Sosyalist Partisi, kalesi olan Charleroi’da büyük kongresini yaptı. Yaklaşık üç bin kişinin katıldığı kongrede önemli mesajlara yer verildi. Sosyalist Partisi Genel Başkanı Paul Magnette’in vergi refomuyla ilgili yaptığı konuşma gündeme damgasını vurdu.
Federal ve bölge hükümetlerinde görev yapan PS’li bakanlar ve milletvekilleri olmak üzere belediyelerde görev yapan Sosyalist Partililerin hazır bulundukları kongrede Türk kökenli siyasetçiler de yerlerini aldılar. Kongrede yer alan Türk kökenli siyasiler arasında Brüksel Bölge Milletvekili ve Saint-Josse Belediye Başkanı olan Emir Kır, Brüksel Bölge Milletvekili Emin Özkara, Schaerbeek belediye meclis üyelerinden Halis Kökten ile Döne Sönmez vardı.
Kongre boyunca, konuşmacılar sırasıyla kendi bulundukları parlementodaki sorumluluklarını dile getirerek durum değerlendirmesinde bulundular.
Brüksel Bölge Başbakanı Rudy Vervoort, bölge hükümetinin beş yıllık bilançosunu sundu. Konuşmasında, Brüksel ekonomisine can katan kobilere sahip çıkılması gerektiğini savunarak, işsizlikle mücadele edileceğini belirten Vervoort, büyük potansiyel olan meslek sahiplerinin gençlerimize yeni imkanlar sunulmasını ve önümüzdeki yıllarda daha donanımlı ve eğitimli bir gençlik oluşturulması gerektiğini de dile getirdi.
Sosyalist partisi Brüksel Bölge Başkanı ve Federal Hükümeti Sağlık Bakanı Laurette Onkelinx , Fedearal hükümetin zoru başardığını ve Belçika’nın uluslararası platformda prestijini artırdığını ifade etti. Bakan Onkelinx, son günlerde gündeme damgasını vuran liberal zihniyeti savunan Brüksel Patronlar Birliği başkanına sert çıktı. Yabancı uyruklu gençlerin ekonomiye zarar getirdiklerini ve kovulmaları gerektigini savunan kurum başkanını sert bir üslupla eleştiren Onkelinx, Brüksel Patronlar Birliği başkanı tarafından yapılan açıklamanın tarihi bir hata olduğunu belirterek konuya cevap verdi. Onkelinx, ayrıca, yabancıların Brüksel için vazgeçilmeyecek bir toplum olduğuklarını, gençlere sahip çıkılması gerektiğini, Sosyalist Parti’nin temelinde farklılıkları kabul etmesinin var olduğunu ve Belçika’nın kosmopolit bir toplum olduğunu gözardı etmemek gerektiğini sözlerinde belirtti.
Son söz olarak söz alan Genel Başkan Paul Magnette, Belçika’nın Avrupa ülkeleri arasında krizden en az zararla ülke olarak çıkağını belirtti. Ülkenin vergi reformununa mecbur olduğunu ve halkın adil bir yaşama layık olduğunu savunarak, şuan Balçika nufusunun %80’i vergi sisteminin değişmesinden yanandır diyen Magnette, halkın %60’lık bölümü, sermayeyi kontrol altında tuttuğunu söyledi. Magnette konuşmasının devamında: “Biz vergi düzenlemesinden ve mutlu azınlıkların olmasından yana değiliz. Parti olarak emeğe saygımız var ve alın terinin kutsallığını savunuyoruz. Bizler, kapitalizmin ürünü olan bankacılık vampirlerine karşı olduğumuz için Marxizmle ya da Bolchevizmle itham ediliyoruz.Halkın % 80’i vergiye endekslenmesiyle para baronlarının işine yarar duruma getirilmek isteniyor. Biz Sosyalist Partisi olarak bu tür kapitalizme karşı duvar olmalıyız. Gelecek yıllar için hep beraber sosyal adaleti getirmeliyiz.Yarınları verimli ve daha insancıl bir toplum gören ve bu heyecanı taşıyan en büyük partiyiz. Bizlerde böyle inanç ve kararlılık olduğu müddetçe dağları bile kıpırtatırız. Yaşasın sosyalizm.”