Bundan yaklaşık 10 yıl öncesiydi. Düşününce, 2011 yılı diyesim var. Günlerden bir Cüma günü ve akşam vakitleriydi. Saint-Josse belediyesi sınırları içerisinde bulunan Efe Dayı kahvehanesine takıldığım dönemler. Bir akşam saat 22 gibi kahvehaneden, eve gtimek üzere çıkıyorum ve tam çıktığım esnada yanıma bir genç yaklaşarak “Abi Türk müsün?” diye soru sormuştu. “Evet” dedikten sonra bana öğrenci olduğunu ve bir öğrenci pansiyonu aradığını söylemişti. Bense “Evet hemen şu yakında var” diyerek onunla beraber pansiyona kadar varıp, yazılmasına yardımcı olmuştum. Pansiyona yazıldıktan sonra bana öğrenci olarak Erasmus projesi dahilinde Litvanya’da bir yıl kaldığını ve dört arkadaşıyla birlikte Brüksel’e üç günlüğüne geleceklerini ancak son anda arkadaşlarının onu sattığını söylemişti. Ve bunları söyledikten sonra hırs yapıp yalnız başına gelmeyi göze aldığını belirttikten sonra bana nereleri gezebileceğini sormuştu.
İsmi Samet Öztürk olan Hataylı bu genç arkadaşa “Gezilecek o kadar çok yer var ki, nereyi tarif etsem bilmiyorum” dedim ve iki gün boyunca beraber gezebileceğimizi söylemiştim. Samet ise bu teklifim karşısında çok sevinmişti. Ertesi gün, Samet’i kaldığı pansiyondan alıp beraber güzel yerleri gezmeye gitmiştik. Grand Place, Atomium, Mini Europe vs. gibi birçok önemli yerlere uğramıştık. Hatta Brüksel’de doğum büyümüş birisi olarak hayatımda ilk kez Mini Europe’u Samet sayesinde görmüştüm. Mini europe gezimiz çok eğlenceli olmuştu. Çok gülmüştük…
Gezereken güzel sohbetlere yer vermiştik. Siyasetten futbola kadar her şeyi konuşmuştuk. Renktaşım olması hasebiyle onu daha çok sevmiştim. Bizim eve uğramıştı ve beraber yemek yemiştik, vs. Sonra ayrılık vakti geldiğinde ise onu havalimanına bırakmıştım. Hatta yolda bana “Abi ister inan, ister inanma ama Brüksel’e gelirken Allah’ım karşıma iyi bir insan çıksın diye dua ettim” demişti ve beni duygulandırmıştı.
Gel zaman, git zaman, Samet’le irtibatımız kopmamıştı. Ara sıra mesajlaşırdık. Birkaç yıl önce evlenmişti. Ardından birkaç ay önce bebekleri olmuştu. Ancak memleketi Hatay’da deprem olduktan sonra kendisinden haber alamadım. Mesajıma karşılık vermedi. Her gün girip “gördü mü?” diyerek kontrol ediyorum ama maalesef gelişme yok. Yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum. Ama inşallah hem kendisi hem de minik ailesi hayattadır.
Eğer hayattaysan, bir ses ver artık Samet…
Cafer Yıldırımer
