Belçika’da isim yapmıș Türk kökenli siyasetçilerden Sosyalist Partili (PS) Schaerbeek Belediye Meclis üyesi Halis Kökten, gazetemize verdiği röportajda, 50. yıl etkinliklerinin kutlandığı șu günlerde gündemde olan bazı önemli konuları değerlendirdi.
50 yıldır Belçika’da varlığını sürdüren Türk toplumunun Belçika siyasetine olan ilgisizliğine değinen ve bu duruma tepki gösteren Kökten, 50. yıl etkinlikleri kapsamında birinci nesilden olușturduğu 50 kișilik grupla yaptığı parlemento ziyaretin neden önemli olduğunu anlattı.
Kökten ayrıca, toplum olarak 50 yıl sonra kendimizi bazı konularda sorgulamamız gerektiğini vurgularken, 50. yıl etkinliklerinin yapıldığı șu günlerde 1982 yılında Saint-Josse’da bir evde çıkan bir yangın sonucu hayatını kaybeden 16 vatandașımızdan hiç söz edilmemesine tepki gösterdi ve o insanların mutlaka hatırlanmaları konusunda 50. yıl etkinliklerini düzenleyen yetkilileri uyardı.
İște Halis Kökten röportajı:
Geçtiğimiz günlerde, 50. yılını kutlayan Belçikalı Türklerin Belçika siyasetine pek fazla ilgi göstermedikleri söyleniyor. Hatta bu konuyu paylașım sitesinin birinde dile getirdiniz. Bu konuyu biraz açar mısınız?
H.K.: Facebook sayfalarına yazı yazan insanlar genelde içlerinden gelen tepkilerini dile getirirler. Ben de bu șekilde bir konuyla ilgili duyduğum bir tepkiyi sayfamda dile getirdim ve paylaștım. Biz elli yılını Belçika’ya vermiș Belçikalı Türkler olarak algılanıyoruz. Belçikalı demek Belçika’nın konumunu veya durumunu takip eden ve ilgi gösteren insan demek. Elbette Belçikalı Türkler olarak kökenimiz Türkiye’dir ancak kendimizi orada yașanan siyasi kargașalara endekslememiz lazım çünkü biz Belçika’da varlık gösteriyoruz. Kișinin doğduğu yer değil doyduğu yer daha önemlidir sözünden de yola çıkarak, aslında karnımızı doyurduğumuz yer bizim gerçek memleketimizdir. Vatandașlarımızın buranın sıkıntılarına, buranın siyasetine endekslenmelerini istediğimden dolayı böyle bir tepki verdim. Biliyorsunuz ki yakında Belçika’da seçimler var. Belçikalı Türkler olarak yașadığımız ülkenin siyasetini önemle takip etmeliyiz. İnsanlarımızın ne kadar Türkiye’ye endeksli olduklarını ve Belçika’nın siyasi durumundan ne kadar habersiz oldukları ortada. Belçika çok kosmopolit bir ülke ve șu anda verilen istatistiklere göre Belçika’da așağı yukarı yüz yirmi tane etnik grup mevcut. Bu etnik grupların içinde maalesef Türkler olarak bizler birçok konuda çok geri planda kaldığımız bir gerçek. Bu geri kalmıșlığımızı geliștirmek üzere toplum olarak biraz kalkınarak biraz da adaptasyon göstererek düzeltebiliriz. Artık dördüncü neslimiz büyüyor ve bu dördüncü neslin çocukları genelde tepkilerini Fransızca veya Flamanca dile getiriyorlar. Bunun için artık entegrasyonun konusunda iyi bir pozisyon almamız lazım. Belçika’nın önde gelen insanları arasında neden Türk kökenli insanlar olmasın. Mesela kısa bir süre sonra yașanacak Dünya Kupası’nda boy göstermeye hazırlanan Belçika Milli Takımı kadrosunda dört tane Fas kökenli futbolcu yer alıyor. Peki bu kadroda kaç tane Türk kökenli var? Yok. Bu sadece futbol örneği ama diğer örneklerde de aynı șeyleri görüyoruz. Belçikalı Türkler olarak en büyük zaafiyetlerimizden bir tanesi de maalesef ferdi bașarıları topluma mal etmemizdir. Halbuki bizim toplum bașarılarını gerçek manada gerçekleștirmemiz lazım.
Kısa bir süre önce 50. Yıl etkinlikleri kapsamında birinci nesilden olușan bir grup yașlı insanla birlikte parlementoyu ziyaret ettiniz ve bunun çok önemli olduğunu söylediniz. Sizce bu ziyaret neden önemliydi?
