(AA) – Dağılan Yugoslavya’nın milli futbol takımının önemli isimlerinden olan Sırp teknik adam Ljubinko Drulovic, “Dağılmamış olsaydı Yugoslavya, Dünya Kupası’nda en az yarı final oynardı.” dedi.
Porto’nun üst üste 5 lig şampiyonluğu kazandığı 1994-1999 yılları arasında Portekiz futboluna damga vuran Drulovic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dağılmadan önce Yugoslavya’yı oluşturan Sırbistan, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Karadağ, Slovenya, Kosova ve Makedonya’dan oluşacak bir milli takımın Dünya Kupası’nda yer alsaydı, turnuvaya damga vuracağına inandığını belirtti.
Yugoslavya’nın dağılmasıyla ortaya çıkan ülkelerde çok yetenekli oyuncuların bulunduğunu aktaran Drulovic, şöyle konuştu:
“Dağılmamış olsaydık, milli takım hocasının işi çok zor olurdu. O kadar yetenekli oyuncu içinde kimi seçeceğini bilemezdi. Esi Yugoslavya içinden şu an bile çok güçlü olan 6-7 milli takım çıkardı. Bu Dünya Kupası’nda, Hırvatistan ve Sırbistan eski Yugoslavya’yı temsil ediyor alacak. Geçmişe dönüp baktığımızda Yugoslavya çok kuvvetli bir takımdı ve çok iyi oyunculara sahipti. Diğer takımlar da çok güçlü ama dağılmamış olsaydı Yugoslavya, Dünya Kupası’nda en az yarı final oynardı.”
“Dünya Kupası’nda tek bir favori yok”
Dünya Kupası’na birçok ülkenin iddialı bir şekilde geldiğinin altını çizen Drulovic, “Turnuvada şampiyonluğa yakın gördüğünüz takım hangisi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Dünya Kupası’nda tek bir favori yok. Brezilya turnuvanın favorilerinden. Evinde düzenlenen turnuvadaki kötü izleri bu turnuvada unutturmak isteyeceklerdir. İspanya da çok deneyimli bir takım, onlar da finale çıkabilirler. Bunların dışında benim için müthiş bir milli takım daha var o da Fransa. Brezilya, İspanya ve Fransa’dan biri Dünya Kupası’nı kaldıracaktır.”
Portekiz’in Avrupa Şampiyonu olarak Dünya Kupası’na gelmesinin oyuncuları ekstra motive edeceğini vurgulayan Drulovic, “Türkiye’den Quaresma ve Pepe gibi çok iyi oyuncuları da var. İkisi de Portekiz için çok önemli isimler. Portekiz Milli Takımı’nın Avrupa Şampiyonası’ndakine benzer bir başarıyı elde etmesini çok zor görüyorum. Uzun süre Portekiz’de futbol oynamış biri olarak Portekiz’i destekleyeceğim. Milli takım teknik direktörü Fernando Santos da Porto’da 3 yıl hocalığımı yaptı. Hem hocam, hem büyüğüm, hem de arkadaşım. Portekiz hep turnuvalarda adından söz ettiren bir takımdır ama bu sefer Brezilya, İspanya ve Fransa gibi takımların yanında şansı olduğunu düşünmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“Jardel’le beraber Galatasaray’a gidememenin üzüntüsünü hala yaşıyorum”
Drulovic, Portekiz ekibi Porto’da oynarken Mario Jardel ile birlikte Galatasaray’a transfer olamamanın üzüntüsünü de hep yaşadığını açıkladı.
Jardel’in çok yakın arkadaşı olduğunu anlatan eski futbolcu, şu ifadeleri kullandı:
“Jardel’le beraber Portekiz futboluna damga vurduk, çok iyi bir ikili olduk. Jardel’le beraber Galatasaray’a gidememenin üzüntüsünü hala yaşıyorum. O dönemde Galatasaray beni de istemişti ama Porto beni bırakmadı, sadece Jardel’i bıraktı. Hala Türkiye’nin bu büyük kulübüne gidememenin büyük üzüntüsünü yaşarım. O dönemde Jardel gol kralı, ben de asist kralı oluyordum. Tam bir son vuruş ustasıydı, Türk futbolseverlerin de onu çok sevdiğini düşünüyorum. Galatasaray da uzun süre oynamamasına rağmen hem çok gol attı, hem de önemli maçlarda attığı gollerle Galatasaray’a büyük başarılar kazandırdı.”
Jardel’in Portekiz futboluna da damga vurduğunun altını çizen eski takım arkadaşı, “Önce Porto’da sonra da Sporting ile Portekiz futboluna damga vurdu. Portekiz’de her sene 40’a yakın gol atıyordu, bu ulaşılması çok güç bir rakam. Onun bu gollerinin çoğunda da asisti ben yapıyordum. Kariyerim boyunca hiçbir oyuncuda Jardel’in sahip olduğu son vuruş özelliğini görmedim. Kafasıyla da ayağı gibi vuruyordu. Ben onun için o da benim için önemliydi. Sizin aracılığınız ile Türk futbolseverlere de selam yollamak istiyorum.” şeklinde görüş belirtti.