Son dönemde sosyal medya üzerinden farklı konularda yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çeken Belçika Atatürk Düşünce Derneği Sekreteri Gürsel Kum, Yenivatan’a çok özel açıklamalarda bulundu.
Sosyal medya üzerinden yaptığı çıkışlar yüzünden birçok kesim tarafından eleştirildiğini söyleyen Kum, sağda olduğu kadar solda da yobazların varolduğuna dikkat çekti.
Kimi zaman sağcıların kimi zamansa solcuları kızdırdığını belirten Gürsel Kum, kimsenin düşünme konusunda gayreti olmadığını ifade ederken, herkesin ahde vefayı öğrenmesi gerektiğine dikkat çekti.
“KİMSENİN DÜŞÜNME GAYRETİ YOK”
“Bu toplumda sağda olduğu kadar solda da yobazlar var” diyerek sözlerine başlayan Gürsel Kum, her yobazın kendi hurafelerini ve kurallarını topluma dayattığının altını çizdi. Kum, konuşmasının devamında, “Bu bütün siyasi figürler için geçerli. Atatürk için de yapılıyor, Said Nursi için de yapılıyor, Erbakan Hoca için de yapılıyor, Alparslan Türkeş için de yapılıyor. Türk toplumuna bir şekilde önderlik etmiş ne kadar siyasi figür varsa, insanlar gerçeği aramak yerine, hurafesiyle yetiniyor. Bu durumsa topluma yansıyor. Peki topluma nasıl yansıyor? Çatışma olarak yansıyor. Herkes kendi hurafesiyle putlaştırdığı liderini başka türlü doğrusu olmadığını düşünüyor. Son dönemin Osmanlı’sını ben eleştiriyorum, birileri çıkıyor ve “Osmanlı ejdadım, eleştiremezsin” diyor. Hayır, bence eleştirirsin. Osmanlı’nın en parlak dönemi Fatih Sultan Mehmet dönemi, ancak Osmanlı maliyesinin dört milyon altın açığı var. Son dönemin en parlak padişahı Abdülhamit’tir ve müthiş bir padişahtır. Ama ben bunu söylediğimde bu sefer beni solcular eleştiriyor. Osmanlı “şöyle, böyle” yapmıştır, “Vahdettin şunu yapmış” dediğimde, sağcılar eleştiriyor. Kısacası, kimsenin düşünme gayreti yok. Doğruya doğru demiyorsan, insan olma vazfından uzaksın demektir. Bizim en önemli özelliğimiz insan olmaktır. İnsan olma vazfı nedir? Söze sadakattir ve söze sadakat, insanı kamil olmanın en büyük alameti farıksasıdır. Önemli olan, toplumun bir üyesi olduğunu bilmek. Herkes birbirine saygılı olmak zorunda” ifadelerini kullandı.
“AHDE VEFAYI HERKESİN ÖĞRENMESİ LAZIM”
Ahde vefa konusuna da değinen Kum, “Adama solcu olduğunu söylediğin zaman, dinsiz imansız olduğunu düşünüyor. Halbuki ben Ramzan oruçlarımı tutarım. Ben mümin bir insanım. Allah’la benim aramda olanlar kimseyi ilgilendirmez. Alevi yurttaş olarak Ramazan orucunu ve Muharrem oruçlarını tuttuğumu çoğu insan bilir. Ama bu durumu hem sağcı hem de solcu eleştiriyorsa, demek ki, ben doğru yoldayım ve kimin ne söylediği beni pek ilgilendirmez. Önemli olan birbirimizi anlamak. Bir de popülizme kapılıp, yalan söyleyen insanlardan uzak durmak lazım. Ben bu memlekette dernek yönetimine geldiğimde, siyasilere nezaket ziyaretleri yaptım. Bir tanesi o kadar büyük vaatlerde bulundu ki, daha sonra telefonlara bile çıkmadı. Bana göre, seçimden sonra o adamın orada oturmaması gerekir. Çünkü bu adam bu kadar yalan ve dolanla iş yapıyorsa, bu kadar kolay yalan söylüyorsa, vaatlerde bulunup arkasından telefonlara çıkmıyorsa, o makama layık değil demektir. Ama bizim dört senede, beş senede bir bir oy hakkımız var, kapımıza geliyorlar ve o oyu doğru kullanmadığımız için hafızamız olmadığı için, işe yaramaz insanları meclislere yolluyoruz. İşe yarar insanları ise kalburun altına eleyip, gönderiyoruz. Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir. Bizler, Türkler olarak burada hepimiz birbirimizi dinleyeceğiz ve anlayacağız. Olaylara tepki verirken, bu yönde gidersek, ona göre daha mantıklı, daha aklı başında, daha akli selim davranırız. Ama yapacağımız tek şey var. Ahde vefayı herkezin öğrenmesi lazım. Kim bu toplum için bir çivi çakıyorsa, ona vefa duygusu ile yaklaşıp, onu yükseltmek lazım. O sağcıdır, bu solcudur, bunlar hep palavra şeyler. Ne sağın ne de solun yobazı olacak. Rasyonel olacağız, düşüneceğiz, analiz edeceğiz ve toplumu ilerletmenin yollarına bakacağız” diye konuştu.
“HERKES TÜRKİYE SİYASETİNİ KONUŞUYOR”
Belçika’da yaşayanları genellikle Türkiye siyasetiyle konuşmakla eleştiren BADD Sekreteri, konuşmasının devamında, “Türkiye siyaseti üzerinden birbirimizle kavga ediyoruz. Şimdi askerlik bin lira olacak diye seviniyoruz. Peki bu 13 yıldır neden yapılmadı? Biz bunu 13 yıldır, sağcı, solcu bastırmamız lazımdı. Şimdi araç gidecekmiş ve iki sene kalacakmış. Şimdiye kadar neden yapılmadı? Bu ülkedeki pasaport harcı meselesini konuşan yok. Çocukların Türkçe eğitimi ile ilgili meseleyi konuşan yok. Konsolosluklardaki oy verme işleminden tutun diğer işlemlere kadar aksayan yönleri konuşan yok. Belçika hükümetinin Türklere davranışını konuşan yok. Belediye yönetimlerinin bize yaptıklarını konuşan yok. Varsa yoksa Türkiye siyaseti. Birbirimizi yeyip duruyoruz. Önce bir kendi menfaatlerimize bakalım. Kendi menfaatini koruyamıyorsan, başkasının menfaati için ne yapabilirsin? Kendine faydası olmayan insanın topluma faydası olmaz” dedi.
Haber/Fotoğraf: Cafer Yıldırımer