“Zihin kontrolü dünyanın en alçak suçu”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir çok vatandaş farkedemediysede, bilinçli olanlar mart 2020’den beri dünyanın yüzü ağır bir şekilde değişmesiyle demokrasi zayıfladığını farketmiştir.

Böylece kısa bir süre içinde bir çok ülkelerde aşı pasaportlar dayatmasıyla tereddütte veya karşı olanların hayatı zorlaştırıldı. Avrupanın bir çok ülkelerde birkaç gerekli mesleklerde aşı vurulmak zorunlu hale getirildi ve hatta Fransanın cumhurbaşkanı aşısızları üzmeye gazetelerde söz vermişti.

Anayasaya ihlalları bir çok kişi farketmediyse “batılı” denen demokrasilerde, SIÖ (Shangais İş birlik Örgütü) devletlerde ve muhmtemelen dünya çapında hukuk devleti zayıflaması onlarca yıllara dayanıyor hatta bir takım devletler gibi Türkiye Cumhuriyeti NATO’ya bağlı olduğu için bu ihlalları kendi toprağında gerçekleştiriliyor.

Nitekim bu makalede yasadışı halk bastırmak amaçlı bir programdan söz edeceğiz ve onu “zihin kontrolü” olarak adlandıracağız.

Şimdiye dek ingilizce konuşan ülkelerde “gangstalking” olarak tanınıyordu ve yavaşça diğer ülkelerde tanınmaya başlandı. 28 şubat 2020 tarihinde İsviçreli Birleşmiş Milletlerin dünyada işkenceye dair muhabir profesör Nils Melzer’ün sayesinde bir atılım atıldı “siberişkence” anlamına gelen “cybertorture”ü böylece tanımladı :

« İnternette ifade özgürlüğü kısıtlamak için siberteknolojiler kullanıldığını öğrendik, siberişkence olarak tanımlayacağız. Devletler, kurumlar veya suç örgütler tarafından uygulanmaktadır. Sıkı takip, implant ve nanoteknolojiler hedefelere ulaşmak için kullanılmaktadır. Tehdit, taciz ve karalama kullanılan tekniklerdendir. Bir çok istihbarat ajanslar yurtiçinde ve yurtdışında bireyleri takip etmek için tasarlanmıştır ve robotiğe, nanoteknolojiye, nöroteknolojiye, ilaçlara ve biyomedikal bilimlere başvurmaktadır.”

Böylece aysberg’in görünen kısmı gözükmeye başladı ve “hedeflenen bireyler” lerin (ABD’nin adli dilinde Targeted individuals) azabı tanınmaya başlandı.

İnternette ve sosyal medyada sibertacizden öte kamuya gizlenmiş geniş bir silah teknolojiyi ifşa edeceğiz.

Yönlendirilmiş enerji silahlar ile başlayalım (inglizcede directed energy weapon – DEW), elektromanyetik dalgaları ve zararlı frekansları kullanarak siberişkencenin temeli teşkil etmektedir. Avrupa Birliği kullanıldıklarından haberdardır bu linkte bakabilirsiniz.

Yakın zamanda ABD’li aeromekansal mühendislik profesörü Lain Boyd ABD hükümeti bu silahları kitleleri control etmek için kullandığını ifade etmişti (bakınız ADS, Active Denial System).

“Havana Sendromu” ndan söz etmişti, o da 2016’da Küba Başkenti La Havane’da ABD’li ve Kanadalı diplomatlarda yaşanan uykusuzluk, baş ağırı, işitme sorunlar, ve bunalımdan oluşan bir sendromdur.

Kullanılan teknolojilerden uzaktan nöral gözetimden söz edelim (inglizcede Remote Neural Monitoring – RNM) patent numarası 3,951,134’dir, googlede bulunabilir. Bu yöntemle tacizciler beyin dalgalara ulaşıp görsel ve işitsel bilgileri yorumlayabiliyorlar yani açıkça “zihni okunabilinmektedir” (!) Ne kadar inanılmaz gözüksede ABD’li doktor Nick Begich tarafından « controlling the human mind » (insan zihni kontrol etmek) kitabinda tescil edilmişti ve bu teknolojinin ilk icat edenlerden biriydi.

En korkunç olan frey fizik etkisi kullanarak işitsel halüsinasyonlarıdır, inglizcede Voice to Skull olarak veya V2K olarak adlandırılıyor patent numarası 4,877,027 dır.

