Yukarıda bahsettiğimiz düzenleme ile Mayıs 2008 tarihinden sonra yurtdışı borçlanması yaparak emekli olanların daha sonra çalışmaları veya kendi işlerini kurmaları halinde emekli aylıkları kesilmeye başlanmıştır. Anılan tarihten sonra yurt dışı borçlanması yapan vatandaşlarımızın bu durumu bilmedikleri için sonradan hem emekli aylıkları kesilmekte hem de geriye dönük aldıkları emekli aylıkları kendilerinden yasal faiziyle beraber geri istenmektedir. Bu kişilerin sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmalarına imkan tanınmamıştır.
Tabii ki, yurtdışı borçlanması yolu ile emekli olan vatandaşlarımızın emekli olduktan sonra tekrar yurtdışına çıkmaları halinde yurtdışında da çalışmamaları, işsizlik yardımı veya sosyal yardım almamaları gerekiyor. Aksi halde emekli aylıkları kesilmektedir.
Belirtmemiz gereken bir diğer önemli konuda 8 Mayıs 2008 tarihinden önce yurt dışı borçlanması yaparak emekli olan kişiler sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam ediyorlarsa aylıkları kesilmemektedir. Ancak, bu durumda olanların çalışmaya ara verdikten sonra tekrar çalışmaya başlamaları halinde aylıkları yine kesilecektir.
Bu uygulamalarla ilgili haklı olarak okuyucularımızdan çok ciddi eleştiriler gelmektedir. Özellikle kanunun değişikliğinden haberi olmayan kişilerin sonradan aylıklarının kesilip borç ile karşı karşıya kalmaları onları zor durumda bırakmaktadır. Sadece yurtdışı borçlanması yapanlara münhasır bu düzenlemenin anayasal eşitlik kuralından başlayıp eleştirilecek birçok yönü bulunmaktadır.
Söz konusu sakatlık TBMM’sinin bazı üyeleri tarafından da fark edilmiş olacak ki, meclis başkanlığına verilen bir kanun teklifi ile yurtdışı borçlanması yapan vatandaşlarımıza da sosyal güvenlik destek primi ödeyerek hem çalışma hem de emekli aylıklarını almaya devam etme hakkı verilmesi önerilmiştir.
Temennimiz bir an önce sözkonusu kanun teklifinin TBMM’de yasalaşarak mevcut mağduriyetlerin ortadan kaldırılmasıdır.
Kadir Denizci