YİNE BİR BAYRAM… YİNE BİR HEYECAN

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her yıl içimizi kocaman bir sevinç kaplar. Ekim ayında yine çifte bayram yaşayacağız. 15 Ekim salı günü Kurban Bayramını idrak ettik.. 29 Ekim’de ise Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90’ıncı yıldönümünü Anavatanımız Türkiye’de olduğu gibi çoşkuyla kutlayacağız. Kurban Bayramınızı ve Cumhuriyet Bayramınızı en içten duygularımla kutluyorum..

***

Anadolu Ajansı’nın küresel yapılanmasının önemli ayağı olan ve Avrupa koordinasyonunun merkezi olacak Brüksel ofisi, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün katılımı ile açıldı. Aynı günün akşamında “Anadolu Ajansı Objektifinden Dünya” isimli fotoğraf sergisi açılışı yapıldı. Resim sergisinde Türkiye’nin önde gelen usta kalemlerinden Gazeteci Yavuz Donat ve Ali Bayramoğlu ile tanışma fırsatımız oldu. Anadolu Ajansı Brüksel bürosunda görev yapan gazeteci arkadaşlarımıza başarılar dileriz.

***

Bir tahta bavulla Sirkeci’den binilen trenin arkasından tam elli yıl geçti. Bu zaman zarfında kendisini geliştirerek Avrupa’nın vazgeçilmez unsurları haline gelen Avrupalı Türkler,Türkiye’nin Avrupa’daki gücü. Bu zamana kadar Türkiye’ye karşı yapılan her eylemin karşısında ürkütücü gücü sayesinde çelik zırh gibi durup, devletinin ve milletinin hizmetinde olan Avrupalı Türkler bu zamana kadar kaba kuvvetle birşeyleri hale, yola sokamayacağını anlayıp karar makenizmalarında yer almalarının zamanı geldiğini öğrendiler. Siyasetçisinden, işçisine, işadamından sanatçısına, sporcusuna kadar hayatın her alanında Anadolu’nun yağız delikanlıları akıl ve bilgiyi doğru kullanma yolunda çok mesafe kat ettiler.

Burada Türkiyemizi önümüzdeki yüzyılın süpergücü olarak görmek istiyorsak, küresel boyutta lobicilik yapacak sivil toplum kuruluşlarına ihtiyacımız olduğu açık bir gerçektir. Avrupa’da bu güne kadar Türkiye’yi canla başla savunan siyasetçilerimiz ve vatandaşlarımızı bulundukları ülkelerde rahatlatacak akılla, bilgiyle, tarihi belgelerle lobicilik yapaak, hemde Türkiyenin AB ile ilişkilerinde aracılık yapabilecek kadroların hemen şimdidenn devreye girmesi elzemdir.

Avrupa’daki Türkleri hala ‘döviz makinası’ yada ‘gurbetçi’ olarak gören Türkiye’deki yöneticilerimiz Avrupalı Türk’ün gücünü yeni yeni anlamış olmalı ki Peşpeşe Türkiye’deki siyasi partiler Avrupa’da teşkilatlanma yoluna gidiyorlar. Burada çok ince bir çizgi var. Buna çok dikkat etmeli ve bu tuzağa düşmemeliyiz. Geçtiğimiz Haziran ayında Anavatanımız Türkiye’de çıkan ’gezi parkı’ olayları Türkiye’de olduğu gibi Avrupalı Türkler arasında da siyasi kamplaşma, ayrışma tohumlarını da yeşertmiştir. Bu güne kadar hep Türkiye’ye karşı yapılan eylemlere siyasi fikir,dini inanç farkı gözetmeksizin sahip çıkan Avrupalı Türkler; Türkiye aleyhine yapılan bazı eylemlere destek verir duruma gelmişlerdir. Avrupa’daki Türk toplumunun gücünü bilip bu gücü nasıl bertaraf edebiliriz diye hesap kitap yapanlar amaçlarına galiba ulaşıyorlar. Önümüzdeki yıl içerisinde hem Belçika’da Hem Türkiye’de yapılacak yerel ve genel seçimlerde toplumumuzun fikirlerinden dolayı ayrışmadan, aynı ülkü etrafında ortak menfaatlerimiz doğrultusunda bundan önce olduğu gibi bundan sonra da birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi temennilerimle…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.