www.yenivatan.be olarak Belçika’da 6 yılda bir yapılan yerel seçimlerde Aday olan Türk kökenli adayları seçmenlerin daha yakından tanıması için yaptığımız röportajlarımız hız kesmeden devam ediyor. Siyasi Parti ve Aday ayrımı yapmadan herkese ve her partiye eşit mesafeli olarak adaylarımıza imkanlarımız ölçüsünde ulaşıp Seçmenlere kendilerini daha yakından tanıtma fırsatı sunuyoruz.
Bu doğrultuda 14 Ekim’de yapılacak yerel seçimlerde Brüksel’in en büyük belediyelerinden Schaerbeek te CDH Listesinde 20.sıradan Belediye Meclis üyeliğine aday olan Birgül Kapaklıkaya ile yaptığımız röportajı sunuyoruz.
Birgül Kapaklıkaya kimdir?
B.K.: 1971 yılında Türkiye’de doğdum. İlk, orta ve lise eğitimlerimi Türkiye’de tamamladım. Üniversiteyi kazandıktan sonra evlenip Belçika’ya geldim. Belçika’ya geldikten sonra buradaki Türklerin yaşadığı zorlukları bizzat kendim de yaşadım. Her ne kadar insanlar bazen yaşadıkları zorlukları anlatsalar da insana biraz yavan geliyor. Yaşadıktan sonra bir ülkede dil sorununun ne kadar zor olduğunu gördüm. Bence dil bilmeyen bir insan hiç bir şey yapamıyor. Çocuklarım küçükken fazla bir şey yapamadım ama çocuklarım büyüdükten sonra dil okullarına yazıldım. Önce Fransızca dilini öğrendim sonra Flamanca dilini. Daha sonra Flaman Bölgesi’ne taşınıp orada bir yıllık hızlandırılmış memurluk kurslarına katıldım. Bütün bu formasyonlardan sonra iş aramaya başlar başlamaz hemen buldum ve hiç zorlanmadım çünkü bilinmesi gereken her şeyi öğrenmiştim. İş hayatına atıldığımda öncelikle tekstil federasyonuna girdim ve bir yıl orada çalıştım. Ardından sağlık sigortasına girdim ve orada da memur olarak çalıştım. Sendikadan teklif geldi, seçimlere katıldım ve kazandım. Sendikacılık zaten siyasetle iç içedir. İşçilerin ve insanların haklarını savunmak gibi şeyler aynı zamanda siyasetin de tabanına girer. O yüzden kendimi çok sosyal gördüm. Bu arada Türk sitelerine yazı yazmaya başladım. Daha sonra Türk Dernekler Birliği’ne girdim ve orada da bir yıl çalıştım. Sonra kendi kendime “Kendimi geliştirmem gerekiyor” dedim ve siyasal dalında eğitim görmek üzere VUB Üniversitesi’ne başvurdum. Şu anda Yüksek Lisans yapmaktayım.
Neden siyaset?
B.K.: Siyasetin içinde birden kendimi buldum. Zaten günlük yaşantımda siyasetle hep iç içe oldum sayılır. Topluma daha faydalı olmak için siyasi kimlikle bu işi devam ettirmek istedim. Bu yüzden bu dönemde yerel seçimlerde aday oldum.
Neden cdH?
B.K.: Çünkü ben o partinin sağlık sigortasında çalıştım ve o partinin siyasetçilerini tanıyorum. Değerlerini biliyorum ve o değerleri kendime çok yakın hissettim. Ayrıca bu partiyi Türk toplumuna çok yakın gördüm. Bu partinin değerleri insancıl değerler ve aile değer veren değerler. Aile kavramına çok önem bir parti. Hümanist bir parti. Yaşlılara sahip çıkan bir parti. Sağlık sigortasında ben zaten insanlara nasıl yardım edilmesi gerektiği gibi konularda çok şey öğrenmiştim. Partimin değerleri ile kendi şahsi değerlerim birbirleriyle örtüşüyor. İşte bu yüzden cdH.
cdH Partisi’nin Türk toplumuna bakış açısı nasıl?
B.K.: Buna benzer bir soru daha önce bir toplantıda sorulmuştu. Ve partimizin ileri gelenleri bu soruya şu şekilde cevap vermişlerdi; “Bizim Türk toplumu veya Arap toplumu veya diğer toplumlar diye bir ayrım yapma niyetimiz yok. Biz de ayrımcılık yok”. Zaten özünde de hümanistlik yattığı için bu parti insana insan olarak değer veriyor. Türk, Faslı, İtalyan, Yunan diye bakmıyorlar insanlara. Kısacası partim Türk toplumu diye bir ayrımcılık yapmak istemiyor. Zaten şu bir gerçek bizim Türk toplumunu kesinlikle bir azınlık olarak görmüyorlar çünkü parti içerisinde kuvvetli isimlere sahip olduk.
Siyasette Hedefleriniz nelerdir?
B.K.: Bu benim için ilk belediye seçimleri olduğu için kendime öncelikle belediye bir yer edinme hedefi belirledim. İnşallah belediye başkan yardımcılığı görevi bizim partimize verilecek gibi. Belediye başkan yardımcılığına ya arkadaşlarımızdan birisi olabilir veyahut ben olabilirim. Aslında başkan yardımcılığı illa ben olayım diye bir hedef yok. Tek isteğim ve arzum, hepimizin bir ekip olarak önemli bir yer edinmek. Bu bir ekip işidir. Neticede hepimiz güzel işler yaparsak hedefe ulaşırız. Zaten bu kolay bir iş değil. Uzun vadeli bir iş. Şimdi burada aldığımız bütün oylar ilerisi için önümüzü açacak.
Projeleriniz nelerdir?
B.K.:Benim devamlı düşündüğüm bazı projelerim var. Bu projelerimin birçoğu kadınlara ve gençlere yönelik. Bir ailede annenin yeri en önemli yerdir çünkü aileyi ayakta tutan odur. Bir annenin eğitimi ne kadar iyi düzeyde olursa, o kadar iyi seviyeli gençler yetişir toplumda. O yüzden annelerimizi bilinçlendirmemiz gerekiyor. Bu yüzden özellikle kadınlara güzel bazı projeler düşünüyorum. Sıradan eğlence derneklerinden farklı olarak güzel derneklerle olabilir. Kadınlara özellikle dil kursları ve meslek kazandıracak eğitim veren bir dernek olabilir. Mesela nice evde eli boş oturan kadınlar var. Evlerinde boş boş oturacaklarına kurulacak bir derneğin sayesinde kuaförlük sanatını öğrenir ve gider kuaförde çalışır. Zaten kadınların ekonomik bağımlılıkları da olmalı. Kısacası insanlara faydalı olabilecek ne varsa, planlarını ve projelerini çizip hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu tür projeleri yapmak için iyi bir ekibe sahip olmak gerekir. Biz de iyi bir ekibiz ve seçildiğimiz takdirde güzel projelere imza atacağımıza inanıyorum. Biz sadece isteğimizi alana kadar boş vaatler verme meraklısı değiliz.
Seçmenlere vermek istediğiniz mesaj nedir?
B.K.:Seçmenler öncelikle geçmişime baksınlar. Bugüne kadar neler yapmışım. Buraya geldiğim günden bu yana ne gibi işlerle uğraşmışım, incelesinler. Sonra kime oy vereceklerine karar versinler.
