Belçika’da 14 Ekim tarihinde yapılacak olan yerel seçimlere CDH partisinden adaylığını koyarak Saint-Josse Belediyesi’nde seçilmeyi hedefleyen Mustafa Alperen Özdemir hedefine ulaşmakta oldukça karalı gözüküyor. Aynı partiden Brüksel Hükümeti Milletvekili olan Mahinur Özdemir’in kardeşi olan Mustafa Alperen, Üniversite mezunu olmakla beraber halen siyaset bölümü üzerine doktora yaparak eğitimine devam etmekte.
Kendisiyle yaptığımız röportajda, “Bu işe ne bir çıkar ne de bir makam için giriştik, sadece toplumumuza hizmet edebilmek için, insanlara faydalı olabilmek için bu işe atıldık” diyen Mustafa Alperen ayrıca “Gençler üzerine yoğunlaşmak gerekiyor” diyerek en büyük projelerini gençler ve gençlerin gelecekleri üzerine yaptığını anlattı.
İşte o röportaj:
Öncelikle Alperen Özdemir kimdir? Kısaca sizi tanıyalım.
M.A.Ö.: Mustafa Alperen Özdemir, 1984 doğumluyum. Doğma büyüme Brükselliyim ve Emirdağ kökenliyim. 2008 yılında Brüksel Üniversitesi siyaset bölümünden mezun oldum. Fransa’da uluslararası güvenlik ve savunma üzerine yüksek lisans okudum. Ve şu anda UCL’de siyaset bölümü üzerine doktora yapıyorum.
Neden siyaset?
M.A.Ö.: Yaklaşık 2006 yılından bu yana siyasetin içerisindeyim. Bugüne kadar çeşitli seçimlerde ablama ve partimizin bazı diğer siyasetçilerine destek oldum. Parti içerisinde militanlık ve danışmanlık yaptım. Geçen yılın sonuna doğru, Saint-Josse Belediyesi Başkan Yardımcılığını yürüten Eric Jassin tarafından bana adaylık teklifi geldi. Ben de düşündüm, taşındım, çevreme danıştım ve teklifi kabul etmenin benim açımdan doğru olacağını düşündüm. Böylelikle siyasete aktif olarak atılmış oldum.
Neden CDH?
M.A.Ö.: Birincisi, 2006 yılından bu yana bu partinin üyesiyim. İkincisi, CDH’ın bizim aile yapımıza ve toplum yapımıza en uygun parti olduğunu düşünüyorum. Bu parti adeta bir değerler partisi. İnsana öncelik veren bir parti. Aileye çok önem veren bir parti. Ahlaki değerlere çok önem veren bir parti. Bir de Joëlle Milquet’nin bir kimliği ve kişiliği var. Ben bu partiye üye olurken, Milquet’nin kişiliğinden çok hoşlandım. Mert bir insan olduğunu gördüm.
Başlıca hedefleriniz nelerdir?
M.A.Ö.: Hedefim öncelikle bu seçimlerde belediye başkan yardımcılığı ve parti içerisinde yükselebilmek. Geleceğin akademisyeni olarak Belçika’da yaşayan Türk toplumunu ilgilendiren konularda parti içerisinde söz sahibi olabilmek.
Seçildiğiniz takdirde, başlıca projeleriniz nelerdir?
M.A.Ö.: Öncelikle Saint-Josse Belediyesi Brüksel’in en genç nüfusuna sahiptir. Bu yüzden gençler üzerinde yoğunlaşmak gerekiyor. Onları yüksek eğitime teşvik etmek lazım. Gençlerin eğitimi çok önemli. Ayrıca burada çok önemli bir konu olan işsizlik konusu var. İşsiz gençlerimize iş bulmak lazım. Bu sorunlara nasıl çareler üretebiliriz? Biz üniversite yıllarımızda ‘La Turquoise’, ‘BETÖP’ gibi öğrenci hareketleri içerisinde bulunduk ve faaliyetler yürüttük. Ben halen ‘La Turquoise’ deneğinin yönetim kurulundayım. Gençlerimizin etraflarında örnek alabilecekleri üniversite mezunları model insanların olmadığını gördük. Benim üzerine çalışacağım en önemli konu her hangi bir öğrenci hareketi ile bu mahallede gençlerin arasında köprü oluşturacak gözle görülür, herkesin gelip görebileceği ve üniversiteli gençlerle buluşabileceği bir dernek kurmak. Bu şekilde gençlerle üniversite mezunları arasında bir kaynaşma meydana gelir. Burada ayrıca üniversitelere geziler düzenlenebilir, lisede okuyan öğrenciler buraya gelerek üniversitede okuyan büyükleriyle kaynaşabilirler. Çünkü artık o korkuyu açmak lazım. Gençlerin çoğu üniversiteden korktukları için oraya gidemiyorlar. Kendi kendilerine “Nasıl olsa yapamam”, “Beceremeyiz”, “Çok zor” gibi bu tür psikolojik karamsarlıklara giriyorlar. Artık bu tür karamsarlıkları kırmak lazım. Böyle bir merkez kurulursa şayet, fonlar ayarlandığı takdirde, uzun dönemli bir çalışma süreci olur. Diğer taraftan işleri olmayan ve okulu bırakmış, sokaklarda vakitlerini geçiren gençlerimize yönelik gençlik kulüpleri kurmak. Orada sosyal aktiviteler, sportif aktiviteler yapılır. Orada hem eğitim yönü olan hem sosyal aktivite olmak üzere iki yönlü çalışmalar yapılır. Son olarak parti olarak Saint-Josse’un aşağı mahallesi olarak bilinen ve ailelerin arasında bulunan ve insan ticaretinin yapıldığı fuhuş yerlerine karşıyız ve bunların kapatılmaları için uğraşacağız. Projelerimiz arasında temizlik konusu, aile danışma merkezlerinin ve ev ödevleri yardımı merkezlerinin çoğaltılmaları gibi konular var.
