Besmele-i Şerîfe’nin ve İhlâs-ı Şerîf Suresi’nin fazileti

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM 
Rahmân ve Rahîm olan Yüce Allah’ın (c.c.) adıyla…

Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH (c.c.) içindir. Salât ve Selâm Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)’in, âli’nin ve ashâbının üzerine olsun inşaallah.

Muhterem Müslümanlar,

Bu hafta Besmele-i şerife’nin ve İhlâs-ı Şerif süresinin manalarından  ve faziletinden bahsetmek istedik. Yazımızı siz Muhterem ve Muhtereme din kardeşlerimizin istifadenize arz eder, hayır dualarınızı taleb ederiz inşaallah.

Besmele-i Şerîfe’nin fazileti

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Hiç kimse (elinde): Bismillâhirrahmânirrahîm. Bu, Allah tarafından, falan oğlu falana verilen yazıdır. Onu, meyveleri aşağıya sarkan yüksek cennete koyun!’ (yazılı) berâtı almadan cennete giremez.” (Hadis-i Şerif).

Allâhü Teâlâ, Peygamberimiz Muhammed Mustafâ’ya (sallallâhü aleyhi ve sellem) her işinin başında Esmâ-i Hüsnâ’sını zikretmeyi öğretti. O da ümmetine bu hususu, besmele çekmek sûreti ile tâbi olacakları bir sünnet kıldı. Böylece herhangi bir işimize başlarken yahut bir kitap yazarken hayırla neticelenmesini umarak hep besmeleyi zikrederiz yani Rahmân ve Rahîm olan Yüce Allah’ın (c.c.) adıyla… diyerek başlarız veya yazarız.

Neml Sûresi’nin 30. âyet-i celîlesinde Süleyman Aleyhisselâm’ın Sebe Melikesi Belkıs’a yazdığı mektubunda geçen besmelenin tefsîrinde şöyle güzel bir mânâ zikredilmiştir: “O, Allâh’ın adıyla ki eğer siz ona karşı kibirlenirseniz, o ulûhiyyet ve izzetiyle sizi helâk eder. Eğer tevbe edip ona îman ile yönelirseniz Rahman ve Rahîm sıfatları ile geçmiş günahlarınızdan ötürü sizi hesâba çekmez. Şimdi bana karşı çıkmayın ve Müslüman olarak teslim olun. Zîrâ, Rabbim beni Rahman ve Rahîm sıfatlarının tecellisine mazhar kıldı.”

Besmele-i şerife’nin içerisinde yüce Rabbimizin Esmâ-i Hüsnâ’dan ve sıfatlarından olan iki ism-i şerifi zikredilmistir.

Rahmân ism-i şerifi ve sıfatı dünya için zikredilmiştir. Rahmân olan ALLAH (c.c.) yani dünya’da mümin ve müminâta (kendisine inanan erkeklere ve kadınlara) , kâfir ve kâfirâta (kendisine inanmayan erkeklere ve kadınlara dâhi) in’âm (nimetlerinden) ve ihsân (veren) eden ALLAH’dır (c.c.).

Rahîm ism-i şerifi ve sıfatı sadece âhiret için zikredilmiştir. Rahîm olan ALLAH (c.c.) yani âhirette sadece mümin ve müminâta (kendisine inanan erkek ve kadınlara) in’âm (nimetlerinden) ve ihsân (veren) ALLAH (c.c.)’dır.

Her hayırlı işimizin başında, o işimizin bereketli olması için besmele-i şerîfe okuruz. Bu, dînin alâmetlerindendir. Şeytanı da defeder. Nitekim Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki: “Bir kul, yemek yiyeceği vakit besmele çekerse şeytan onunla birlikte yiyemez. Ama besmele çekmez ise şeytan onun yemeğine ortak olur.”

Ashâb-ı Kirâm’dan Ümeyye bin Mahşî (r.a.) şöyle anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir yerde oturuyorlardı. Bir adam da, yanında yemek yiyordu. O adam son lokmasını alıncaya kadar besmele çekmemişti. Son lokmayı ağzına götürürken hatırlayıp “Bismillâhi evvelehû ve âhirahû” (öncesi ve sonrası için Yüce Allah’ın (c.c.) adıyla) dedi ve sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tebessüm ettiler, sonra buyurdular ki: Şeytan, bu kimse ile birlikte yiyordu. O, Allâh’ın ismini anıp besmele çekince, şeytan yediklerini geri kustu.”

Besmele çekmekte, her işine putlarını ve mabudlarını anarak başlayan müşriklere muhâlefet vardır. Besmele; korkanın sığınağıdır, okuyan kimsenin Cenâb-ı Hakk’a bağlandığına ve ona ilticâ ettiğine delâlet eder. İşitene Mevlâ’yı hatırlatır. Allâhü Teâlâ’nın ulûhiyyetini ikrardır. Üzerindeki sonsuz nimetleri itiraftır. Cenâb-ı Hak’tan yardım talep etmektir.

