Flaman Bölgesi Milletvekili Veli Yüksel, Türkiye ve Belçika arasında var olan bağların güçlendirilmesi adına Türkiye’de Flaman Bölgesi’nin diplomatik olarak temsil edilmesi gerektiğini belirtti. Veli Yüksel bu önerisini Flaman Parlementosu’nda Başbakan Kris Peeters’e sundu.
Flaman Bölgesi ve Türkiye arasında uzun zamandır var olan ilişkiler, Flaman Bölgesi’ndeki Türk nüfusun sağladığı kültürel bağların yanı sıra, ekonomik işbirliği sayesinde de git gide güçleniyor. Öyle ki Flaman Bölgesi ve Türkiye arasındaki karşılıklı ticaretin 10 sene gibi kısa bir sürede neredeyse 4’e katlanması, 2012 yılının son çeyreğinde ticaret hacminin ihracatta 692,3 milyona euro’ya, ithalatta ise 343,4 milyon euro’ya ulaşmasını sağladı.
Flaman Bölgesi’nin dışişleri politikaları ilk olarak 18 Mayıs 1993’te yürürlüğe giren 5 Mayıs 1993 tarihli ‘Sint-Michiels’ anlaşmalarıyla belirlenmiştir. Bu anlaşmayla Belçika’nın bütün idari birimlerine, yani bölgelere, topluluklara ve federal devlete, kendi dışişleri politikalarını belirleme imtiyazı verilmiştir. Bu imtiyaza yabancı ülkelerle anlaşma imzlama hakkı da dahil edilmiştir. Bölgeler ve topluluklar dışişleri konularında otonom bir şekilde yetkilerini kullanabildiği gibi, bölgesel ve federal hükûmetler arasında hukuki bir hiyerarşi de bulunmuyor.
Milletvekili Yüksel, gün geçtikçe sıkılaşan ilişkiler hakkında Başbakan’a sunduğu öneride “ Var olan ekonomik temsilciliğin yanı sıra diplomatik temsilciliğe de ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye Avrupa’nın Orta Doğu’ya açılan kapısıdır.” sözlerine yer verdi. Başbakan Peeters ise cevabında, Veli Yüksel’in önerisinin ülkeler arasındaki ilişkiye katacağı değerin kesinlikle araştırılması gerektiğini söyledi. Milletvekili Yüksel “Bu konunun mayısta gerçekleştirilecek seçimlerden sonra yeni hükûmet tarafından değelendirilmesi gerekmektedir” dedi.
An itibarı ile Flaman Hukûmeti’nin Berlin, Cenevre, Lahey, Londra, Madrid, New York, Paris, Pretorya, Varşova ve Viyana’da diplomatik temsilciliği bulunuyor.
Veli Yüksel Flaman Hükûmeti’nin Türkiye’den yatırım elde etmek için son üç yılda bulunduğu girişmlere de değindi: “Geçtiğimiz 5 yılda bu konu ile alâkalı olarak bir çok projeye imza attık. Örnek verecek olursak, Flaman Bölgesi’ndeki yatırım imkânlarının tanıtıldığı 4 yatırım semineri ile, 140 adet Türk şirketi ile temasa geçmemiz sağlandı. Sonrasında katıldığımız 2 tanıtım turunda, 19 hedef şirketi ziyaret ederek Flaman Bölgesi’nin yatırım avantajlarını aktardık. Daha sonrasında düzenlediğimiz ve 400 kişinin katılımıya gerçekleşen ağ kurma etkinliklerimize, şirket sahiplerinin yanı sıra danışman ve avukatlar da katıldı.”