Sizce Türklerin yoğun olarak yaşadığı Saint-Josse gibi bir belediye’de eğitim seviyesi neden çok düşük?
M.A.Ö.: 2009’da Ankara Üniversitesi’nden iki akademisyen gelmişti, Abdülkadir Çevik ve Senem Çevik. Bunlar Brüksel’de konferans vermişlerdi. Öncelikle ekonomik faktör var. Gençlerimizde “Ben dört veya beş sene okuyup yaklaşık 1.300 Euro kazanacağıma, okumadan 1.100 Euro yardım parası alayım ve karadan çalışayım ve daha fazla kazanırım diye düşünüyorlar. İkinci faktör ise, gençlerin çevrelerinde rol faktörü üniversite mezunu insanlar yok. Son olarak, “Yapamam”, “Beceremem” korkusu ve bir güven sorunu var gençlerimizde.
Saint-Josse Belediyesi’ndeki okulların seviyeleri çok düşük olduğu söyleniyor. Siz buna bir şey yapacak mısınız?
M.A.Ö.: Belediyemizin okullarında kalitenin düşük olduğu doğrudur. Hatta berbat diyebiliriz. Okulların kalitesinin yükseltilmesi lazım. Teknolojik açıdan donatılmaları ve daha çekici hale getirilmeleri lazım. Bu okulları daha güzel hale getirmek lazım. Belediye bu okullara daha fazla maddi kaynak aktarması lazım. Bu konuya ‘Communauté Française’de dahil edilmeli. Ayrıca okul sayılarını da fazlalaştırmak lazım. toplum yoğunlaştığı için belediyeye yeni okullar gerekiyor. Bu çalışmalarla ilgili bilgiler parti programımızda yer alıyor.
CDH’ın Türk toplumuna bakış açısı nasıl?
M.A.Ö.: Joëlle Milquet’den bu yana CDH partisi Türk toplumuna açılmaya çalışan bir partidir. Milquet’den önceki dönemlerde Türk toplumu yeterince temsil edilememiş. Türk olarak ablam Mahinur Özdemir CDH partisinde seçilen ilk Türk kökenli milletvekili oldu. Şimdi Türklerin temsilini artırmaya çalışan bir parti ve bir de aday seçerken üniversitede eğitim seviyesine dikkat eden bir parti. Kısacası Türk toplumuna gerektiği şekilde önem veren bir parti, Türklere açılmaya çalışan bir parti ve Türkleri anlamaya çalışan bir parti.
Son olarak, seçmenlere vermek istediğiniz mesaj var mı?
M.A.Ö.: Seçmenlere üç tane mesajım olacak. Birincisi, Saint-Josse Belediyesi kötü bir imaja sahip bir belediye maalesef. Şu anda Belçika’nın en fakir belediyesidir. Bu imajı kırmak lazım Saint-Josse’da. Artık saint-Josse’u bir marka değerini artırmak gerekiyor. İkincisi, biz bu işe ne bir çıkar ne de bir makam için giriştik. Biz sadece toplumumuza hizmet edebilmek için, insanlara faydalı olabilmek için bu işe atıldık. Son olarak, vatandaşlarımız mutlaka oylarını kullansınlar ve değerlendirsinler.
www.yenivatan.be-Röportaj/Foto: Cafer Yıldırımer