İhlâs-ı Şerîf suresinin fazileti

İhlas suresi Kur’an-ı Kerim’in 112. suresidir. 4 ayetten oluşur.

İhlas suresi, Mekke’de indirilmiş bir sure-i celiledir. İhlas kelime olarak, bir insanın samimi olması, Islâma içtenlik ile bağlanması ve Islâmın esaslarını Allah (c.c.) rızası için yapması anlamlarına gelmektedir. İhlas suresi, Allah’ın birliğini, yüceliğini ve bütün noksan sıfatlardan münezzeh olduğunu gösteren Tevhid suredir.

İhlas suresinde, üçlü inanç (teslis) iddiasında bulunan Hiristiyanlara ve Allah’tan gayr-i hâşa ilâhlara da tapan müşriklere reddiye bulunmaktadır. İşte bu nedenle tevhid inancı açısından ihlas suresi büyük bir önem taşımaktadır.

İhlas suresinin okunuşu

Bismillahirrahmanirrahim
Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… 
De ki: O Allah tektir, Allah herşeyden müstağni (ihtiyâcı olmayan, muhtaç olmayan) ve her şey O’na muhtaçtır, O doğmamış ve doğrulmamıştır. Hiç bir şey O’na denk değildir. (İhlâs suresi)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim ‘Kul hüvallâhü ehad’ı (İhlas Sûresi’ni) bin defa okursa muhakkak kendini Allâhü Teâlâ’dan satın almış olur (Yani Allâhü Teâlâ onu cehennemden âzâd eder).” (Hadis-i Şerif)

Cebrâîl Aleyhisselâm, İhlâs-ı şerîf sûre-i celîlesini getirince buyurdu ki: “Yâ Muhammed! Biz bundan evvel ümmetin üzere korkuyorduk. Şimdi ise bu sûre-i celîlenin nüzûlü ile ümmetinden hiçbir ferdin helâk olmasından korkmayız. Ümmetinden her kim sevâbına inanarak bu sûreyi okursa muhakkak cennete girer.”

Enes bin Mâlik (r.a.) Hazretleri anlattı: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile oturuyorduk. Bir zât gelip: “Yâ Resûlallâh, bir kardeşim var, Kul hüvallâhü ehad sûresini okumayı pek seviyor.” dedi. Peygamberimiz (s.a.v.): “Öyleyse kardeşini cennetle müjdele.” buyurdular.

Ebu’l-Hüseyin Muhâcir (r. a.) anlattı: Mescidde Ashâb-ı Kirâm’dan bir zâtın yanında oturuyorduk. Bize şöyle anlattı: “Karanlık ve soğuk bir gecede bir gazâda Resûlullah (s.a.v.) Efendimizle gidiyorduk. Aramızdan birisi ‘Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn’ sûresini sonuna kadar okudu. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz onu işitti ve “Şu zât, muhakkak şirkten berî olmuştur” buyurdular. Bir müddet daha yol aldık. Benim bineğim Resûl-i Ekrem’in bineğine yakın idi. Bu sırada başka bir zâtın “Kul hüvallâhü ehad” sûresini okuduğunu işittik. Sûreyi bitirince, Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.): “Şu zâtın bütün günahları bağışlanmıştır” buyurdular. O okuyanı öğrenmek ve Peygamberimizin (s.a.v) bu sözüyle müjdelemek için bineğimi çevirdim, ama kimin okuduğunu öğrenemedim.”

Diğer hadîs-i şerîflerde şöyle buyurulmuştur:

“Her kim, kendisi için cennette bir ev binâ olunmasını isterse, Kul hüvallâhü ehad (İhlâs) sûresini okusun.”

“Her kim, Kul hüvallâhü ehad sûresini on defa okursa onun için cennette bir köşk bina olunur. Her kim yirmi defa okursa, cennette onun için iki köşk binâ olunur. Her kim otuz defa okursa cennette ona üç köşk bina olunur.” Hazret-i Ömer (r.a.): “Yâ Resûlallâh, vallâhi öyleyse biz onu çok okuyup köşklerimizi çoğaltırız.” dedi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Öyleyse Allâhü Teâlâ, daha çok verir.” buyurdular.

“Her kim, günde elli defa ihlâs-ı şerîfi okursa, kıyâmet gününde kabrinden kalkarken şöyle nidâ olunur: Ey Allâh’ı medheden kimse, cennete gir.”

Hazret-i Allah (c.c.) Besmele-i şerife’nin ve ihlâs-ı şerif suresinin faziletini idrâk edebilmeyi  anlamayı cümlemize ve cümle ümmet-i Muhammed’e (s.a.v) nasib ve müyesser eylesin inşallah. Rabbim biz âciz ve günahkar kullarını Besmele ve Ihlâs suresinin hürmetine af ve mağfiret eylesin insaallah. Hayırlı ve bereketli cumalar dileriz. Âmin.

Vesselâm.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.