ADALETİN BU MU BELÇİKA?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Menfur bir cinayete kurban giden Aygün kardeşlerin 940 gün süren morg esareti nihayet sona erdi. Vatan topraklarında ebedi istirahatlarına kavuştular. Ancak Belçika Adalet makenizması dünya’da eşi benzeri olmayan yüz kızartan bir uygulamayla daima hatırlanacak. Yargının bağımsızlığına elbette söylecek sözümüz yok ancak; Kamu vicdanı ve İnsan Haklarını da medeniyet denilen tek dişi kalmış canavara hatırlatmalıyız. Adaletin bumu Belçika?

ACININ DİLİ ORTAK

18  Nisan perşemba akşamı Başkent Brüksel’de meydana gelen kazada yüreklerimiz yandı. Kazada hayatlarını kaybeden gençlerin arkadaşları onların hatırasına saygı amaçlı bir yürüyüş düzenlediler.Yürüyüş korteji kazada hayatını kaybeden Arnavut asıllı Hakkı Vajat’ın evinin önüne geldiğinde, Evladına Arnavutça ağıtlar yakan Annenin feryadına gözyaşlarıyla eşlik ettiler. Dili, Dini, Milliyeti, Mezhebi ne olursa olsun Anaların evlat acısının dilinin ortak olduğuna bizlerde gözyaşlarıyla şahitlik ettik.

Bu yüzden Anavatanımız Türkiye’de son günlerde sürdürülen barış sürecini destekliyor, Vatan evletlarının birbirini öldürmediği, Barışın, Adaletin, Demokrasinin kurul ve kuralları ile tamamen hakim olduğu, hakça kazanıp, hakça paylaşan mutlu bir ülkenin kalkınmasında yüzyıllardır olduğu gibi yeniden kardeşçe yaşayalım.

Ölen gençlerimize Allah’tan Rahmet , Ailelerine ve sevenlerine başsağlığı dilerken; Gençlerimizin trafik kurallarına uymalarını tavsiye ediyoruz.

PARİS BULUŞMALARI

Fransanın Başkenti Paris’te 3.sü düzenlenen Avrupa Medya buluşmalarına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Yurtdışındaki Türk vatandaşlarını yakından ilgilendiren “Bedelli Askerlik” yasasındaki Onbin Euro’luk bedelin indirileceği müjdesi damga vurdu.

Paris’te tüm gün süren Avrupa Medya buluşmalarında Avrupanın çeşitli ülkelerinden 100 kadar gazeteci ile tanışma ve sorunlarımızı dile getirme fırsatı bulduk.Sınır ötesi yayınların ve Haberlerin izinsiz kullanımı, Anadolu Ajansı’ndan “Avrupa Bülteni”nin hangi şartlarda kullanılacağı, Avrupa yerel Türk medyasını devletin basın-ilan kurumu vasıtası ile nasıl destekleyeceği,Avrupa’daki yerel gazetecilere sarı Basın kartlarının hangi şartlarda verilebileceği konu başlıkları enine boyuna konuşuldu, tartışıldı.

Bizim Paris’ten çıkarttığımız ders ise Önümüzdeki yıllarda oturduğu yerden kopyala yapıştır, bul buluştur, hazıra konma devrinin biteceği, Digital teknojiye ayak uydurmayan, özgün içeriği olmayan, içerik olarak birbirinin kopyası sıradan internet gazeteciliği devrinin kapanacağı, Haberi yaşayarak takip eden, görüntüleyip fotoğraflayan, yerinden yorumlayan, araştıran, sorgulayan elde ettiği bilgileri okuyucuları ile hızlı, objektif şekilde yayınlayan gazeteciliğin prim yapacağı olgusuydu.

Şükrü Sağlam

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.