Kristof Kolomb, 1492 yılında İspanya Kralı ve Kraliçesi’nden üç gemi ve 90 kişilik bir mürettebatla Amerika kıtasını keşfetmek için izin aldı. 3 Ağustos 1492’de İspanya’nın Palos Limanı’ndan ayrılan Kolomb ve mürettebatı, 36 günlük bir yolculuktan sonra 12 Ekim 1492’de Bahamalar’daki Guanahani Adası’na ayak bastı. Kolomb, bu adaya “San Salvador” adını verdi.
Kolomb, sonraki dört seferinde de Amerika kıtasını keşfetti. 1493’te Küçük Antiller’i, 1498’de Trinidad ve Güney Amerika’nın kuzey kıyılarını, 1502’de Orta Amerika’nın doğu kıyılarını keşfetti. Kolomb, Amerika kıtasını Asya’nın doğu kıyısı olarak sandığı için, burada yaşayan yerli halklara “Hintliler” adını verdi.
Kolomb’un Amerika kıtasını keşfi, dünya tarihinin en önemli olaylarından biridir. Bu keşif, Avrupalılar ve Amerika yerlileri arasında yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Avrupalılar, Amerika kıtasında yeni topraklar ve kaynaklar buldular. Amerika yerlileri ise, Avrupalıların getirdiği hastalıklar, sömürü ve savaşlarla karşı karşıya kaldılar.
Kolomb’un Amerika kıtasını keşfi, hem olumlu hem de olumsuz sonuçlara yol açtı. Bu keşif, dünya tarihini kökten değiştiren bir olaydı.
Kolomb’un Amerika kıtasını keşfinin sonuçları şunlardır:
- Avrupalılar ve Amerika yerlileri arasında yeni bir iletişim ve etkileşim dönemi başladı.
- Amerika kıtası, Avrupalılar için yeni bir ticaret ve sömürge alanı haline geldi.
- Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketleri hız kazandı.
- Dünyanın coğrafi yapısı hakkındaki bilgilerde önemli gelişmeler oldu.
