Din adamları artık Belçika’da yetişecek

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Belçika’da, farklı ülkelerinden gelerek ülke genelindeki  camilerde imamlık yapanların durumunu tartışılmaya devam ederken, Belçika Diyanet Vakfı Müdürü ve Belçika İslam Koordinasyon Kurulu sözcüsü Coşkun Beyazgül, Yenivatan’a verdiği özel röportajda, imamların artık Belçika’da yetişeceklerini bildirdi.

Belçika’da Belçika İslam Koordinasyon Kurulu öncülüğünde bir araya gelecek dini kuruluşlar tarafından kurulacak bir fakültenin imamlar yetiştireceğini bildiren Coşkun Beyazgül, bu görevi kesinlikle kendilerinin üstleneceklerine vurgu yaptı.

İmamlar konusunun son zamanlarda radikalizm ve terörizm gibi konularla karıştırıldığına da değinen Coşkun Beyazgül, bu durumun kesinlikle kabul edilemez olduğunu ifade etti.

“Yerinde eğitim almalarını sağlayacak bir proje”

Son yıllarda Müslümanların, Belçika’da ve Avrupa’da kendi din adamlarını yetiştirme noktasında önemli mesafeler katetmeye başladıklarını belirten Coşkun Beyazgül, “Bu açıdan projeler üretilmeye başlandı. Belçika Diyanet Vakfı olarak 2006 yılından bu tarafa uluslararası ilahiyat programı çerçevesinde biz aslında din adamı ihtiyacımızı, burdaki öğrencilerimizi Türkiye’ye göndererek eğitim almalarını sağladıktan sonra tekrar buraya gelmelerini ve bu hizmete katkı sağlamaları için çaba sarfettik. Bu yeterli değil ve bu ilk adımdı. Yerinde eğitim almalarını sağlayacak bir proje geliştirmek icab ediyordu. Bizim de Belçika Diyanet Vakfı Houthalen Eğitim Enstitümüz marifetiyle böyle bir adım atmaya karar verdik. Özellikle dört yıldan beri üzerinde çalıştığımız bir projeyi şu an için hayata geçirme noktasında mesafe katettik. Belçika’da gerek Flaman bölgesinde, gerek Valon ve Brüksel bölgesinde olmak üzere Houthalen Eğitim Enstitümüzün bünyesinde veya kendi camilerimizin, derneklerimizin müştemelatında olan derslerde, çocuklarımızın orta öğretim seviyesinde bir din eğitimi almalarını sağlayarak bir anlamda onları yüksek öğrenimce, İslami İlimler Fakültesi’nde değerlendirmek istiyoruz.” diye konuştu.

“Müslümanların kendi kurumları marifetiyle bu işi yapabileceğini göstermek”

Beyazgül, “Belçika’da bulunan Belçika İslam Temsil Kurumu ve Belçika Diyanet Vakfı’nın da kurucu üyesi olduğu Belçika İslam Koordinasyon Kurulu ve Din İşleri Yüksek Kurulu gibi Belçika’daki Müslüman teşkilatlarının ortaklığıyla bir İslami İlimler Enstitüsü kurmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda, din adamlarını eğitme noktasında da programlar düzenlenecek. Asıl hedefimiz, Belçika’da bağımsız bir İslami İlimler Fakültesi oluşturmak. Ama şu aşamada hem orta öğretim seviyesindeki öğrencilerimize, kendilerine yüksek öğrenime hazırlama noktasında bir eğitim vermek, hem de bu eğitim enstitüsümüz marifetiyle de Belçika’da din adamlarımızı, Türkiye’den gelen din adamlarımızı çeşitli seminer ve programlara tabi tutarak, onlara bir eğitim vermeyi hedefliyoruz. Belçika’da bunu yaparken, sıraladığım paydaş kurumlarla birlikte yaparak, aslında Müslümanların kendi kurumları marifetiyle bu işi yapabileceğini göstermek istiyoruz.” dedi.

Din adamı yetiştirme kriterleri

Bu girişimdeki amaçlarından bir tanesinin, Belçika’da ve Avrupa’da oluşan bir algı yüzünden ağırlık kazandığını vurgulayan Beyazgül, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Sadece bir İlahiyat Fakültesi gibi bir üniversite düzeyinde yapılacak bir eğitimle din adamı yetişebilir algısı var. bu algı kesinlikle doğru bir algı değildir. Temelde, İslami ilimler noktasında bir ön eğitim almaksızın sadece bir İlahiyat eğitiminin din adamı yetişmesi için çok yeterli bir kriter olmadığını biz savunuyoruz. Özellikle günümüzde Belçika ve Avrupa’da çeşitli siyasiler tarafından baskı altında hissediliyor Müslümanlar. Çünkü, sürekli bizim yerimize din adamı yetiştirme noktasında bir niyet beyanı ve buna göre de adım atma durumları söz konusu oluyor. Bizler iki kritere önem veriyoruz. Birincisi, bir kere Belçika’da ve Avrupa’da din adamı eğitilmesi meselesi, günümüzde tartışılan radikalizm ve terörle mücadele kavramlarının dışarısına çıkartmak icab ediyor. Çünkü, her ikisi arasında hiçbir ilişki yok. İkincisi, siyasi çevrelerin üniversite camiasına, akademik camianın Müslümanların iç meselelerine karışmasına biz kesinlikle müsade etmek istemiyoruz. Müslümanlar olarak böyle bir eğitim düzeyini ortaya koyulması noktasındaki amacımız tamamen bağımsız bir eğitim kurumu zinciriyle bu işleri inşallah buradaki toplumumuza sunmak olacak.”

Cafer Yıldırımer

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.