(AA) – Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) Başkanı Gülkız Tulay, Türkiye’nin son 4 yılda Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası’na damga vurduğunu ve üç şampiyonluk aldığını belirterek, “Bu yıl da şu ana kadar çok iyiyiz. Beklentimiz yine çok yüksek. Türkiye son yıllarda satranç dünyasına damga vuruyor.” dedi.
Tulay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadağ’ın Budva şehrinde devam eden Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası hakkında bilgi verdi.
Sözlerine son yıllarda Türkiye’de satranç alanında yaşanan gelişmeleri özetleyerek başlayan Tulay, Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle Türkiye’de 2005 yılından itibaren satrançta çok ciddi yol alındığını, lisanslı oyuncu sayısının 30 binden 770 bin 153’e yükseldiğini söyledi.
Bankanın desteğiyle Türkiye genelinde okullarda İş Bankası Satranç Sınıfları açıldığını dile getiren Tulay, bu sınıflara satranç takımı, panosu ve kaynak kitapları hediye edildiğini aktardı.
Tulay, bugün okullarda bulunan satranç sınıflarının sayısının 18 bini geçtiğini ifade ederek, ayrıca öğretmen evlerine, sevgi ve çocuk evlerine, çocuk yuvalarına ve yetiştirme yurtlarına da satranç sınıfları açıldığını anlattı.
Spor Genel Müdürlüğü’nün önemli desteği, TSF’nin özverisi ve İş Bankası’nın katkıları sonucunda Türkiye’nin en ücra köşesine bile satrancın yayıldığını dile getiren Tulay, halihazırda 770 bini geçen lisanslı sporcu sayısını bir milyona ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi.
“Uluslararası arenada başarılıyız”
Tulay, son yıllarda satranç sporcusu sayısı ile birlikte satranç turnuvalarının da arttığını belirterek, bu alanda yapılan turnuva sayısının 2005’te 400 olduğunu, İş Bankası’nın TSF’nin ana sponsoru olmasından sonra bugüne kadar söz konusu rakamın 5 bin 360’a yükseldiğini aktardı.
Türk satranç sporcularının sadece Türkiye değil uluslararası arenada da başarılı olduklarını dile getiren Tulay, her yıl mutlaka Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası, Dünya Okullar Satranç Şampiyonası, Avrupa Yaş Grupları Satranç Şampiyonası ve Dünya Yaş Grupları Satranç Şampiyonası’na katıldıklarını anlattı.
Tulay, Avrupa Satranç Birliği ve Dünya Satranç Federasyonu’nun düzenlediği bu turnuvalar dışında başka özel uluslararası etkinliklere de sporcu göndermeye çalıştıklarını kaydederek, ilk 3 dereceye giren her yaş grubundaki (7-18 yaş grubu) tüm sporcuların yurt dışındaki turnuvalara katılmalarını sağladıklarını söyledi.
Başkan Tulay, “Her yıl mutlaka dahil olduğumuz, yaş gruplarında ilk üçe giren öğrencileri gönderdiğimiz altı turnuva var. Onun dışında yılda ortama 20 uluslararası turnuvada ortalama 350 sporcumuzu yarıştırıyoruz.” diye konuştu.
“Her turnuvada çıtayı daha da yükseltiyoruz”
Tulay, geçen yıl uluslararası turnuvalarda toplamda 52 madalya aldıklarını belirterek, bu yıl da hedeflerinin 50 olduğunu, her zaman hedeflerinin üzerinde madalya sayısına ulaştıklarını, şu ana kadar 17 madalya kazandıklarını anlattı.
TSF’nin uluslararası arenada kazandığı madalya sayısının 367 olduğu bilgisini veren Tulay, özellikle son yıllarda önemli mesafe aldıklarını aktardı.
Tulay, “Artık gittiğimiz her turnuvada çıtayı yükseltiyoruz. Hem katılım sayısı hem de kazandığımız kupa ve madalya sayısı açısından hedefleri daha da büyütüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu yıl iddialı oldukları turnuvalardan birinin Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası olduğuna değinen Tulay, bu etkinliğin Karadağ’ın Budva şehrinde 23 ülkeden 341 sporcunun katılımıyla gerçekleştirildiğini, yarın turnuvanın sona ereceğini söyledi.
“Son 4 yıla damga vurduk”
Tulay, turnuvada 7-9-11-13-15 ve 17 yaş gruplarının yarıştığını belirterek, Antalya’da kendi yaşlarında derece elde eden çocukları getirdiklerini, kendi imkanı ile katılan birkaç öğrenci bulunduğunu aktardı.
Bu yıl Rusya ve Azerbaycan gibi bazı ülkelerin çok ciddi ekiple turnuvaya katıldığını dile getiren Tulay, daha önce bu tarz turnuvalara çok katılmayan İngiltere’nin de etkinlikte yarışmak için buraya geldiğini anlattı.
Tulay, son 4 yılda Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası’na damga vurduklarını, 2013, 2014 ve 2015’te bu turnuvada şampiyon olduklarını, 2016’da da en çok madalyayı Türkiye’nin topladığını kaydederek, “Bu yıl da şu ana kadar çok iyiyiz. Yarışma 20 Haziran’da (yarın) bitecek. Beklentimiz yine çok yüksek. Dolayısıyla, Türkiye son yıllarda satranç dünyasına damga vuruyor.” dedi.
