Belçika Türk Federasyonu Başkanı Ömer Zararsız, İzmir’de üniversite öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun öldürülmesine tepki gösterdi.
Belçika’daki Ülkücüler, İzmir’de Ege Üniversitesi’nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan olaylarda hayatını kaybeden Fırat Yılmaz Çakıroğlu için Belçika’daki Ülkücüler Mevlid-i Şerif okuttular ve gıyabi cenaze namazı kıldılar.
Kılınan cenaze namazının ardından Yenivatan’a konuşan Başkan Zararsız, Belçika’daki ülkücüler olarak acılarının büyük olduğunu belirterek önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Ömer Zararsız, Çakıroğlu’nun bayrak ve vatan için şehit olduğunu ifade ederek, Ülkücülerin sokak kavgalarına sürüklenmek istendiğini ancak kendilerinin bu oyunlara gelmeyeceklerini açıkladı.
Bu tür olayların Belçika’daki üniversitelerde yaşanamayacığının altını çizen Belçika’daki Ülkücü hareketin lideri, Belçika’daki Türk yetkilileri ve büyük kuruluşları eleştirmekten kaçınmadı.
“TÜRKİYE’DEKİ SIKINTILAR BURAYA TAŞINMIŞTIR”
“2 gün önce Ege Üniversitesi’nde dağdan inmiş terör örgütü elebaşlarının kanlı saldırısı sonrasında değerli gönüldaşımız Fırat Çakıroğlu Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur ve şehit olmuştur. En üzücüsü, günler öncesinde, polis teşkilatına gerekli bilgilerin ve gerekli sıkıntıların haber verilmesine rağmen hiçbir şekilde önem alınmamasıdır. Hatta en ufak bir olayda bütün polis teşkilatının yığıldığı üniversitede, bu olay öncesi hiçbir güvenlik önlemi alınmadı. Gencimiz, bir polis arabasına alınmayarak kırk beş dakika boyunca kan kaybından sonra şehit olması elbette bizleri derinden yaralamıştır. Elbette Türk insanını ve Türk milletini savunan insanlar, bu tür olayları her zaman yaşayacaktır. Ama acı olan şudur ki, maalesef şu anda Türkiye’de Türklüğü savunmak, bayrağı savunmak bir suç gibi gösteriliyor. Açılım safsatasıyla insanların başlarına bela ettikleri dağdaki eli kanlı PKK’yı üniversitelere taşıyan iktidar, bir an önce bunun çözümünü bulmalı. Buna çözüm süreci diye başımıza bela edip bunun da sözcülüğünü yapan Belçika’daki güya sözde devlet yetkililerini, defalarca uyarmamıza rağmen hala AK Parti’nin Türkiye’deki sorumluları gibi hareket etmeleri, Türkiye’de olan sıkıntıları buraya taşımıştır. Özellikle Belçika’da kurumlar arasında sanki bir kavga varmış gibi kavga ettirmeye çalışarak Türkiye’de olan olayları burada da her geçen gün işlemeye çalişmaktadırlar.”
“AYNI OLAYIN BELÇİKA’DA YAŞANMASI MÜMKÜN DEĞİL”
“22 yaşındaki arkadaşımız Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Onun için bizler dün dediğimiz gibi bugün de bu görevleri almakla, bu ülkeyi savunmakla hiçbir kimseden korkmadık ve çekinmedik. Ama şunu herkes bilsin ki, bu suskunluğumuz ve sokaklara çıkmamamızın sebebi birilerinden korktuğumuz anlamına gelmiyor. Tek gayemiz devletimizin ve milletimizin zarar görmemesi. Oysa bugün bizi sokaklara dökmek isteyenlere de şunu belirtmek isteriz. Eğer bir sokaklara inersek, bizi sokaklara indirenler kefenlerini hazırlasınlar. Kefen edebiyatı yapanlara, bugün şehit olan gencimiz büyük bir örnektir. Evladımız, kardeşimiz gitti ama bize emanetler bıraktı. Bıraktığı gençliği ve bayrak birer emanettir. Onun için bizler her gün her zaman devletimizi ve milletimizi savunma noktasında buralarda da her daim var olduk ve var olmaya devam edeceğiz. Türkiye’de onca basın ve onca yayın grubu varken 48 saat boyunca kimse bu olayla ilgili konuşmadı. Saadece bir haber başlığıyla normal bir olaymış gibi geçiştirilmeye çalışıldı. Üniversitenin kampüslerini televizyonda gördüğümüz şekliyle sanki PKK’nın birer kampı haline gelmiş. Burada şunu sormak lazım. Belçika’da da üniversiteler var ve acaba Belçika’da böyle bir olayın cereyan etmesi mümkün müdür? Bu asla mümkün değildir. Oysa ki Belçika’da güya demokrasi var. Ama zaman zaman ırkçı saldırılar olmasına rağmen Ege Üniversitesi’nde yaşanan olay Belçika’da hiçbir zaman yaşanmamıştır. Onun için bize sürekli Belçika modeli gösteriliyor. Bize sürekli Avrupa modelini gösteren bugünkü iktidar bunu daha iyi düşünmeli. “
“FATİHALAR GÖNDERDİK”
“Acımız büyüktür ve bugün Brüksel’de Fatih Camii’nde kıldığımız gıyabi cenaze namazı ile şehidimize fatihalar gönderdik. Ama hiçbir zaman inandığımız değerler uğrunda bu gibi olaylar bizi yıldırmayacaktır. Avrupa’nın başkentinde bu üzüntüleri dile getirmek istedim. Ama şu da bir gerçek ki, bizi sokağa dökmek isteyenler başarıya ulaşamayacaklar.”
“13 KURULUŞ AK PARTİ’NİN TEMSİLCİSİ NOKTASINDADIR”
“Belçika’da yaşıyoruz ve Belçika’da Türkiye Cumhuriyeti’nin yetkilileri özellikle Cumhurbaşkanı seçimlerinden bu yana maalesef Belçika’da Türklerin tamamını temsil etmemektedir. Temsil ettikleri tek şey AK Parti iktidarıdır. Onun için bu ortamı her geçen gün germektedirler. Türkiye’den gelen AK Parti milletvekilleri ve baklanları tamamen bir AK Parti sloganıyla buradaki sivil toplum örgütlerini toplayarak AK Parti’nin parti programı çerçevesinde bilgi alış verişi yamaktadırlar. Oysa ki Belçika’nın başkentinde sözde on dört tane çatı kuruluşu vardır ve o on dört çatı kuruluşunun on üç tanesi maalesef AK Parti’nin temsilcisi noktasındadır. Biz her daim söyledik. Bugün devletin onca varlığının çarçur edildiği bir noktada hiçbir zaman Ülkücü hareket olarak bizler şahsiyetimizi, onurumuzu ve Devletimizi üç kuruş menfaatlere değişmedik. Bunun en bariz örneğini Ege Üniversitesi’nde gördük. O gencimiz o olaylar karşısında susmuş olsaydı, okulunu bitirseydi, bir geleceği vardı. Ama bayrağını, milletini ve vatanını göz önüne alarak kendi geleceğini ve kendi hayatını öne koymuştur. Elbette bu olaylar yaşanacaktır ama biz vatanımız ve milletimiz için her daim var olduk ve var olamaya da devam edeceğiz.”
Haber/Fotoğraf: Cafer Yıldırımer