11 Eylül sonrası
New York’ta gerçekleşen 11 Eylül 2001 terör saldırısı sonrası her şeyin bu kadar değişeceğini önceden sezemiyorduk fakat zaman geçtikçe anlamaya başladık, çocuklarınıza katolik isim vermezseniz uyum sağlayamazsınız.
Kutuplaşma
Bu benim görüşüm değil, tam aksine fakat bu söylemler Amerika’da ve Avrupa’da yaygınlaşmaya başladı. Huntington’un medeniyetler çatışması tezini ispatlayabilmek için ırkçılar ve terörist Müslümanlar el ele koşturuyor. İslam’ın Batıyla uyumsuzluğunu derinleştiren bu aşırı unsurlar gerçekten de toplulukların kutuplaşmasında başarılı rol almaktalar.
Kendi dinine bağlı kalmak kışkırtıcılık
Avrupa’da aşırı sağ siyasetin yükselişiyle birlikte kendi kültürüne ve dinine bağlı kalmak artık kışkırtıcılık olarak algılanmakta. Mesela çocuklarınıza Müslüman isim verdiğiniz için batı toplumunu provoke ediyorsunuz diye propaganda yapılmakta ve de bu propaganda başarılı bir şekilde amacına ulaşmakta.
Komünist Gramsci’nin metodu
1937’de ölen İtalyan asıllı komünist Gramsci, neo-kolonyalistlerin ilham kaynağı oldu. Gramsci’nin metodlarından bir tanesi şu şekildeydi: “Politika’da kazanmak istiyorsan insanların ruhunu fethedeceksin.” Bugün Batı’da aşırı sağ politikacılar bu metod ile başarı sağladıklarını ifade ediyorlar. İnsanların ruhlarına o kadar girmişler ki, ırkçı düşünceler Avrupalı toplulukların sinsice düşüncelerinde ve ifadelerinde bir normalleşme gerçekleştirebilmişler.
Sizleri sömüremiyorlar
Büyük grup insanlar bu neo-kolonyalist felsefeyi farketmeden bile olsa ifadelerinde yansıtıyorlar. Neo-kolonyalistlere göre bu gruplar en iyi propagandacılar oldu. Çocuklarınıza katolik isim vermezseniz uyum sağlayamazsınız derlerse bilin ki, sizleri sömüremiyorlar ve bu hınçları bundandır.
Yücel Kahraman