Rakamların Türkiye’nin son yıllardaki başarısını ortaya koyduğunu dile getiren Tulay, 2012’de 190 olan uluslararası madalya sayısını, 2013’te 225’e, 2014’te 262’ye, 2015’te 315’e, geçen yıl da 350’ye çıkardıklarını aktardı.
Tulay, 2012’de 189 bin olan lisanslı sporcu sayısının 2017’nin altıncı ayı itibarıyla 770 bini aştığını anımsattı.
“Satrancın yaygınlaşması için desteğimiz sürecek”
Türkiye İş Bankası Kurumsal İletişim Müdürü Suat Sözen ise satranca verdikleri desteklerden TSF Başkanı Tulay’ın bahsettiğini belirterek, “Bugüne kadar satranca önemli ölçüde destek verdik. Bugünden sonra da desteğimiz sürecek.” dedi.
Türkiye genelinde 18 bin okulda satranç sınıfı olduğunu hatırlatan Sözen, yeni sınıflar açarak bu sayıyı artıracaklarını anlattı.
Sözen, halihazırda yılda bir milyonun üzerinde çocuğun satrancı ders olarak seçtiğini belirterek, hedeflerinin; “bir eğitim yılında satrancı seçen öğrenci sayısının 2 milyona ulaşması ve bu rakamı geçmesi” olduğunu vurguladı.
Spor Genel Müdürlüğü ve TSF ile satrancın yaygınlaştırılması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını dile getiren Sözen, satranç sporu ile uğraşan çocukların kişisel gelişiminin de olumlu etkilendiğini anlattı.
Sözen, TSF’nin bu alanda özverili çalışmalar yaptığına değinerek, “Okullarda satrancı daha da yaygınlaştırmalıyız. Okullarda satrancı yaygınlaştıramazsak ne Mardin’den yedi yaşındaki Nazlı’yı ne de Mersin’den Sıla’yı bulabilirsiniz. Birincil amaç satrancı yaygınlaştırmak, sonrasında sportif başarı.” diye konuştu.
Türkiye’de satrancın birincil spor olmayacağını dile getiren Sözen, “Popüler bir spor olamayabilir ancak velilerin ve çocukların benimsedikleri bir spora dönüştürebiliriz satrancı.” ifadesini kullandı.
“Madalya alırsam Cumhurbaşkanımıza götüreceğim”
Turnuvada yarışan Mardin TOKİ İlkokulu ikinci sınıf öğrencisi yedi yaşındaki Nazlı Demir, beş yaşındayken bu spora Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şehre geldiğinde hediye ettiği satranç takımı ile başladığını söyledi.
Dayısının kendisine satranç öğrettiğini dile getiren Demir, okulda satranç kursuna da gittiğini, başlangıçta biraz zorlansa da sonra çok zevk aldığını anlattı.
Demir, şöyle devam etti:
“Altı yaşımdayken ilk defa Mardin’de turnuvaya katıldım. Şu ana kadar 12 turnuvaya katıldım. İlk resmi turnuvam bu yıl Mardin’deydi. Beş maçta da galip geldim. Burada da şu ana kadar beşte dört yaptım. Madalya alırsam Cumhurbaşkanımıza götüreceğim. Kendisi Mardin’e geldiğinde, ‘Madalya alırsan bana getir’ demişti. Hedefim önce Avrupasonra dünya birinciliği.”
– “Burada hedefim birincilik”
Turnuvada yarışan Ordu Altaş Koleji yedinci sınıf öğrencisi Enes Tanrıverdi, altı yaşında anaokulu öğretmeninin verdiği ödev sonrası santranca ilgisinin başladığını belirterek, anne ve babasının bu sporu öğrettiğini, bir süre onlarla oynadıktan sonra bu alandaki bilgisini ilerlettiğini söyledi.
Giresunlu olduğunu ve bu ilde bireysel alanda katıldığı ilk turnuvada 6 yaşındayken il birinciliği kazandığını dile getiren Tanrıverdi, yılda ortalama 12 turnuvaya katıldığını aktardı.
Tanrıverdi, Antalya’da 13 yaş grubunda Türkiye şampiyonu olduğunu kaydederek, bu oyunu çok sevdiğini, satrancın sabrını geliştirdiğini, plan kurmayı öğrettiğini bildirdi.
Her gün satranç oynadığını belirten Tanrıverdi, “Satranç, derslerimi de olumlu etkiliyor. Satrançtaki başarılarım sayesinde okulumu da burslu okuyorum. Geçen ay dünya okullar şampiyonasında 13 yaş kategorisinde dünya şampiyonu oldum. Burada da hedefim birincilik.” dedi.
“Satrançsız hayat çok sıradan”
Mersin Toros Koleji yedinci sınıf öğrencisi Sıla Çağlar, altı yaşında başladığı satrançta yedi yaşında Türkiye şampiyonasına katılarak yedinci olduğunu, sonrasında Antalya’da düzenlenen AvrupaŞampiyonasında üçüncülük kazandığını anlattı.
Dokuz yaşındayken Avrupa Okullar birinciliği kazandığını dile getiren Çağlar, iki Türkiye birinciliği üç Türkiye ikinciliği derecelerinin bulunduğunu söyledi.
Çağlar, “Başarı insanı mutlu ediyor. İnsanın öz güveni artıyor. Bazı konularda daha seçici olmaya başladım. Dersleri daha çabuk algılıyorum. Satranç kesinlikle sıkıcı bir spor değil. Satrançsız bir hayat çok sıradan geliyor.” dedi.