Bu hafta içinde çok sayıda sahte bomba ihbarı yapıldı. Salı günü Tournai’deki Centre Educatif de la Sainte-Union hedef alındı ve öğrenciler okula dönmeden önce tahliye edildi. Pazartesi günü ise Dinant’taki Collège Notre-Dame de Bellevue ve Institut Cousot ile Charleroi’deki Sacré-Cœur sahte bomba ihbarları nedeniyle boşaltıldı.
Bu, iki hafta önce La Louvière’deki Sainte-Marie okulu ve Flaman Brabant’taki Betekom’da bulunan Institut Saint-Joseph de aynı nedenlerle tahliye edilmişti.
Her ihbarda yüzlerce öğrencinin tahliye edilmesinin yanı sıra, okullar olası bir bombaya karşı didik didik arandı. Ve her seferinde aramalardan bir şey çıkmayınca ihbarların tamamen yanlan olduğu ortaya çıktı.
Üç hafta içinde okullara toplam altı sahte bomba ihbarı yapıldı. Ve her seferinde, La Louvière polisinin bize açıkladığı üzere, olay yerine ulaşmak için büyük bir güç seferber edildi. Yaklaşık 300 saatlik bir çalışmayı temsil eden çalışmanın meydana getirdiği maliyeti 25 bin Euro olarak tahmin ediliyor.
Brüksel’de 16 Ekim’de meydana gelen saldırıdan bu yana sahte bomba ihbarlarının sayısındaki net bir artışın yaşanması ise ayrı bir soru işareti.
Sahte ihbarda bulunmanın cezasına gelince. Yasalar söz konusu olduğunda, bu eylemler açıkça cezalandırılabilir. Ve böyle bir aldatmacanın failinin nelerden sorumlu olduğunu belirtmekte fayda var.
FPS Justice tarafından konuya ilişkin şu açıklama yapıldı: “Ceza kanununun 328. maddesi uyarınca, sahte bomba tehditleri 3 aydan iki yıla kadar hapis veya 400 ila 3 bin 200 Euro arasında para cezasıyla cezalandırılır. Hüküm giyen kişiden tahsil edilecek olan yargılama masraflarının da eklenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Buna ek olarak, itfaiye, sivil savunma, bomba imha hizmetleri vb. masraflarına da katkıda bulunulması gerekecektir.”