Avrupa’da son zamanlarda artan ırkçılık, nefret suçları, ayrımcılıklar ve İslamofobi’ye karşı araştırmalar yapmak ve projeler üretmek üzere Brüksel’de Thinkout adı ile bir düşünce kuruluşu kuruldu.
Aralarında akademisyen, avukat ve mühendis gibi profesyonel iş dallarından kişilerin olduğu bir grup Türk kökenli tarafından kurulan Thinkout düşünce kuruluşunun tanıtımı için Gent kentinde bir resepsiyon verildi.
Thinkout Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Güneş “Thinkout var olan sivil toplum dokumuza alternatif olarak değil tamamlayıcı ve destekleyici olarak burada bulunan arkadaşlarımızla bir düşünce kuruluşu vazifesini üstelenecek bir yapı olarak doğmuştur. Bu topraklarda artık kalıcılığı büyük ölçüde tescillenen toplumumuzun evrensel ilke ve prensipler çerçevesinde gözü ve dili olmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle her zaman insanlık yararına, huzura ve birlikte yaşamaya yönelik eylemlerimiz olacak, ırkçılık, nefret suçları, ayrımcılıklar ve islamofobiye karşı da sert bir duruşumuz olacaktır. Bu çerçevede araştırmalar, teori üretimi ve projeler geliştirmeyi planlamaktayız.
Belçika’da bir azınlık toplumu olarak kendimizi ifade edebileceğimiz ve toplumumuzun çoğunluğunun ortak platformu olarak kullanabileceği, kendisini bulabileceği bir Think Tank olacaktır ThinkOut. İletişimin bu kadar ilerde olduğu bir dönemde kendimizi, hassasiyetlerimizi ve kaygılarımızı çoğunluk toplumuna anlatmakta çok zorlanıyoruz. Özellikle milli meseleler gündeme geldiğinde hızla yayılan önyargılar karşısında yerel dillerde kendimizi savunamıyoruz. Derin ve çaplı bir dezenformasyonla karşı karşıya kaldığımız bu tür süreçler aleyhimize oluyor. Bu duruma artık dur demenin zamanı gelmiştir.
Başta dezenformasyon olmak üzere, toplumumuzu aşağılayan ve hedef alan diğer algı yönetimi teknikleri eşit vatandaşlık ilkeleri başta olmak üzere, Avrupa ülkelerinin vazgeçilmezleri olan evrensel standartların ve kavramların içini boşaltmış ve anlamsızlaştırmıştır. AP seçimleri yaklaşırken, bu durumun yeni parlamentoda pekişeceğini görüyoruz ve sorumluluk sahibi yurttaşlar olarak elimizi taşın altına koymak istiyoruz.
Örneğin Barış ve İnsan Hakları dünyanın her köşesinde gerek politik demeçlerde gerekse medya’da en çok kullanılan kavram ve kelimeler olmalarına rağmen, gün geçtikce daha az barış ve daha az İnsan Hakları ile yaşamaya alışıyoruz.
Bu noktada, geleneksel düşünce kuruluşlarından farklı olarak Thinkout kalıplara sokulan düşünceyi çıkararak toplumun geneline yaymayı amaçlamaktadır. Bir yandan çok kültürlülüğü tartışan Avrupa diğer yandan ırkçılığın ve dışlamanın yayılmasını engelleyememektedir. Yaşanan bu endişe verici durumun birçok nedeni vardır. Bunların içinde kanımızca en önemlisi toplumların birbirlerini yeterince tanımaması ve bilgisizliktir. Birbirine yabancı, birbiri hakkında eksik bilgi sahibi toplumları karşı karşıya getirerek kışkırtmak ve provoke etmek çok daha kolaydır. Buna dur demek için ThinkOut’u arkadaşlarımızla birlikte oluşturmak anlamlı olmuştur.
Son olarak, çağlar içinde medeniyetler kurmuş ve insanlığa örnek olan birçok faydalı uygulamalar geliştirmiş bir medeniyetin Avrupa’daki temsilcileri olarak bu toprakların toplumsal bütünlüğünden de sorumluyuz. Kültürlerarası bir Yeni Avrupa düşüncesi tarihi tecrübelerimizle pekişecektir. Bunları doğru ve bilimsel bir yaklaşımla değerlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için siyasetçilerimizin, toplum önderlerimizin, medyamızın, temsilcilerimizin katkıları zaruridir.
Sağlayacağınız destek ve katkılardan dolayı teşekkür ediyorum” diyerek kuruluş amaçları hakkında bilgi verdi.
Thinkout’un tanıtım resepsiyonuna Anvers Başkonsolosu Mustafa Kemalettin Eruygur, Flaman Bölge milletvekili Veli Yüksel, AP eski milletvekili Ozan Ceyhun, Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz, Gent Belediye meclis üyeleri İlknur Cengiz, M.Sadık Karanfil ve seçkin davetli topluluğu katıldı.
