Sahibi Türk olan “La Table de Mus” ödüle doymuyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinden Belçika’ya göç etmiş işçi bir ailenin çocuğu olarak 77 yılında Belçika’da dünyaya gelen ve Schaerbeek belediyesinde yetişen Şef Mustafa Duran, Brüksel’in tarihi Grand Place meydanına yakın bir yerde işlettiği restoran ile adından sıkça söz ettiriyor.

2015 yılında “La Table de Mus” adıyla hizmete soktuğu ve Fransız gastronomi konusunda uzman olan restoran ile ödülleri sıralayan Şef Mustafa Duran, namı diğer “Mus”, özgeçmişi ve restoranı hakkında Yenivatan’a özel röportaj verdi.

Mesleğe tesadüfen adım attı

Liseyi bitirdikten sonra tesadüfen mesleğe adım attığının altını çizen Mustafa Duran, “Bir şeklde gastronomi sektöründe yer aldım. Bu alanda çıraklıktan ustalığa kadar yürüdük. Bu sene bu sektöre adım atalı tam 26 sene olmuş. İlk başladığım restoranda işe öğrenci olarak başlamıştım. Fransız gastronomisi üzerine olan bu restoranın sahibi Türk’le evliydi ve eşi benim kariyer edinmeme vesile oldu. O restoranın sahibi, fransız gastronomisinde Belçika birincisi ve dünya ikincisi olmuştu. Ardından “Michelin” yıldızını almıştı. Bu restoranda işe başladıktan sonra zamanla kendimi keşfettim ve eğittim. Ardından dört farklı restorantta da çalıştım ve bu restoranların hepsi yıldızlı restoranlardı. 2015 yılına gelindiğinde ise “La Table de Mus”u hizmete açtık.” diye konuştu.

Bu restoranın özelliği kartın olmamasıdır

Bu sektörde herkesin kendisini “Mus” olarak tanıdığına dikkat çeken Şef Mustafa, “Bu “Mus” ismini ise restoranın isminde bulundurmak istedim çünkü insanların bu restoranın bana ait olduğunu bilmeleri gerekliydi. O şekilde “La Table de Mus” ismini düşündük. “La Table de Mus”un ayrıcalığı nedir? Bir kere Fransız gastronomisi üzerine olmasıdır ve modern bir mutfak olmasıdır. Piyasada bulunan en kaliteli ürünlerle çalışıyoruz. Diğer yandan bizde kart yoktur. Özelliğimiz kartsız çalışıyor olmamızdır. Sabah restoranı açtığımızda elimizde hangi malzemelerin olduğuna bakıyoruz ve ekibimle beraber o malzemeyle ne yapabileceğimize karar veriyoruz. Bu şekilde, buraya gelen müşterileri memnun etmeyi hedefliyoruz. Zaten öncelikli hedefimiz müşteri memnuniyetidir.” diye ekledi.

Ödülleri sıraladı, sırada “Michelin” yıldızı var

Ödüller hakkında da konuşan Şef Mustafa, “Açıldığımız 2015 yılında Belçika’da “Best of Brussel” ödülüne layık görüldük. Daha sonra “Gault & Millau” rehberine girdik. Bilindiği üzere dünyada gastronomi üzerine iki tane büyük rehber varsa, birisi “Gault & Millau” rehberidir, diğeri ise “Michelin” rehberidir. “Gault & Millau” rehberinde yirmi üzerinden on dört puan ve yanında iki tane kalp aldık. “Michelin” rehberinde de iyi bir puana sahibiz. Daha sonra 2018 yılında, Belçika’nın altın yıldızi ödülünü veren “Le Guide Delta”nın ödülüne layık görüldük. Bu şekilde adım adım hedeflerimize devam ediyoruz. Şu anda en büyük hedeflerimizden bir tanesi, “Michelin” yıldızına sahip olmak. Kendimi şarap konusunda da eğittim. Fransa’ya yaptığım seyahatlerde, tamak tadını güzel şaraplara göre geliştirdim. Konseptimi ise yemek ve şarap üzerine kurdum. “La Table de Mus” olarak yaklaşık 400 adet şarap çeşitine sahibiz.” şeklinde konuştu.

Christian Clavier ve Jean Renaud gibi ünlüler geçti

Restorana çok sayıda ünlülerin geldiğinide vurgulan Şef Mustafa, “Mekanımızda çok ünlü isimleri de ağırlamış bulunuyoruz. Politika dünyasında ne kadar bakan ve milletvekili varsa, mekanımızda ağırladık. Bu politikacılardan birisini özellikle zikretmek istiyorum, o da Saint-Josse Belediye Başkanı Emir Kır’dır. Kendisi çok saygı duyduğum birisidir. Büyükleçimizi üç dört kez ağırladık. Sanat dünyasından da çok kişiyi ağırladık. Hatta Christian Clavier, Jean Renaud, Ary Abittan, Marc Wilmots, Mpenza kardeşler gibi birçok ünlüyü de ağırladık.” dedi.

Cafer Yıldırımer

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.