Bugün Belçikadaki Türk toplumunda çok sık rastladığımızbir rahatsızlıktan bahsedeceğiz. DEPRESYON. Evet her geçen gün daha fazla karşılaştığımız depresyon ,sadece bizi değil bütün insanlığı ilgilendiriyor. Aynı sosyo-ekonomik kaygıları paylaştığımız bir avrupalıya göre,gurbet psikolojisini eklersek, bizde neden daha fazla depresyon görüldüğünü anlamamız zor olmaz.
Depresyon duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerde kendini gösteren bir durumdur. En çok, ruhsal çöküntü hâli ile ilgi ve zevk almada belirgin azalmayla kendini gösterir. Depresyondaki bir kişi duygusal açıdan mutsuz, karamsar ve ümitsizdir. Eskiden çok zevk aldığı şeylerden zevk almamaya başlar. Kendisini mutsuz ve yalnız hisseder ve çevresiyle olan ilgisini azaltarak içine kapanır. Bazılarında depresyona bağlı olarak, bedensel belirtiler görülebilir. İştahta azalma, uykusuzluk, baş ve boyunda ağrılar , mide ve bağırsak şikayetleri görülebilir.
Depresyonların çok değişik çeşitlileri vardır. Bizim için önemli olan her üzüntülü ve ruhsal çöküntüdeki kişiye depresyondamıdır sorusuna cevap aramaktır. Zira çok sevdiği bir varlığı kaybeden bir insanın üzülmesi iştahdan kesilip, uykularının bozulması normaldir. Belkide aksi bir davranış anormal olur. Bu duruma biz reaksionel depresyon (geçici üzüntü) destekte ilaç tedavisini önermiyoruz. Daha çok psikolojik destek bu durumun sağlıklı bir şekilde geçmesine yardımcı olur. Bizim kültürümüzde de, başımıza gelen elim bir hadiseden sonra eş ve dostlarımız bizi yalnız bırakmayarak farkında olmadan bu psikolojık desteği sağlamış olurlar.
Bu kısa nüansı yaptıktan sonra, gelelim asıl depresyona; majör depresyon. Depresyonda şiddetli üzüntü ya da umutsuzluk hissi vardır ve en az iki hafta sürer. Kişinin çalışmak, yemek yemek, uyumak gibi günlük hayat etkinlikleri bozulur. Depresif kişiler ümitsiz olmaya ve kimseden yardım göremeyeceklerine inanmaya eğilimlidirler. Böyle hissettikleri için de kendilerini suçlarlar. Sosyal etkinliklere katılmaktan kaçınır, aile ve arkadaşlarından uzaklaşırlar. Hatta kimi zaman ölümü ya da intiharı düşünebilirler. Tüm depresyon türleri aynı değildir. Aynı zamanda klinik depresyon olarak bilinen majör depresyon ve distimi olarak da bilinen kronik depresyon en yaygın türdür. Fakat kendine özgü işaretleri, belirtileri ve tedavisi olan başka depresyon türleri de vardır.
Majör depresyon , normal günlük yaşamınızı engelleyebilir. Depresif semptomlar ıstıraba veya fonksiyon bozukluğuna sebep olur. Klinik depresyonda belirtiler kendiliğinden oluşur, ilaç yan etkisi veya uyuşturucu bağımlılığı ya da hipotiroit gibi tıbbi durumlar sonucu ortaya çıkmaz.
Peki depresyon nasıl teşhis edilir. Bir sağlık uzmanı sizin ve ailenizin psikiyatrik geçmişi hakkında sorular sorar. Kan testi, röntgen veya diğer laboratuvar testleri majör depresyona tanı koyamaz. Bununla beraber, doktorunuz depresyon belirtileri gösterebilecek başka bir durum olup olmadığına açıklık getirmek için bazı kan testleri isteyebilir. Örneğin, hipotiroidizm depresyonla benzer belirtilere sahiptir. Alkol kullanımı veya bağımlılığı, bazı ilaçlar, felç veya yasa dışı ilaçların kullanımı da depresyon belirtilerine neden olabilir.
Depresyon teşhisi konulmuş bir hasta mutlaka tedavi edilmelidir. Tedavi yöntemi doktorunuzun uygun göreceği bir şeklide uygulanmalıdır.
Doktorunuz muhtemelen size antidepresan reçetesi yazacaktır. Aynı zamanda psikolojik destek önerecektir. Belirli ilaçlar bazı insanlara daha yararlıdır. Doktorunuzla beraber yaşam tarzınıza uyan bir tedavi bulmak için konuşmak önemlidir. Doktorunuzun sizin için hangisinin daha iyi olacağını anlaması için farklı ilaçları farklı dozlarda denemesi gerekebilir. İlacın yetersiz olduğu zamanlarda, depresyon için başka tedavi yolları da vardır; Elektrokonvulsif Terapi gibi, şok terapi gibi……size sağlıklı ve depresyondan uzak bir ömür diliyorum.
Dr.Abdulkadir KARA
PSIKOLOJI / KISISEL GELISIM / SAGLIK
KITAPLARINDA YENI VATAN OKURLARINA % 20 UYGULANACAKTIR.
ATLAS KiTAP EVI
KITAPLA BULUSMA NOKTANIZ
PLACE DE LA REINE 23 1030 BXL BE
+32 485 400 430