“Treni kaçırmak metaforu çok güzeldir”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yol var, zaman var, nereye gittiği belli, sonradan izlersin, görürsün. Ama vaktini geçirdiğin bir trenin ardından ancak bakakalırsın. Peşinden koşsan yetişemezsin; bir sonraki treni alsan geç kalırsın.

Sanayi devriminde treni kaçıran ulusları gördük. Treni yakalayanlar ticarette ve ağır sanayide ilerledi; bu işlere yatırım yapanlar bir sonraki jenerasyonda yeni burjuva takımını oluşturdu. O zamanlardaki toprak ağaları ise böbürlendikleri tarlalarını satıp birer birer yeni fabrikatörlerin şubelerinde güzel bir yer yakalayabilmek adına birbiriyle mücadeleye başladı.

Niçin anlatıyoruz bunu?

Çünkü tarihte her şey tekerrür eder. Farklı adlar, farklı konjonktürler; ancak bütün mefhumlar, kavramlar mevcudiyetini muhafaza eder.

Sanal zeka treni

Büyük değişiklikler, gerçekleştiği anda anlaşılamayabilir. Çok keskindir, çığır açıcıdır ve idrak edene kadar bir süre zarfı gereklidir. Sanal zekâ ile insanlık arasında da tam da böyle bir ilişki mevcuttur.

“Nasıl ki sanayi devrimi ile insanın fiziksel gücüne ihtiyaç azamileşti, sanal zekâ devrimi ile insanın düşünce kapasitesine de bu şekilde ihtiyaç en aza indirgendi.”

Düşünce gücü ile çalışma kategorisi, ABD gibi çok gelişmiş ülkelerde yüzde 70, AB gibi diğer gelişmiş toplumlarda ise yüzde 50-60 seviyelerinde. Bu da demek oluyor ki, en az bu oranda insanın çalışma şartları değişecek, rekabet ortamı kızışacak ve işlerini muhafaza etmek için kendilerini bu yeni ortama adapte etmek zorunda kalacaklar.

Bu treni ise yine kaçıranlar üzülüp daha sonra gelmeye çalışıp, kapılmış köşelerde kendine yer bulmaya çalışırken; ilk trenlere atlayanlar, boş köşelerde kendi yerlerini hazırlama imkânına kavuşacak.

Korku – Ümit

Ekonomik olarak büyük bir kaosun eşiğinde olduğumuz muhakkak. Bütün köklü değişiklikler, büyük ekonomik yeniden oluşumları tetikler ve kendi kurallarını oluşturur. Ancak yekten korku ile hareket etmek yerine, ümitvar olmamız gereken çok nokta vardır:

  1. Sanal zekâ, küçük bir kısım dışında herkes için yeni. Hiçbir şeyi kaçırmadık ve kaçırmış olmak için daha çok senelerimizi bu gelişmeyi görmezden gelmekle harcamamız lazım.
  2. Bilmediğimiz, eskiden erişimimiz olmayan ve nasıl olduğuna dair en ufak bir bilgiye ulaşamadığımız çoğu şeye artık erişimimiz var. Hukuksal olsun, teknolojik olsun, bilinçsel olsun, sosyal olsun; birçok konuda tüm merak ettiklerimize daha rahat ve daha kesin bir şekilde ulaşabiliyoruz.
  3. Bedava ya da ayda cüz’i ücretler karşılığında dijital bir asistan elde etmek, bizi hayatın her alanında birkaç adım önde başlamamıza önayak olur.
  4. En önemlisi: çok zor gibi gözükse de, her seviye için, istek olduğu takdirde, her türlü kaynak açıkça var ve bunu prensip olarak herkes kendi için sahip olabilir.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda, bu treni kaçırmamamız gerektiği aşikârdır. Bizler, toplum olarak çok tren kaçırdık, çok yaya kaldık.

En başta kendimiz, sonra gelecek nesillerimiz için; her şeyin değiştiği bu büyük çağ arifesinde, bu trene sıkı sıkı sarılmamız dileğiyle.

Vesselam.

Muhammet Türk

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.