T.C. Brüksel Basın Müşaviri Veysel Filiz ile Belçika’daki yerel medya mensupları, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Vesilesiyle Brüksel’de bir araya geldi.
Schaerbeek belediyesi sınırları içerisinde bulunan ‘La Fantaisie’ isimli restorantta yapılan yemekli toplantıda söz alan Basın Müşaviri Filiz, medya mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak sözlerine başladı ve son günlerde gündemi meşgul eden önemli olayları yorumladı.
Paris’te meydana gelen kanlı saldırı ile Verviers’de bir Türk vatandaşının polis tarafından öldürülmesi olaylarına değinen Müşavir, bu tür olayların Avrupa’da yaşayan göçmenler açısından kolay olmadığını ve bu konuda yerel medyaya çok iş düştüğünü dile getirdi.
Belçika’da faaliyet gösteren medya mensuplarının da görüşlerini dinleyen Basın Müşaviri Veysel Filiz, finansal sorunlar, dil kullanımıyla ilgili eksiklikler, internet siteleri ve akıllı telefon uygulamaları gibi konularda çeşitli görüşleri not etti.
BARBARLIĞIN EN ÜST DÜZEYİDİR
“Bu hafta Fransa’da gazetecilere bir saldırı düzenlendi ve böyle bir ortamda bugünü birlikte geçiriyoruz. Her ne olursa olsun en kötü şeyleri yazanlara ve en büyük hakaretleri yapanlara verilecek cevap ölüm olmamalı. Fikire fikirle, kaleme kalemle mücadele edilmesi gerekiyor. Bu yapılan saldırı barbarlığın en üst düzeyidir.”
ROLÜNÜZ ÇOK BÜYÜK OLACAK
“Belçika toplumuyla birlikte hareket etmek zorundayız. Fransa’da gerçekleştirilen katliam ve bugün devam eden olaylar artık Schaerbeek’in ve Saint-Josse’un etrafında örülen duvarları yıkmamız gerektiğinin en büyük göstergesidir. Bu saatten sonra kendi içimizde kendi kendimizle konuşarak bizimle ilgili oyunlarda aktör olamayız. Dolayısıyla sizlerin muhtemelen rolü çok büyük olacak. Hepiniz sürekli buna vurgu yapıyorsunuz. Anormal olan davranışlara bir şekilde müdahil olmaya çalışılıyor. Toplumuzun profili belli ama bu profili bir şekilde yukarıya çekmek bizim sorumluluğumuz.”
KOLAY ÖLDÜRÜLMEMEMİZ LAZIM
“İslamofobinin kritik bir eşikte olduğunu görmek durumundayız. Hep beraber bu toplumun meselelerini sizlerle beraber yıllardır en yakından takip ettiniz. Verviers’te yine bir olay oldu. O olayda en öenmli soru şu. Çok kolay mı öldürülüyoruz? Yoksa tabii ki polisiye bir vakadır, araştırılması lazım, polisin dinlenmesi lazım, diğer taraftan şahitlerin anlaşılması lazım ama kolay öldürülmememiz lazım. Hakkımızı kimler savunacak? Bütün bu olaylar siyasi menfaat için kullanılmaması gereken olaylar. Bunlar toplumsal meseleler. Bunları şova dönüştürmeden, sebeplerini anlamaya çalışarak bu toplumsak süreçlere müdahale etmemiz lazım.”
Haber/Fotoğraflar: Cafer Yıldırımer
