“Türkofobi ve provokasyon oyunları”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Belçika’da doğup büyüyen birisi olarak ortaokula ilk başladığım yıl, coğrafya dersinde yaşadığım bir olayı asla unutamam. Avrupa Birliği’nin sıkça konuşulduğu bir dönemdi. İsmini çoktan unuttuğum coğrafya öğretmeni bir ara Türkiye’den bahsederken, Türkiye’nin Rumlara ait olan Kıbrıs’ı işgal ettiğini ve işgale son vermediği sürece Avrupa Birliği’ne katılmasının söz konusu olamayacağını söylemişti. Bunu söylerken sınıftaki Türk öğrenciler olan bizlere bakarken, gözlerindeki kin ve nefreti görmüştüm. O döneme kadar Türkiye ile ilgili fazla bir bilgiye sahip olmadığımız için sesimizi çıkarmamıştık. O eğitim yılından hemen sonra babamın isteğiyle eğitim için Türkiye’ye gittim ancak aradan üç yıl sonra sağlık sorunları nedeniyle tekrar Belçika’ya dönmek zorunda kalmıştım. Belçika’ya döndükten sonra Türkiye’de edindiğimiz donanımla eğitime eski okulumda, dördüncü sınıfta devam etmem uygun görüldü. Döndükten sonra dersin birinde yine konu Türkiye oldu. Öğretmen Türkiye’ye karşı kinini kusmaya başladığında yumruğumu masaya vurdum. Şaşkınlıkla bana bakan öğretmene “Sen öğretmensen Türkiye’yi kötüleyemezsin çünkü bu sınıfta Türk öğrenciler var. Ayrıca konumuz Türkiye’yi kötülemek değil” diyerek tepki göstermiştim. Benim tepkimden sonra diğer Türk öğrencilerden tepki gecikmemişti. O zaman haklı tepkinin doğru zamanda doğru yapılmasının ne kadar önemli olduğunu anlamıştım.

***

Şimdi gelelim son günlerde yaşananlara. Bilindiği üzere, Türkiye kendi sınır güvenliğini muhafaza etmek amacıyla Suriye’nin Kuzey Bölgesine başlattığı Barış Pınarı Harekatı adı altında bir operasyon düzenliyor. Gördüğümüz kadarıyla bu operasyon Batı ülkelerini çok rahatsız etmiş durumda. Böylelikle de, Türkiye’ye dost gibi görünen Batı’nın Türkiye’ye karşı gerçek yüzünü bir kez daha görmüş olduk. Siyasetçilerinden tutun akademisyenlerinden geçerek medyasına kadar hepsi birden Türkiye düşmanı kesildiler. Sebep? Türkiye’nin kendi güvenliğin istemesi ve bölgeye yerleştirilen terör örgütü IŞİD’le sözde mücadele eden başka bir terör örgütü olan YPG’ye karşı koymasıdır.

Şimdi çılgınca Türkiye karşıtlığı yapan bu kişilere sormak gerekir; “Şayet PKK’nın uzantısı olan YPG, güçlendikten sonra Türkiye’ya saldırmak amacıyla Türkiye topraklarına girseydi, YPG’ye de tepki gösterecek miydiniz?” Bu sorunun cevabını biz elbette biliyoruz. Tabii ki, hayır. Öyle bir durumda bile, asırlardır yaptığınız “Türk düşmanlığı” yine son bulmazdı. Çünkü asırlar önce yaşadıkları büyük hezimetlerin bıraktığı travmalarla yaşayan toplumlardır bunlar.

Haçlı seferlerininden tutun İstanbul’un fethine, Çanakkale Zafer’inden Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar Türklerin imza attıkları büyük zaferler Batı toplumlarında izler bırakmıştır. Ancak bunlardan en önemlisi Atilla’nın bıraktığı izdir. Henüz 5.ci asırda Avrupa’nın göbeğine yerleşip Roma İmparatorluğu’nu bozguna uğratan ilk Asyalı olması ve kendisini “Tanrının Roma İmparatorluğu’na gönderilmiş musibet” olarak tanınan Atilla ile Türkofobinin yani Türk düşmanlığının başladığını iddia edebiliriz.

