İnsan canavarlaştığı zaman bütün hayvanattan tehlikelidir.
Malum korona ismi verdikleri virüs sardı feleği, dilden dile dolaşır bir çok farklı cümleler. Biyolojik silahmış. Ki öyle ise vay insanlığın haline, yazıklar olsun medeniyet çağı diye bildiğimiz 20. asrın vampirlerine.
Doymak bilmiyor gözümüz,
Rol peşinde,gülse de yüzümüz,
Kurt düştü kemirir oldu özümüz,
Kayıp benlik kâr etmez sözümüz.
Bu kadar bolluk içinde darlık çekiyor insanlık, nedir bizi bu kadar varlık içinde darlığa sürükleyen ..? Kanaatsizlik her şeyin başı. Zenginin gözü fukaranın ağzındaki son lokmasında.
Ne varsa cihanda,bende olsun der olduk,
Huzur getirir sanmıştık bunca bolluk,
Kan dökülür kan emilir oluk oluk,
Bumudur yirminci asırda insanlık.
Son zamanlarda insanlığın düçar olduğu bu elim virüs bir çok insani eksiğimizide gün yüzünü çıkartır oldu. Dua etmekten Yaratan’a sığınmaktan aciz insanlık, bir korku sardı inananı inanmayanı hiç fark kalmadı inanla inanmayan arasında. Nedenmi..? Tetbir alırken dahi yarınlar için iaşemizi teminde, alış veriş merkezlerinde bir birimizi ezip geçer olduk, bir telaş bir telaş, aman Allah’ım biz bu kadarmı azdık biz bu kadarmı saygıdan yoksun duruma düştük biz bu kadarmı tevekkülden uzaklaştık.
Bizim bir sözümüz vardır cilt cilt kitaplar dolusu tercüme edilse evladır. Neydi o sözümüz..?
“Komşu komşunun külüne muhtaçtır.”
Bazı meseleleri ne kadar anlatırsan anlat sözde kalır, yaşanmadan farkına varılmaz çok şey. Hanı bir başka söz vardır çok alâ bir nasihat. “Bir musibet bin nasihattan yeğdir.”
Çok alıştık rahata hiç kimse kendinden aşağı durumda yoksulluk çekeni düşünmez oldu. Bir kaç saat elektirikler kesilse dünya başımıza yıkılıyor, o kadar bağımlısı olduk ki elimizden akıllı telefonumuz bir kaç saat alınsa bedenimizden bir uzuvumuz yok olmuşcasına feryadı bastırır olduk.
Hiç bir ülkede eğitim dalında sabır şükür tevekkül adına bir ders verilmiyor nesillerimize.
Az ile yetinmeyi öğrenmeli,
Yoksulun derdini dert edinmeli,
İnsan insanı Hak hatrına sevmeli,
Tebessümde hayrın olduğunu bilmeli.
Sabır ey Adem oğlu Adem sabır
Çıkıp canın sıkmadan kabir
Ahiretin için al sıkı tetbir
Kelime şehadet ile bütünleşsin dil.
Peygamber efendimiz s.a.v.min bir buyruğu tek kelime ile özettir. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.”
Peki bizler bu buyruğun muhatabı iken neden alış veriş merkezlerinde stok yapmak için bir birimizi ezer,hakaret eder üzeriz, neden böyle durumlarda market sahipleri fahiş fiyatlar uygularlar. Kişinin rızkı evini tıka basa doldurduğu yiyecek içecek değildir sadece boğazından midesine geçirebileceği birkaç lokmadır onuda Yaratan müsade buyurursa aksi halde ağzına aldığı bir lokma nefes borusuna gider koştura koştura aldığı erzak Azrail’i olur.
Tetbir al lakin zarar verme komşuya,
İnsan isen insanlığı al dua’na,
Rahat olsun vicdanın dalasın uykuya,
Bencillik iblistendir bilesin ey insan.
Gönüller daraldı sen ıslah et Ya Rab
Dert senden,dermanın lûtfet Ya Rab
Sabiler hatrına büyükleri affet Ya Rab
Nebiler hatrına dermanın lûtfet Ya Rab.
Abdil’im nâçiz kalemim Haktan yana,
Gönülden şüpesiz,dua’m bütün insanlığa,
Sensin var eden Sen yetiş Ya Rab Yardıma,
Bakma eksiğimze affet iyiler hatrına.
Yerinde ve zamanında edilen bir dua çok şeyi değiştirir. Kalk sıcak yatağından gecenin her hangi bir saatinde samimiyetinle sığın Yaratan’ına, insanlığın kuttuluşu için dök göz yaşını, Dua’larda buluşalım.
Abdil Göktekin