50. YILIMIZA GÖLGE DÜŞÜRECEK KONFERANS

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yaşadığımız ülkeyle yapılan göç anlaşmasının 50. yıldönümünü kutlamaya başladığımız şu günlerde bir yandan yapılacak etkinliklerin heyecanı yaşanırken diğer yandan bu yıldönümüne gölge düşürülmek istendiğini görüyoruz.

Aslında bu yönde bir hareketin yapılması muhtemeldi lakin bu kadar erken olacağı açıkcası biraz sürpriz oldu. Gölge düşürülmek isteniliyordan maksat, yıldönümün önemini azaltmak, hatta değerini düşürecek işlerin yapılması.

Belçika’daki Türk göçüne kimler böyle bir şeye yeltenebilirdi? Bir zamanlar Osmanlı’ya sadakatinden dolayı Millet-i Sadıka diye asırlarca övülen ancak daha sonra başka milletler tarafından kışkırtılarak Türklerin en büyük düşmanı haline getirilen millet doğal olarak akla ilk gelen isim oluyor. Üstelik iddia ettikleri soykırımın yüzüncü yılı yaklaşırken… Yüzüncü yıl bir yana, özellikle Türk kökenlilerin siyasete atılmasından sonra bu iddia o kadar çok mevzu bahis oldu ki bir şekilde zihinlerde yer edindi…

Ancak bu sefer konu farklı. Konu Belçikalı Türkler olarak pek alışık olmadığımız “Sözde Pontus Soykırımı”. 20 ile 21 Şubat tarihlerinde Uluslararası bir konferansla ele alınacak sözde soykırım, ne tesadüf ki, Türk göçü anlaşmasının 50. yılını kutlayan Belçika’da yapılacak. İki gün sürecek konferansa çok sayıda Yunanlı akademisyenin yanı sıra yabancı akademisyenlerin de katılması bekleniyor.

Son dönemlerde bir “Pontus soykırımı”dır aldı başını gidiyor. Yunanlılar son yıllarda bu “Pontus soykırımı” meselesini her platformda gündeme getirmek için didinip duruyorlar. Selanik’te sözde soykırım anıtı bile dikildi…

Bu olayın kökleri nerelere dayanıyor? Çok eskilere değil. Kurtuluş Savaşı esnasında, Karadeniz bölgesinde Pontus Rumlarının kurduğu çetelerle Türk ahali arasında bir takım çatışmaların yaşandığını biliyoruz. Hangi taraftan, ne kadar insan ölmüş? bunu araştırmak tarihçilerin işi. O sebeple biz haddimizi bilelim…

Sözde “Pontus soykırımı” ile ilgili sayfa sayfa master, doktora tezleri yazılıyor. Kitaplar yayınlanıyor. Konferanslar düzenleniyor vs. Siyasi kılıf da hemen hazır zaten: “Türkiye geçmişiyle yüzleşmeli” yok efendim “kimse geçmişinden korkmamalı” gibi tanıdık, bildik laflar.

Ardından Türk göçünün 50. Yıldönümünü kutlayan Belçika’da konferans yapılsın. Üstelik Academie Royale de Belgique ile… Sanki Belçikalı Türklere hakaret eder gibi… Ayıp denen bir şey var. Bir yandan milletimize “50 yıldır buradasınız” diye övgüler yağdır diğer yandan bu tür konferanslara destek olarak yerin dibine sok. Olacak iş değil.

Merak ettiğim son bir konu var. Acaba bu konferansta bizi kim savunacak?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.