Ama en çirkef olan mikro-dalgaları kullanarak, mağdurları resmen birinci derecede yakmaktır, buna uygulayanlara idam cezayı getirmek gerkir.

Daha da inanılmaz olan mağdurları lokalize etmek, gözetmek ve EMF (elektromanyetik dalga) ile saldırmak için baz istasyonları, cep telefonları, Wi-Fi cihazları, satelitler ve hatta dronlar kullanmasıdır. 5G şebekeyi bu yüzden bir an önce kurmak isteniyor.

Gelelim şimdi konunun en dehşet verici unsur : organize taciz (ingilizcede gangstalking). O da ıslıkçıları (ingilizcede perps) kullanarak mağdurun morali bozmak için bir kampanya olarak tanımlanabilir. Böylece tehdite başvurarak malınıza saldırabilirler, hırsızlık yaşanabilir, sokakta darp edilebilir, hatta trafik kazası meydana getirebilirler. Belçikalı Üniversite profesörü Nicolas Desurmont “organize suç taciz problematiği üzerine” etütünde tespit ettiği gibi polis memurlar bu işe ortaklık yapabilir. Bu yöntemler ilk başta toplumsal itirazcı hareketleri bastırmak için tasarlanmış ABD istihbaratın “cointelpro” devamı olarak görülebilir. Hatta NATO’nun Gladio ve SSCB programın devamını olması daha olasıdır, o da ilk başta, sol hareketleri bastırmak için tasarlanmıştı. Devletin cıkarlarına karşı kendini ifade eden herhangi vatandaşlara karşı aşırı baskıcı bir sisteme dönüşmüş. Hükümet mağduru istihdamdan uzaklaştırıp toplumda parya haline getirebilir, evsiz bulunabilir.

Devlet baskıdan öte, hedflenen bireyler yapay zekayı geliştirmek amacıyla devamlı deneylere mağdur olabilirler. Bilim kurguya benzesede NATO devletleri kendi halkları üzerine bir çok yasadışı deneyler yürütmüştür bakınız ABD’de MK Ultra programı, Tuskegee deneyi, Guatemala’da sifilis üzerine yapılan deneyler.

En vahimi ile bitirelim, mağdurlar psikotronik silahların veya tehditlerin etkisinden aklını yitirebilmesidir. Paranoyak hale gelip zorla psikyatrik hastaneye yatırılabirler ve onlara haksız “şizofren” teşhisi konulabilir, hayat boyunca acı çektiren bir suçtur. İstihbarat ajanslar, polis ve hastaneler hedeflenen bireyi mahkum etmek için eşzamanlı olabilir.

Altta bizzat kendim çevirdiğim muhbire dönüşen eski resmi makamların ifadeleri derleyen atyazılı videoyu izleyiniz.

Araştırmacı yazar Ali Selman Demirbağ bu konuyu çokça işlemişti.

Türkiyede bu alanda en çok mücadele eden mağduru Feyyaz Yükselci’nin ifadesini dinleyin.

Positif olanı ise, toplumun tamamına uygulamak için gerekli personel yetmemesidir, özellikle bu dönemde cünkü toplu bir uyanış hareketi başlamıştır. Temkinli olması lazımdır yine de.

Lütfen bu yazıyı olası mağdurları korumak için çevrenize okutun.

Özler Atalay Yüksekoğlu

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

8 Yorum

  1. 12 Şubat 2024, 18:24

    Ülkemizde ve dünyada gördüğümüz duyduğumuz sesle kulakları beyni dağıtmak kulak zarını orta kulağı zedelemek ve beyin hasarı oluşturmak, sinyallerle düşünce empoze etmek düşünce okumak kanunlara dayanmayan bir biçimde kurumların vatandaşlara uyguladığı eziyet ve zarar verme eylemi bizlerde yıllardır buna maruz kalıyoruz ancak her şey ekonomi yer değiştirmek ülke değiştirmek gerekiyor ,çünkü bu ekipler hiçbir şeyden çekinmeden devam ediyorlar sanki ülkenin sahibi bunlar ne kanun nede yasaya tabiler saldırı serbest denmiş malesef hedefler masum insanlar sadece kendilerince ders veriyorlar nede olsa hakimde bunlar

