II. Abdülhamit Han tahttan indirilerek yerine V. Mehmet Reşat geçirildi. II. Meşrutiyet ilan edildi, padişahın yetkileri kısıtlandı. 1908-1918 yıllarını kapsayan bu dönemde, İttihat ve Terakki Partisi iktidardaydı.
İttihatçılar, başlangıçta Osmanlıcılık ideolojisine inanıyorlardı. Fakat Hristiyan tebaanın yanı sıra Müslüman Arnavut ve Arapların da kendi milli emellerini gerçekleştirmeğe çalıştıklarını görünce, Osmanlıcılık’tan vazgeçtiler. Bu yıllarda imparatorluğun fikir hayata çeşitli cereyanlarla çalkalanıyordu. İslamcılar ve Batıcılar Osmanlı toplumunun içtimai ve iktisadi meselelerine çözüm yolları arıyorlar, çıkardıkları dergi ve kitaplarda düşüncelerini yayıyorlardı. İttihatçılar memleketin kurtuluş yolunu Ziya Gökalp’in Türkçülüğünde buldular. Gökalp temelleri 1860 yıllarında Ahmet Vefik Paşa, Ali Suavi ve Mustafa Celaleddin Paşa tarafından atılan Türkçülüğü, Fransız SosyologuDurkheim’in nazariyeleri ışığında geliştirmiş bir terkibe varmıştır. Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak şeklindeki bu terkip 1912’de kurulan Türk Ocağı Derneğinin dergisi Türk Yurdu’nda makaleler şeklinde işlenmiştir. İttihatçılar giriştikleri ıslahat hareketlerinde Gökalp’in fikirlerinden yararlandılar. Bu durum Cumhuriyetin ilk yıllarında da devam etti.
“Bir ülkede, ihtiyaç ve menfaat ortak bir nitelik taşımalı, birey ortak çıkar uğruna her türlü özveride bulunabilmelidir” düşüncesinden hareketle ortak bir bilinç meydana getirilmeye çalışıldı. Tarım, yerli sanayi ve üreticiyi koruyucu tedbirler alındı. Yabancılara verilen ayrıcalıkların çoğu kaldırıldı. Ancak büyük savaş yaklaşmaktaydı. Bu yüzden 2.850.000 kişi askere alındı. Böylece ülkenin genç ve üretken nüfusu tüketici bir duruma getirildi. Ülkenin bütün gelir kaynakları savaş giderlerine ayrıldı. Almanya’dan borç alındı. Enflasyon hızını artırdı. 1915’ten sonra yıllık enflasyon hızı % 300’e ulaştı. Halk fakirleşirken karaborsa aldı başını gitti.
Savaş tüccarları, spekülasyon erbabı, muhtekir bir kitle oluştu. Köklü bir sermaye birikimi ve ticari tecrübesi olmayan Türk tüccar; Rum, Ermeni ve Yahudi tüccarın aracısı durumuna düştü. Azınlıklar aşırı derecede zengin-leşirken Türk halkı iyice fakirleşti. Bir de askere alınan gençlerin üretimdeki yeri doldurulamayınca Anadolu’da sefalet başladı. İnsan iş gücüne dayanan hayvancılık ve tarım bitme noktasına dayandı. Dullar, dedeler ve çocuklar karınlarını doyurabilmek için tırnaklarıyla eşelediler toprağı. Yılkılar dağıldı, sürüler bozuldu.
Oğullar gitti.
Ovada tarla azaldı,
Tarlada ekin.
Azaldı sofradaki ekmek,
Ağılda davar,
Çimenlikte kuzu.
Anadolu: ağıtistan, ana dullar yurdu oldu.
Yüzyıl önce Emirdağ Kaymakamı Tevfik Beydir. İlçe idare meclisinde üç tabii üye, 3 seçilmiş üye bulunmaktadır. Mahkeme mevcut olup 7 kişilik kadrosu vardır. Tedarik-i vesait-i nakliyeyi askeriye komisyonu, nakil vasıtalarını tespit etmekte olup, ihtiyaç halinde kullanılmaktadır. Askerlik işlemleri Seyitgazi Askerlik Şubesi’nden yürütülmektedir.
Belediye başkanı Veli Efendi’dir. Belediye meclisinde altı üye bulunmaktadır. Halk hayvancılık ve tarımla uğraşmaktadır. Buğday, burçak, arpa, haşhaş, pamuk en çok üretilen ürünlerdir. 9.000 kilo haşhaş, 1.000 kilo afyon sakızı elde edilmektedir. Kilim ve seccade dokuması ünlü olup, İzmir ve İstanbul’a gönderilmektedir. 78 dönüm bağ, 40 dönüm bahçe, 200.000 dönüm çam, meşe ve ardıç ormanı vardır. Bol miktarda palamut, İzmir’e gönderilmektedir.
İpek böcekçiliği yapılmakta, bal ve balmumu üretilmektedir. Havası sert olduğundan meyvecilik gelişmemiştir. Evler basık, birer katlı ve toprak damlıdır. İlçe merkezinde 3 mescit (Çarşı, Kacerli, İncili Camii), 2 medrese, 4 han, 1 hamam, 5 sübyan mektebi, 1 rüştiye, 8 dükkân, 7 kahvehane, 4 fırın mevcuttur. Yolları bakımlıdır, Afyon ve Eskişehir’e şose ile bağlıdır. Ürünler bu yollarla İzmir ve İstanbul’a gönderilir. İlçenin su ihtiyacı kuyulardan karşılanmaktadır. Çay Deresi’nin suyu dört ay boyunca akmaktadır.
Balkanlardan gelen bin 10 muhacir; Hisar, Ömerhacı Kılınçlar ve Yusufağa Çeşmesi ile yeni köy yapılan, Ma-muratü’l Hamit, Salihler, Seyfiye ve Burhaniye’ye yerleştirilmiştir. Ayrıca Eski ve Yeni Gömü’ye de iskân edilenler vardır.
84 sıbyan mektebinde 4 bin 2 öğrenci okumaktadır. 114 köy mevcut olduğuna göre bazılarında okul yoktur. Rüştiyesinde 31 öğrenci tahsil görmektedir. Emirdağ’ın nüfusu 39 bin 952 olup, bunun 20 bin 577’si erkek, 19 bin 375’i kadındır.
Emirdağ ve Anadolu’nun diğer yerleşim birimleri kalkınma ve refaha Cumhuriyet döneminde aşama aşamaulaşmışlardır.
Ahmet Urfalı