Belçika’ya yaşayan Türk toplumunu temsilen Schaerbeek belediyesi sınırları içerisine dikilen ancak zamanla zarara uğrayan Nasrettin Hoca heykeli kaldırılacak ve yerine yenisi dikilecek.
Schaerbeek Belediye başkan yardımcılarından Sait Köse ile Sadık Köksal, son günlerde malzeme haline getirilmeye çalışılan heykel konusunu hakkında Schaerbeek Belediyesinde basın açıklaması yaptılar.
Toplantıda, daha önce kuyruğu kopan ve yaklaşık bir ay önce ise kolu kopan heykelin bakelit olması sebebiyle Belçika iklimine dayanamadığı için tahribata uğradığı belirtilirken, iklime dayanıklı yeni bir heykelin yapımı için çalışmaların başlatıldığı ve daha uygun bir yere dikileceği konusunda açıklamalar yapıldı.
KÖSE: “HEYKEL BRONZDAN DEĞİL BAKALİTTEN YAPILMIŞ”
Heykel Eylül 2006’da dikildi. Biz 2002 yılında Beyoğlu ile kardeş belediye olduk. Sonra Schaerbeek’te büyük bir Türk toplumu yaşadığı için buraya Türk toplumu anısına bir heykel dikilsin diye düşündük. Zaten 2004 yılında göçün kırkıncı yılı kutlanmıştı ve o dönemde heykelin dikilmesi baya konuşuluyordu. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile yazışmalar oldu ve Türkiye’den bir heykel istedik. Birebir boyutunda bir heykel istedik. Eşek Schaerbeek’in sembolü olduğu için ve Belçikalıları rahatsız etmeyeceğini düşündüğümüz için Nasrettin Hoca heykelinde karar kıldık. Bir de herkesi kucaklayan, dünyanın tanıdığı, üniversel yapısıyla ve herkes tarafından sevilen bir figür olmasından dolayı Nasrettin Hoca’yı uygun gördük. Ancak heykel bizim istediğimiz gibi buranın iklimine uyan bronzdan yapıdan olmamış ve bakalitten yapılmış. Birebir değil de çok büyük bir heykel geldi bize.
KÖSE: “DİĞER HEYKELLER GİBİ DEĞİŞTİRME VAKTİ GELDİ”
Heykeli şimdiki yerine diktik. Peki neden oraya dikildi? Belçika’nın yapısı belli. Bazı meydanlar belediyenin, bazı meydanlar bölgenin, bazı meydanlar Federal’in, bazı meydanlar tarihi anıtlara giriyor ki bu tür yerlere izin almak mümkün bile değil. Orada da bir boşluk vardı ve orası Türk mahallesine çok uzak olmadığı için orasını uygun görerek heykeli oraya diktik. Haliyle zaman geçtikçe heykel bakalitten olmasından dolayı erozyona uğramaya başladı. Her heykele yapıldığı gibi buna da dışarıdan saldırılar yapıldı. Korumak için etrafına neler yaptıysak, heykel zarara uğradı. Bugün gelinen noktada ise heykelin mutlaka değişmesi gerektiğine karar verdik. Bu konuda hepimiz hemfikiriz. Ama bunu bu kadar büyütüp, tantana yaparak sanki tek gündem maddesiymiş gibi gösterip, bunu siyasi malzeme yaparak kendisi için kullanmak ve özellikle belediye Başkanı ile bana dolayılı yönden, çaktırmadan saldırmak biraz ayıp kaçıyor. Hatta kimisi Facebook’ta “Sait Köse ne güne duruyor” diye yazıyor. Sanki ben 24 saat boyunca heykelin başında nöbet tutacağım. Başına polis dikecek halimiz de yok. Hoca hepimizin. Schaerbeek’te eskiyen diğer heykeller gibi o da eskidi ve değişme vakti geldi.
KÖKSAL: “TÜRKİYE’DEKİ İLGİLİ KURUMLAR KONUYU TAKİP EDİYORLAR”
Bir ay önce Nasrettin Hoca’nın kolunun koptuğu haberini aldığımız zaman, bazı basın organları buraya kadar gelip bizden demeç aldı ve onlara o zaman bunun takipçisi olacağımızı söyledim. Yapılan polis araştırmalarında ve eldeki kamera görüntülerinden maalesef bir sonuç çıkmadı. O an kameranın yönü Place Liedts’e doğru baktığı için görüntü elde edilememiş. Ama Nasrettin Hoca herkes tarafından sevildiği için herkes heykele dokunuyor. Ama maalesef heykelin yapımında kullanılan malzeme çok kaliteli değil. Şimdi meseleye baktığınız zaman, mesele kopan kuyruk veya kol meselesi değil. Genel olarak heykelim tamamında çatlamalar var. Tadilat yaptırabilir miyiz diye heykeli incelettirdik ama bize gelen bilgiye göre yaptırılsa bile sonra tekrar aynı şekilde zarara uğrayacak. Bu olayların akabinden Sayın Büyükelçimiz beni aradı ertesi gün Brüksel’de Kültürden Sorumlu Müşavirimiz aradı. Konuyla ilgili bir takım bilgiler talep edildi. Bilgileri aktardım ve ilgili kurumlardan Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ek bilgi talep edildi. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğimiz aracılığıyla Türkiye’deki ilgili kurumlar tarafından konu takip ediliyor.
KÖKSAL: “DURDUK YERE POLEMİK YARATMANIN BİR ANLAMI YOK”
Kullanılacak malzeme konusunda ve ebatları konusunda teknik bilgileri verdik. Türk mahallesi olarak adlandırılan ‘Petite Anatolie’de uygun bir yere yeni gelecek heykelin konulması üzerine çalışmalar başlatıldı. Yazışmalar devam ediyor. Bu konuda tek şaşkınlığım, bir ay önce Erdinç Bey ile birlikte oturup bu konuyu görüştük. Teknik konularda kendisine bilgi verdim. Yaptığı açıklamada da heykelin tamir edilemeyeceğini ve yenilenemesi gerektiğini ifade ediyor. Zaten kendisine verdiğimiz bilgiler o yöndeydi. Ama buna paralel olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi makamlarıyla yeni bir heykei üzerinde çalışmanın ve görüşmelerin başlatıldığı da bildirilmişti. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi böyle durdup durduk yere polemik yaratmanın hiçbir anlamı yok. Nisan 1 şakası yapılabilir o ayrı bir şey. Ama kimse Nasrettin Hoca’nın böyle kalacağını sanmasınlar. Belçika basınında da aynı şekilde bir makale çıktı ve altında yazan yorumlar dehşet verici.
Haber/Fotoğraflar: Cafer Yıldırımer