***

2. Dünya Savaşı’nda milyonlarca insanları katledenler, Yahudileri topluca gaz odalarında yakanlar, Afrika’da milyonlarca masum insanı sömürge yüzünden vahşice öldürenler, Uroşima ve Nagasaki’ye atom bombası atıp yüz binleri yok edenler şimdi kalkmışlar, kendi güvenliğini muhafaza etmek isteyen ülkeye insanlık dersi veriyorlar. Sebep? Türkiye’nin güvenliğini sağlamak istemesidir. Kimse kusura bakmasın ama Türkiye, yıllardır kendi topraklarında 40 bin insanı canından eden bir örgütün uzantısı olan YPG’yi, sınırında rahatça dolaşmasına ve canı sıkıldığında topraklarına bomba atmasına müsade edemez. Irak’ın Kuzey’inde yapılmak istenen planın aynısının Suriye’de yapılmasına hele hele hiç müsade etmez. Biliyor ki, gün gelecek o insanlar Türkiye’den de toprak talep edecekler. Neymiş efendim, o bölgeyi ABD’nin ürünü olan IŞİD’den temizlemişler de şimdi IŞİD Türkiye’nin yüzünden geri gelecekmiş. Buna kargalar bile güler diyemiyoruz maalesef çünkü o bölgede çatışmalar yüzünden uçan kuş bile kalmadı.

***

Şimdi akıllara gelen başka bir soru var. Kürtler Batı’nın çok mu umurundalar? Bana kalırsa değiller. Batı yüz sene önce Ermenileri nasıl kullanıp kışkırttıysa, yıllardır silah sattıkları Kürtlerle de aynısını yapmak istiyor. Madem ki, Batı Kürtleri bu kadar çok seviyor, hepsine kapılarını açsın ve ağırlasın. Böylelikle sahipsiz olduklarını düşündüğü toplum sahipsiz olmamış olur. Batı bunu yapar mı? Kesinlikle yapmaz çünkü medeniyet dışı gördükleri o toplum umurlarında bile değil. Amaç belli. Birincisi, Ortadoğu’da BOP’a zemin hazırlamak, ikincisi ise o bölgede büyük tehdit unsuru oluşturan Türkiye’yi zayıflatmaktır. Çünkü güçlü Türkiye Batı için her zaman tehlike oluşturur. Osmanlı küllerinden doğup tekrar ayağa kalkarsa Avrupa’da kensidine ait olanları tekrar almak ister. Böyle bir şeyin yaşanması mümkün değil ancak bu tür paranoyaları Batı medyasında zaman zaman okuyoruz.

***

Şimdi gelelim Avrupa’daki Kürtlere ya da kendilerini Kürt diya tanımlayan ne idüğü belirsizlere. Batı’nın desteğini ensesinde hissederek şımaranlara ve bu şımarıklığın verdiği sinerjiyle gösteri düzenleyenlerin yegane amaçları bellidir; Her şekilde provokasyon. Türklerin yaşadıkları mahallelere yakın bölgelerde gösteri düzenlemek, o gösterilerde Türk bayrakları yakmak ve her türlü küfürlere başvurmak. Sonra olay çıkınca; “Barbar Türkler bize saldırdı” olacak.

Bu tür olaylardan sonra Batı medyası bütün hünerlerini ortaya koyacak ve yine olan Türklere olacak. Psikolojik anlamda ağır bir savaş. İşte bunun yaşanmaması için reçete belli. Provokasyonları görmezden gelmek. Bu bizim açımızdan belki zor olacak ama önemli bir husus. Görmezden gelerek oyunlarına düşmezsek kazanan biz oluruz. Bu konuda STK’lara ve toplumda söz sahibi olanlara önemli iş düşüyor. Herkesin halkı ve özellikle gençleri sağ duyuya çağırması ve bu konuda uyarması lazım. Ya değilse dönülmez akşamın ufkuna gireriz. Allah muhafaza…

Cafer Yıldırımer

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.