H.K.: Siyasi kariyerimde șu ana kadar yapmıș olduğum projelerde ve hamlelerimde hep ilklere imza atmıșımdır. Bu ilkler genelde Belçikalı Türk toplumunu yönlendirme konusunda olmuștur. Bu sene 50. yılımızı yașıyoruz ama bu genelde insanlarımızın kafasında kutlama olarak algılanıyor. Ben bunu bir kutlama olarak görmüyorum. Bu 50. yıl sayesinde, biz bu ülkye ne getirdik, ne götürdük, neler kazandık, neler kaybettik gibi soruları kendi kendimize sorduracak bir fırsat diye düșünüyorum. Burada ilk gelenleri hatırlamak çok önemli. 50 yıl önce kırsal bölgelerden buraya gelmiș bu insanların hangi șartlar altında Belçika’da 50 yıldan bu yana varlık gösterdiklerini düșünerek ilk günlerde yașanan hüzünlü tabloları nasıl bir sevince dönüștürebiliriz veyahut bu insanları nasıl onurlandırmalıyız? Türkiyemizin farklı yerlerinden gelip hiç bilmediği bir yerde varlığını sürdürmüș, nesiller yetiștirmiș fakat bunu yapanlar git gide unutuluyor. 50 yıl içinde buraya ilk gelen insanlarımızın yüzde doksanı yok oldu. Ama en azından geride kalanları onurlandıralım ve buraya ișçi olarak gelmemiz konusunda Federal Parlemento’da karar alındığı için orayı ilk gelenlerle ziyaret etmeyi düșündüm. Bu düșüncemi Bașbakan Yardımcısı Laurette Onkelinx’e ilettim. Çok yoğun bir dönemde olmamıza rağmen Laurette Onkelinx’e yaptığım teklif hemen kabul gördü. Seçim arefesi olmasına rağmen Laurette Onkelinx, bu yașlı insanlarımızı onurlandırmak üzere kendi görüșmelerini iptal etti. Böylelikle elli kișilik bir kontenjanla parlemento ziyaretimizi gerçekleștirdik. Bu ziyaretin bir anlam teșkil etmesi bakımından Belçika’ya geldikten sonra ilklere imza atanları bir araya getirdim. Mesela grubun içerisinde Belçika’da ilk maden ișçisi olarak ișe bașlayan, ilk kasabı açan, ilk esnaf olan, vs. gibi büyüklerimiz vardı. Tabi bu projeyi farklı Türk derneklerinde aktif olan bayan dernekçilerle beraber gerçekleștirdim. Bence bu 50. yılda ilk gelenler adına yapılması gereken bir projeydi ve bunu bașarılı bir șekilde gerçekleștirdiğimize inanıyorum.
50. yılda her șeyden söz edildi fakat, 1982 yılında Rue de la Limite 82 numarada bulunan bir evde çıkan yangın sonucu hayatını kaybeden 16 Türk vatandașından hiç söz edilmedi. Yangın esnasında bu evde bulunan ve son anda kurtulan birisi olarak bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
H.K.: Bu konuya değindiğiniz için sizi cani gönülden tebrik ediyorum. Çünkü bir basın üyesi olarak ilk defa siz bu konuya değindiniz. Bence 50. yılda bu konuğa değinmek çok önemli. 1982 yılında çıkan yangın sonucu 16 kișinin can vermesi, Türklerin Avrupa’ya yaptığı göç tarihinde ilk defa bu kadar insanın can verdiği bir hadise olarak tarihe geçti. Dile kolay, bu yangında 16 tane vatandașımız hayatlarını kaybetti. Gerçekten büyük bir trajediydi. 50. Yıl etkinlikleri adı altında yapılan faaliyetlerde böyle bir hadisenin hatırlanmaması beni gerçekten derinden üzdü. Beni derinden üzmesinin en büyük sebebi ise benim de șahsen orada yașamıș olmamdır. Șimdi her șey güzel her șey hoș ama bazı matemlerimiz ve hüzünlerimiz de olduğuna göre, onlar da hatırlanmalı. O yüzden 1982 yılında yangında can veren 16 Türk vatandașı hatırlanmalı diye düșünüyorum. En azından o 16 insanlar bir șekilde yad edilmeli. Toplum olarak bunu hatırlamamız ve yeni nesillere öğretmemiz gerekiyor. Çünkü sonuçta ölen insanlar da aynı bizim șimdiki insanlarımızın pozisyonunda bulunan insanlardı. Bunlar da göç ile buraya gelen insanlardı.
Röportaj/Fotoğraf: Cafer Yıldırımer
Oncelikle 16 degildi 14 kisi o yanginda canverdi bende o yanginda kurtulan birisi nasil olurduda Halis Kokten hatitlamaz ama dogru onun hic kimsesi olmedi.
Benim Babam Annem ablam ve 3 tane yiyenim oldu .
Bu elim yangin olayini yaza yaza kalemimde mürekkep kalmadi, dilimde tüy bitti. Bu mu sizin kadirsinasliginiz, vefakarliginiz? Halis Kökten’e su cevabi yakistiramadim. H.K.: Bu konuya değindiğiniz için sizi cani gönülden tebrik ediyorum. Çünkü bir basın üyesi olarak ilk defa siz bu konuya değindiniz.(Haberin son paragrafi)
Yakup abi anlamadigim bir konu var acaba hangi gazeteci bunu gundeme getirdi ? Ben yazanlarin içinde sadece Cafer beyi gordum, sen sahsin adina konuya degenmis olabilirsin. Muhim olan bu vahim konuyu unutmamaktir.
Sevgili Ali Gucenmez kardesim uzuntunu anliyorum. Benin hiç bir duygu somurusu halinde degilim. Orada tum vefaat eden Ailelerin hepsini saygiyla aniyorum. O zamanki basindaki rakami soyledim ancak. 14 yada 16 mevzu bahis degil muhim olan bu insanlarimizi hatirlamaktir.Cenabi Allahtan hepsine gani gani rahmetler dilerim.
Halis abi ye saygilar, bi dahaki sefere inshAllah Parlemento vede belediye secimlerinde en ön sirada olursun , tum aylemle destekliyorum seni. Senin gibi konusa bilen girgec bi politikaci goremedim bugunu kadar .Senin yerin en yuksekler Krali turk mahallesine petite anatoliye davet eden ilk turk unutulman imkansiz .Butun turk halkini PS e ve özellikle de sana oy vermelerinden yanayim, sen baskan olursan bu ulkede cok sey degisecene inananlardanim!!! Saygilar!!!