(AA) – Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, “Sigarayı bırakmayı takiben 5. yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken, 15. yıldan sonra yüzde 80-90 risk azalması söz konusu olmaktadır.” dedi.
Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akciğer kanserinin erkeklerde prostat kanserinden, kadınlarda da meme kanserinden sonra ikinci sırada yer aldığını söyledi.
Tüm dünyada, 2012 rakamlarına göre 1,8 milyon kişinin akciğer kanser tanısı aldığını ve 1,6 milyonunun da hastalığa bağlı hayatını kaybettiğini vurgulayan Yılmaz, 2025’te dünya genelindeki yeni tanı alan akciğer kanseri olgularının sayısının 2,5 milyon olacağının öngörüldüğünü belirtti.
Prof. Dr. Yılmaz, akciğer kanseri gelişiminde en önemli etkenin sigara kullanımı olduğuna dikkati çekerek, tütün kullanan bir kişide tüm yaşamı boyunca sigara içmemiş kişiye oranla akciğer kanseri gelişme riskinin 10-30 kat fazla oluğunu söyledi.
Ağır sigara içenlerde bu riskin yüzde 30’lara çıktığını belirten Yılmaz, “Hiç sigara içmeyen bir kişinin akciğer kanserine yakalanma riski ise yüzde 1’den daha düşüktür. Kanser riski, sigara sayısı, sigara içme süresi ile yakın ilişkilidir. Bunlara ek olarak sigaraya başlama yaşı, sigaranın katran ve nikotin içeriği, filtre içerip içermemesi de kanser gelişme riski ile yakından ilişkilidir.” diye konuştu.
“Risk, sigaranın bırakılmasıyla yüzde 20-90 oranında azalıyor”
Yılmaz, sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riskinde azalma meydana geldiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Sigaranın bırakılmasıyla risk hızla azalmaya başlar. Bu risk azalması yüzde 20-90 arasındadır. Sigarayı bırakmayı takiben 5. yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken, 15. yıldan sonra yüzde 80-90 risk azalması söz konusu olmaktadır. Bu riskin sigara içmemiş bir kişinin grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceği de akılda tutulmalı.”
“Elektronik sigara, asla sigarayı bırakma yöntemi değildir”
Pasif sigara maruziyetinin de kanser gelişiminde önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Yılmaz, tüm tütün ve tütün ürünlerinin sağlık açısından ölümcül risk taşıdığının altını çizdi.
Son yıllarda kullanım sıklığı artan elektronik sigaranın, sigarayı azaltma ya da bırakmaya hazırlık gibi bir algının yanlış olduğunu ifade eden Yılmaz, “Elektronik sigara, akciğer kanserinden korunmada ya da sigarayı bırakmada asla uygulanacak bir yöntem değildir. Kesinlikle tıbbi olmayan yöntemlere başvurulmaması gerekir.” dedi.
Çevresel etkenlerin de kanser gelişiminde etkili olduğunu aktaran Yılmaz, asbest, radon, pişirme ve ısınma sırasında ortaya çıkan gazlar ve hava kirliliğinin de önemli faktörler arasında yer aldığını bildirdi.