür. Atılımcı, girişken insanları dünyanın dört bir yanında harika işler yapmaktadır. Bu insanlar aynı zamanda kök değerlerine bağlı kalarak, benliğini ve Emirdağ’ı unutmadan bu işleri başarmaktadır. Şair ve yazarları son zamanlarda daha büyük ve güzel işler yürütmektedir.
Bütün bunlara rağmen başarısız olduğumuz tek konu, bence siyasettir. Siyasette her nedense bir araya gelip ortak akılla hareket edemiyoruz. Avrupa’da sağladığımız kısmi başarıyı kalabalık olarak yaşadığımız başka yerlerde yakalayamıyoruz.
Emirdağ, bizim yüreklerimizin, aklımızın aldığı kadar büyüktür. Büyük düşünmemiz, yarınlara daha güvenli girmemizi sağlayacaktır. Emirdağ için düşünen, fikir üreten insanların bir araya gelip bu soruna çözüm üretmeleri gerekmektedir. Yoksa, “Biz adam olmayız, bizden bir şey olmaz.” demek soruna yenilerini eklemekten öteye gidemez.
Ahmet Urfalı