Brüksel Parlamento Milletvekili Mahinur Özdemir, bir buçuk yıl önce radikalleşen babası tarafından Suriye’ye kaçırılan Yasmine Atid’in geri dönmesinde kilit rol oynadı.
Çocuğun kaçırıldığı günlerde, anne Hajar C. ile görüştükten sonra defalarca anne ile birlikte Türkiye’ye giden Mahinur Özdemir, çocuğun Suriye’den alınması için Türkiye makamlarında çalmadık kapı bırakmadı.
Büyük uğraşlar sonucu çocuğun Suriye’deki grubun elinden alınmasını ve annesine kavuşmasını sağlayan Mahinur Özdemir, Yenivatan’a verdiği röportajda, bir buçuk yıllık süreci değerlendirdi.
“İlk girişimde çocuk alınmadı”
Olayın 18 aylık uzun bir sürecin olduğuna dikkat çeken Mahinur Özdemir, “Çocuğun annesi yanıma geldiğinde, ilk defa karşılaşmıştık ve çocuğu sadece birkaç gündür yanında değildi. Başta çocuğun Türkiye’de olma ihtimali üzerine duruluyordu. Ben kendisine o süre zarfında destek sağladım. Kendisine hem dil konusunda hem de çocuğu Türkiye’de bulabiliriz diyerek yardımcı oldum. Bu süre zarfında, iki kez sınır bölgesine kadar gittik. Hem Adana’ya hem de Hatay’ya farklı zamanlarda gittik. Belki çocuğa kavuşabiliriz ümitiyle anneye eşlik ettim ve Türkiye’de bir takım girişimlerde bulunduk. Aslında bu ilk girişim değildi. İlk girişimde çocuk alınamadı.” dedi.
“Elimden gelen desteği verdim”
Bu süreçte farklı insanlarla karşılaştıklarına değinen Mahinur Özdemir, “Bazıları bize yardımcı oldular bazıları ise maalesef çok fazla olamadılar ama genelde destek çıkan çok insanlar oldu. Zaman zaman anne kendini yalnız hissetti çünkü yerel makamlar tarafindan yeterince ona kulak asmadığını düşünüyordu. O yüzden de çok zorluklar yaşadı. Yeterince sesinin duyulmadığını ve yeterince destek görmediğini hissediyordu. Ben öncelikle ona bir anne olarak yardımcı olmak istedim çünkü bu konuda aynı duyguları paylaşıyorduk. Aynı zamanda da konuya duyarlı bir vatandaş olarak yaklaştım. Tabii ki, onun yanında olmak benim için bir nevi vazifemdi. Bu süre zarfında her zaman, bugün gelecek, yarın gelecek diyerek umut ettik. Peki neden çok uzun zaman aldı? çocuk suriye’de bir grubun elindeydi ve baba vefat etmişti. Dolayısıyla çocuğun anneye verilmesi çok uzun bir zaman aldı. Gruplar arası çekişme sebebi oldu. Anne bu süre zarfında hiç ümitini kaybetmedi. Gerçekten güçlü bir insan. Hatta çoğu zaman o bizi motive etti. Türkiye’de bazen engellerle karşılaştı ve o konuda da elimden geldiğince yetkililerden destek istedim. Çocuğunlukla da destek gördük. Çocuk resmi bir ülkede olmadığı için çocuğu almak kolay olmadı. Çocuk Suriye’ye gittiğinde üç yaşındaydı. Şu anda dört buçuk yaşında ve çok şükür ki, Suriye’ye gitmeden önceki dönemlerini ve annesini hatırlıyor. Bu mutlu ana şahitlikten etmek benim için çok özeldi.” diye konuştu.
“Gruplar arasında yoğun pazarlıklar yapılmış”
Annenin her zaman bu olaya bir umut ışığıyla yaklaştığını ifade eden Mahinur Özdemir, “Her zaman şunu söyledi; Ben bir gün çocuğuma kavuşacağım. Hatta ben kendisine şu sözü vermiştim; Çocuğu alıp, beraber döneceğiz. Bunları söyledik ama emin olun ki, bazı dönemlerde acaba sonuca ulaşacak mıyız diye düşünüyordum. Çünkü orada belli bir prosedürle çocuğu veriyorlar. Ancak annenin karşı tarafta bir muhatabı olmadığı için kiminle konuşup, kiminle irtibatta olduğu da belli değildi. Gruplar arasında yoğun pazarlıklar yapılmış. En nihayetinde daha adil bir grup, çocuğu anneye teslim etmeye karar verdi. Türk yetkililerin eşliğinde ve iletişim sağlayan İHH’nın sayesinde anne çocuğuna kavuştu.” şeklinde konuştu.
“Fas’a yerleşecekler”
Milletvekili Özdemir, “Anne bu süreçte her zaman çocuğuna kavuşma hayaliyle yaşadı. Dolayısıyla kavuşunca, buraya gelesiye kadar olayın gerçek olup olmadığına inanamadık. Olayın asıl şoku şu anda yaşanıyor çünkü o bir buçuk sene boyunca bastırılmış duygular, bastırılmış gözyaşları şu anda çıkıyor. Tabii ki, çok mutlular çünkü birbirlerine kavuştular. Ancak anne ve kızı bir müddet Belçika’da kaldıktan sonra Fas’a yerleşecekler.” diye ekledi.
Cafer Yıldırımer