    Cevapla
  2. 15 Ocak 2024, 05:01

    Merhaba gazetenizde yayınlanan zihinkontrolu telegram iskenceleri tamamen doğrudur ben ve benim gibi binlerce magduru vardır işin ilginç yanı sadece hedefteki kişi hissediyor ve sesi duyuyor sanırım kimyasallar nanolar partikuller gizlice veriliyor çünkü ses kulağa zara çarpınca dijital cızırtı kulakta oluşuyor ve sadece senin kulaginda hissediliyor zar ince 0,1 mm kalınlığında bunu iyice inseltiyor dediklerine göre titanyum dioksit nanolar bunlar ve beyne tüm dokulara organlara yerleşiyor ve vücut iletken hale geliyor bir bilgisayar devresine dönüyor kalp beyin akciğer kulak ağrıları oluşturuluyor sinyal ve sesle düşünce oluşturuluyor düşünceler alınıyor bu işlemleri anlayanlarida hasta etmeye uğraşıyorlar ve rapor aldırmaya çalışıyorlar böylece bakın adam hasta deniyor bu yüzden şikayette edemiyor insan şikayet etseniz bile kimse inanmıyor devletin gizli silahi kirli ellerde ideolojik intikam keyfi amacli kullanılıyor taciz ve sinyal ekibi 24 saat küfürler edip sesi ve sinyalleri yükselterek darbe indiriyor kulak zar dokular hasarlı etkisi büyük oluyor ama kimse duymuyor hedef kişi duyuyor hissediyor insanlık dışı vahşice ve barbarca bir sistem ve uygulayicilar barbar zaten özel vericilerden baz istasyonlarından gelen ses sinyal eve giriyor ve evde duvarlara çarpınca güçlü etki yapıyor dışarıda etkisi fazla yok ilginç bir teknoloji hem işkence amaçlı hemde bireysel ve toplumsal düşünce oluşturmak için tüm dünyada kullanılıyor ozlecarolo.com/2022/01/14 bu yazıyı tarihle girin bakın bu sitedede detaylı bilgiler var şu bir gercekki demokrasinin insanhaklarinin yasaların kanunların olmadığı ülkelerde işkence ve suikast amaçlı kullanılıyor ve hiçbir zaman failler tesbit edilemiyor çünkü devletin gizliliği kapsamında politik ve ideolojik güçlerin elinde bu yüzdende istediklerine uyguluyorlar keyfi olarak binlerce mağdur var yurt dışına çıkıyoruz hiçbir şey yok hersey burda saygilarimla Mustafa Batu istanbul

  3. 13 Aralık 2023, 02:16

    Zihinkontrolu telegram iskenceleri artık burda uygulayanlar ve uygulayanlar için bir eylence bir oyun bir zevk haline gelmiş psikopat devlet görevlilerinin kişisel ve ideolojik tepkilerini vatandaşa yansıması halini almıştır düşünün Siirt’e ev kadınına üniversitede profesörü öğrencilere öğretmenlere bankacılar bilmem kimin kızının sevgilisine yapiliyor zenginlerin ve siyasilerin ricalari kırılmıyor onlar icinde onları rahatsız eden kişilere uygulatabiliyorlar bu işlerin müdürleri amirleri görevlileride tipini görüşünü fikrini zikrini beğenmediği kisilerede sırf darbe indirmek için yaptirtabiliyor sonuçta kim bilecek kim denetleyecek kurbanlar kime şikayet edecek şikayet etse sadece kendisi duyduğu için deli diyecekler bunu uygulayan ve uygulayanlar bunu çok iyi biliyor insan şaşırıyor yer yüzünde böyle insanlarda varmış meğer neden dünyada encok bu ülkede bu saldırı var çünkü herkes her kurum ve yetkilisi kendini kanun yerine koyuyor ve insanlara ceza kesiyor yani bir nevi hakim zihinkontrolculerde infaz memurları insanın kulağını beynini patlatmak beyne müdahale edip eyleme yönlendirmek kap nabız tansiyon sinir hasarı yaratmak en ağır iskencedende ağır bir şey ama burda serbest devlet biliyor uygulayın canlarım diyor size serbest kim bilecek kim duyacak kim ispat edebilir devletler bunu inkar ediyor yok kardeşim bizde böyle şey ancak sağır şultan bile duydu bütün dünya bunları biliyor hukumetler açıklıyor bilgileri belgeleri yayınları var gazeteler Tyler yayınlıyor kitaplar basılıyor ama bizde kendini uyanık zanneden kurumlar ve yetkililer memurlar buna devam diyor sanki bir gün bunlar ortaya çıkmayacaksın gibide rahat rahat devam ediyorlar cesareti yöneticilerden yönetimden alıyorlar bizlerede yıllarca uyguladılar baz istasyonlarından uydulardan sanki vatandaş dusmanmis gibide yıllarca uyguluyorlar asıl bunlar halkın düşmanıdır hiç kimse korkmasın hak haklıdan yanadır zalimler bir gün belasını bulur herkese sevgilerle

