BİZ KIRK KİŞİYİZ!!!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Olgun karınca kanatlanınca kendisini kartal zannedermiş. Olgunlaşmamış siyesetçiler ise boş vaadlerle vatandaşların oylarını alıp yan gelip yatar,meclis oturumlarına ağzında cikletle katılıp boy gösterip çekip gidermiş.

Seçim öncesi ‘Ben fasulyeyim, beni de nimetten sayın ey millet’ bu sefer tencerenin dibi tutmayacak tencereyi patlatacağım diye şişen, efelenen zatı muhteremleri bizde iyi biliriz, toplumda zaten bilerek seçimde kararını ona göre verdi.

14 ekim yerel seçimleri sürecinde kendisini siyasetçi olarak ifade eden herkese siyasi parti farkı gözetmeksizin kendilerini, projelerini tanıtma fırsatı verdik. Davetimize icabet eden siyasetçilerinin kimisinin tanıtımını gönderdikleri metinlerle, bazılarını ise vaktimiz elverdiği sürece yüz yüze konuşarak yaptık.

Buraya kadar olan herşey gayet normal. Bundan sonrasında partisinin, kendisinin seçim başarısızlığını bizlere fatura etmeye kalkanlar oldu.

Bunları yapan kim, kimler?

Yeri ve zamanı geldikçe her şey yazılacak ve çizilecektir. Bizlere 2-3 sayı ömür biçenlerin her sorusuna cevabımız, sözüne de sözümüz elbette olacaktır.

Biz kırk kişiyiz kırkımızda birbirimizi iyi biliriz.

DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

Tüm Dünyada olduğu gibi Belçika’da da Dünya Kadınlar Günü, coşkuyla kutlanıyor. Nasıl kutlanıyor? Brüksel ‘de süslü salonlarda, lüks lokantalarda, körlerle sağırlar, birbirini ağırlar misali.
Özellikle Brüksel’li hanımefendiler yazımı amacını aşan bir yazı olarak görmeyin, sonuna kadar sabır ederek okursanız sanırım bana hak vereceksiniz.
Her sene Brüksel’de Kadınlar günü kutlanıyor.
Nerede?
Kimlerle?
Her zamanki gibi bir avuç dernek başkanı, politikacı kadınlarımızla.
Derneklerimiz tarafından Restaurantlar’da çalgılı, çengili kutlamalar….

Peki ya bu kadınlar gününde şiddete uğramış, sığınma evlerinde kalan sıradan kadınlarla neden kutlanmaz bu kadınlar günü?

Yoksa onlar Kadın değil mi sizce?

Oysa Brüksel’de kapalı mekanlarda dans ederek, yemekli eğlencelerle kutlanan Kadınlar Gününde, bir sığınma evine gidilse,normal bir vatandaşın evine konuk olunsa, çayı- şekeri- kurabiyesi kadın derneklerimiz tarafından götürülse, oraya semt’te oturan diğer kadınlar çağrılsa, en az 2 saatlik bir sohbet olsa.

Neler olmaz ki? Kadına, kadınlığının temel bilinci verilmiş olmaz mı? En azından kocasının, çocuğunun dayağına maruz kalan kadına, nereye başvurup, ne yapacağı öğretilmiş olmaz mı?

Bir mapushaneye gidilse, buradaki kadınlarla kutlansa, büyük moral teşkil etmez mi?

Hastanelere gidilse, ellerinde çiçeklerle, yatan kadınlar ziyaret edilse, şifa enerjisi yaratılmış olmaz mı?

Kadın derneklerimizin asli görevleri öncelikle kadınlarımıza sahip çıkmak, onların zor hayat şartlarını kolaylaştırıcı yolları göstermek olsa fenamı olur.

Neden olmasın?

Yeter ki kurumları kendi çıkarlarımız için değil de yaşadığımız toplumdaki bizim insanlarımızın çıkarları için kullanalım.

Kadınlar gününüz kutlu olsun Hanımlar.

Şükrü Sağlam

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 21 Mart 2013, 14:02

    siyasetciler secim zamani gazetcilere kul kole olurlar;secim bitince dusman olurlar.hele o KIRMIZI SEYTAN lar yokmu degistirmedigi parti kalmadi adamin utanmadan herkese saldiriyor.birde secimden secime ortaya cikan var.bunlara oy yok.

    Cevapla
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.