Zenginin dostu haline gelen Belçika’nın eski başbakanlarından liberal görüşlü Michel milyoner şirketlerin en az yüzde 7,5 gibi bir vergi ödeyeceği sözünü verdiğini hatırlatarak konuya girelim.
Atlas Copco firması geçen sene 6 milyar avroluk bir gelire sadece yüzde 1,1 gibi bir vergi ödedi. Ünlü KBC bankası 1,5 milyar avroya yüzde 0,2 vergi ödedi. Belçika’da daha bunlar gibi adil olmayan bu vergi sisteminden yararlanan 40 civarında şirket var.
Peki işçiler ne ödüyor? Brüt kazançlarından yüzde 34’ü kadarı vergiye kesiliyor ve sene sonunda ellerine kalacak olan net kazancın hesaplaması yapılıyor. Yapılan hesaplama ise net olarak fazla kazanç elde ettikleri belirlendiği takdirde, bir daha toplu halde vergi ödemek zorunda kalıyorlar.
Bu vergi sistemi önümüzdeki senelerde halkın canını daha da çok yakacağa benziyor. 2020 yılından itibaren ev alanlar artık vergiden yararlanamayacaklar ve bu da ortalama 20 senede 37 bin avro zarar edecekler anlamına geliyor.
Belçika hükümeti o kadar adaletli ki, fakirin elinden alıp zengine dokunmuyorlar, ikinci evi alan şahıs evinin vergisinden yararlanabilecek ve o 20 sene de 37 bin avroyu kaybetmeyecek. Günümüzde ikinci evi almaya kimin gücü yeter?
Daha da komik olan, ilk ev olsa da olmasa da 2 milyon avro değeri üzerinde ev alanlar yine vergiden yararlanabilecektir.
Adaletin bu mu ey Belçika? Fakire yüzde 34’lük vergiyi ödet, zengine ise yüzde 7,5’lik vergiyi fazla gör.
Belçika’da hayat 10 sene de yüzde 40 pahalılaştı. Peki maaşlara ne oldu? Fazla bir değişiklik olmadı desek yeridir sanırım.
Sadece Atlas Copco şirketinin adil vergi ödemesi bu ülkeye senede 800 milyon avro kazandırır ve 5 senede 4 milyar avro’nun hükumetin bütçe açığının üçte birini tamamlar. Atlas Copco gibi bir 40 tane şirketin olduğunu unutmamak lazım tabii ki.
Hükümet bunlara adil vergi düzenlemesi yapması gerekirken verdi vergi yükünü halkın sırtına, halkına ödetiyor ve daha uzun yıllar bu şekilde devam edeceğe benziyor.
Onur Akpınar