Rahmân ve Rahîm olan Yüce Allah’ın adıyla…
Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH (c.c.) içindir. Salât ve Selâm Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)’in Âli’nin ve Ashâbının üzerine olsun. Âmin.
Hazret-i Allah (c.c.) Kur’an-ı Keriminde şöyle buyuruyor “Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.”
(Bakara suresi, 183)
Rasulullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ramazân-ı şerîf ayında nafakayı (çoluk çocuğunuza ve diğer ihtiyaç sahiplerine harcamaları) çoğaltınız. Çünkü bu aydaki nafaka(nın sevabı), Allah yolunda harcanan nafaka(nın sevabı) gibidir.” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
Muhterem Müslümanlar,
Sene içindeki ayların efendisi olan Ramazan-ı Şerif ayı, mubârek bir zaman dilimi ve bereketli bir ibadet ayıdır. Bu ayda semânın kapıları açılır ve ilâhî rahmet her tarafa yayılır. Yapılan ibadet ve hasenâta sâir zamanlardakine göre daha çok sevap verilir ve günahlar affedilir. Müslümanlar topluca yoğun bir ibadet iklîmine girerler.
Ramazân-ı Şerîf’in fazileti
Resulullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
Her kim Ramazan-ı şerîf ayında cemaatle namaza devam ederse, Allâhü Teâlâ, o kimseye, kıldığı her bir rekât için (cennette) nurdan bir şehir ihsân eder.
Her kim gücü yettiğince anne-babasına iyilikte bulunursa, Allâhü Teâlâ, o kimseye rahmet nazarıyla bakar ve ben de ona kefîl olurum.
Her kim Ramazân-ı şerîfte bir Müslüman’ın ihtiyacını giderirse, Allâhü Teâlâ da onun bin ihtiyacını giderir. Her kim çoluk çocuk sahibi bir fakire sadaka verirse Allâhü Teâlâ ona milyon hasene yazar, onun milyon günahını siler ve onun derecesini milyon yükseltir.”
Hz. Enes’den (r.a.), Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivâyet olundu: “Her kim Müslüman kardeşinin ihtiyacını gidermek için yürürse (evinden çıkarsa), ayrıldığı yere dönünceye kadar Allâhü Teâlâ, onun için her bir adımına yetmiş sevap yazar ve ondan yetmiş günahı siler.” (Nüzhetü’l-Mecâlis)
“Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Ramazan ayı girdiğinde her isteyenin istediğini verirdi. Kim bu ayda hayırlar ve sâlih ameller işlemeye muvaffak olursa, o kimse, senenin tamamında hayırlı amel işlemeye muvaffak olur. Bu ayı dağınık bir vaziyette geçiren kimse, senenin tamamında dağınık olur. Bu ayı fırsat bilerek mümkün olduğunca mânen derlenip toparlanmak için gayret göstermek lâzımdır.
Peygamberimiz (s.a.v.), iftar vaktinde şu duayı okurdu:
“Zehebe’z-zameü vebtelleti’l-urûku ve sebete’l-ecru inşâallâhü teâlâ.”
Manası: Susuzluk gitti, damarlar ıslandı ve (amellerimizin) sevabı inşâallâh hâsıl oldu.
Bu ayda terâvih namazı kılmak ve Kur’ân-ı Kerîm hatmi yapmak, birçok fayda ve sevap kazandıracak olan sünnet-i müekkedelerdendir.
Ramazan Ayının faziletli olmasının sebepleri
Hidâyet rehberimiz Kur’ân-ı Kerim, bu ayda indirilmeye başlamıştır. (Bakara suresi 185)
Cenâb-ı Hakk’ın, “bin aydan daha hayırlı” olduğunu haber verdiği Kadir Gecesi bu aydadır.
En mühim sebep de Yüce Rabbimizin kullarına lûtufta bulunarak, senenin bir ayını kazanç mevsimi hâline getirmesidir. Kendilerine bahşedilen bu fırsatı değerlendiren mü’minler, Kitap ve Sünnet-i Seniyye’yi bir ay boyunca hayatlarına yansıtır, böylece büyük ecirler kazanmış ve günahları da affedilmiş olarak bayram sabahına çıkarlar.
Ramazan ayı, bütün mevsimleri dolaştığından, Müslümanların, her tür şartlar altında Allah’a ihlâs ve teslîmiyetle ibadet ettiklerini göstermektedir. Bu kadar faziletli bir ayda sevap kazanıp cennete girmek, Cehennemden uzaklaşarak şeytana gâlip gelmek, şüphesiz daha kolaydır. Şeytanın en büyük yardımcısı olan nefis, oruçla terbiye edildiğinden, insan Ramazan’da günahlardan uzaklaşma hususunda zorluk çekmez. O hâlde Müslümanlar, Ramazan fırsatını iyi değerlendirmeli, oruçları hakkıyla tutmaya, Kur’ân-ı Kerim, zikir ve bilhassa gece ibadetleriyle meşgul olmaya, bol bol hayır ve infakta bulunmaya gayret etmelidir.
Ashâb-ı Kiram Ramazan’ı büyük bir coşku ve heyecanla yaşar ve bu mânevî havayı evlatlarına da teneffüs ettirirlerdi.
Nitekim Hz. Ömer, Ramazan’da sarhoş olan birine: “Yazıklar olsun sana! Bizim çocuklarımız bile oruç tutmaktadır” demiştir. (Buhârî, Savm)
Ramazan Orucu ile ilgili Buhâri Şerif’ten Hadis-i Şerifler;
Ebû Hüreyre radıyallâhu anh der ki: Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ramazan ayı girdiğinde Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.”
Ebû Hüreyre’den radıyallâhu anh rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ: “İnsanın oruç dışındaki her ameli kendisi içindir. Oruç ise benim içindir, onun mükâfatını da ben vereceğim” buyurdu.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine hakaret eder ya da çatarsa: “Ben oruçluyum” desin.
Hazret-i Muhammed’in sallallâhu aleyhi ve sellem canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında miskten daha hoştur.
Oruçlunun sevineceği iki ân vardır:
Bir, iftar ettiği zaman sevinir, bir de Rabbine kavuştuğu zaman orucunun karşılığına sevinir.”
Ebû Hüreyre radıyallâhu anh der ki: Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim yalan konuşmayı ve yalanla iş yapmayı terk etmezse, Allah’ın o kimsenin yiyip içmeyi bırakmasına ihtiyacı yoktur.”
Evveli Rahmet, Ortası Mağfiret, Sonu Ümmet-i Muhammed için Kurtuluş ayı olan 11 ayın Sultanı Ramazan ayımız mübarek olsun inşaAllah.
Allâhü Teâlâ bizleri, Habîbi aleyhi ve alâ âlihi’s-salâtü ve’s-selâm hürmetine Ramazan-ı Şerif ayının faziletinden istifade ve Oruç ibadetini yapmaya muvaffak eylesin inşaAllah.
Yüce Allah’tan tüm İslam alemine Hayırlı ve Bereketli Ramazanlar diliyorum. Âmin.
Vesselâm
Nihat Gülal