Türklerin küçük obalardan cihan devletlerine uzanan tarihi, sinema kalitesinde çekilen güçlü anlatımıyla belgesel oluyor.
Anadolu başta olmak üzere Balkanlar’dan Kafkaslara, Türkmenistan’dan Suriye ve Irak’a, Afganistan’dan dünyanın birçok bölgesine yayılan Türklerin adetleri, gelenekleri, savaşları, kurduğu devletler ve tarihi şahsiyetleri belgeselle izleyiciyle buluşacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığının katkısıyla Türkmeneli televizyonunun yapımcılığını üstlendiği 60 dakikalık belgeselde, Türklerin tarih sahnesinde yer almasıyla günümüze kadar uzanan yolculuğu sinema kurgusuyla anlatılıyor.
Türkçe’nin yanı sıra Arapça ve İngilizce dilleriyle yayınlanacak “Men Türkmenem, Men Begem” belgeselinin çekimleri geçen ay Moğolistan’da başladı.
AA muhabirleri, Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti Konya’da da çekilen belgeselin setine konuk oldu.
Belgeselin yönetmeni Didem Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çekimlerin uzun soluklu süreç içinde tamamlanacağını söyledi.
Göktürklerden Oğuzlara, Selçuklulardan Osmanlılara ve bugüne kadar gelen Türk tarihini derlemeye çalıştıklarını ifade eden Şahin, “Kerkük’teki bir düğünde başlayan hikaye… Türkmenlerin geleneklerini, coşkusunu, adetlerini ve tüm renklerini anlattığımız düğünden, geçmişe uzanan bir anlatım diyebiliriz. Tarihe yolculuk, düğün olurken geçmişe uzandık. Moğolistan’da Orhun’a gittik. Çekimlerimizi Göktürklerin merkezinde yaptık. Oğuzları anlatacağımız görüntüleri yine o coğrafyada çektik. ‘Oğuz obası’ kurduk. Yaşayan, canlı bir oba. Koyunlar kuzular, atlar, savaşçılar ve yabgular…” diye konuştu.
Şahin, Konya’daki çekimlerde ise Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Selçuk Bey’in obadan ayrılışını, Tuğrul ve Çağrı Bey’i, Dandanakan ve Malazgirt Savaşı’nı canlandırdıklarını belirterek, belgeselin seyir zevki yüksek bir anlatımı olduğunu vurguladı.
Yapıtın en önemli özelliğinin ise geçmişin bugünle ilişkilendirilmesi olduğuna işaret eden Şahin, şunları kaydetti:
“Bu, aynı zamanda belgeselin anlatımını güçlü kılan unsurdur. Bütçesi ve kapsamı itibarıyla Türklerin tarihini anlatan ilk belgesel diyebiliriz. Canlı, renkli, dönemin hayatını yansıtan bir belgesel. Oyuncu kadromuzun bir kısmı tiyatrocu, profesyonel. Burada ise Selçuk Üniversitesi’nden 20’ye yakın Türkmen öğrenci katıldı. Özveri ile belgesele katkı sağladı. Dönemin özelliğini yansıtan kostümler hazırlandı. Bu tür yapımlarda daha çok didaktik anlatımlar oluyordu ama sinema tadını hep koruduk. Dramatik yapının korunmasında hep hassasiyet gösterdik. En büyük özelliğimiz anlatım yöntemidir. Daha devam ediyoruz ve henüz çalışmanın ortasındayız. Moğolistan ve Konya çekimlerini tamamladık. Şimdi Irak’ta ön hazırlıkları yaptıktan sonra orada çekimlere başlayacağız. Tüm çekimleri tamamladıktan sonra teknik işler kalıyor. Yayınıyla ilgili kesin tarih söylemek uygun olmaz. Önümüzdeki yaza yayına hazır hale gelecektir.”