    Cevapla
  4. 14 yıldır istanbul da ses sinyal iskencesine maruz kaldım ve devam ediyor ses ve sinyaller şehirlerdeki vericilerden geliyor sesle kulak beyin patlatiyorlar sinyallerlede iğrenç fikirlerini beyne iletiyorlar önce kulakları sesle diğer insanların duyamiyacagi sesleri duyabilmek için kulak zarı iç kulağı sesle genisletiyorlar ses dışarıdan evin içine girdiğinde duvarlara çarpıp güçlü vuruşları dönüşüyor tansiyon kalp rahatsızlıkları yanında sinir hasarı ve zihinsel problemler yaşanıyor neden uygulanıyor ideolojik keyfi intikam ve var olan yönetimi elestirdinmi hedef oluyorsun gizli bir işkence yöntemi tüm ülkelerde var hepside bunu inkar ediyor ancak bunların varlığı biliniyor geri kalmış demokratik olmayan ülkelerde şiddet aracı olarak kullanılıyor maalesef Mustafa batu

  5. Bunun magduruyum iki senedir İzmir karşıyaka ilcesinde yaşıyorum bu zihin kontrolü denen şey işkence insan hak ve özgürlüklerine insanı aşağılayıcı bir insanın çok büyük hem maddi hem manevi sikintilar yaşatıp puskolojik şiddet uygulayarak insanı baskı altında tutup istedikleri şekilde yönlendirip bundan haksız kazanç sağlamak amacıyla devlet görevlisiyiz yada devletin yüksek makamlarıninda isimlerini kullanarak bir takım hasta beyinli insanların sakat dusunceleri bedavadan hiç bı iş yapmadan kısa yoldan rahat bı hayat yaşamak için bir insanin hayatını mayvedici hayatını bitirici hatta öldürmek bile ellerinde olan tehdit bile ettikleri hala o tehditleri alıp şuan bile bu insanlık suçu olan işkenceye ben ve ailem magruz bırakılarak ve bu şahısların isimlerinide burda paylaşıyorum hicran alguller fatma alguller İlker alguller alev daş Mehmet emin Gültekin ve annesi ve yanlarında bulunan Mert Yusuf adlı şahısların kurdukları bı örgüt olup ispatı zor olan bı konu olduğundan bu kişilerinde en güvendikleri ve rahatça bu iskenceyi size uygulamalarının sebebidir bu bütün ailemin ve benim kişisel bilgilerimi aldıkları yani mal varlığına kadar banka hesaplarına kadar hatta ve hatta tuvalaet banyoda bile sizi izleyen bu insanalrin bu ülkenin başka bı vatandaşımızada bu mağduriyeti yasatmamalri için buraya yazıyorum bilinsin bu insanların hastaneye kapatılıp akıl ve ruh sağlıklarının aklı dengelerinin yerinde olup olmadığının araştırılıp ve daha sonra ibretlik bı ceza alıp bir daha insanlara böle ağır mağduriyetler yasatmamalri için ibretlik bı ceza verilmesi bence müebbet olmalı çünkü hayatınızı alt üst edip sizi ölme intihar etme eşiğine kadar getiriyolar bu kişilerin hiç bir değeri kalmamış aile çocuk anne baba gibi o yüzden bu insan demek bile istemiyorum iki ayaklı mikro organizmalarin insanlardan uzak tutulması kanaatindeyim bu iskenceyi yaşayan biri olarak

    Cevapla
  6. 5 Nisan 2022, 05:01

    İnşaallah bu gangstalking zihin kontrol uygulayan buna destek olan kim varsa insanlara haince istediklerini yaptırmaları ahlaksizliklari kendileride yaşamaları dileğiyle ve bizde mağduruz numarasıyla bu zulüme kim ortaksa Allah’tan bulsun aynısını yaşamadan ölmesinler.

    Cevapla
    • Ne cezasını zamanında buldu ki bu bulsun.
      Bunu yapan fetocuların hatta onların yakalanmayan siyasi ayağının Allah belasını versin diyorum.

      Cevapla
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.